BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Kenan Evren'den çarpıcı açıklamalar

ABD Başkanı Bush'u bir kovboya benzeten Evren Paşa, büyük devlet öreneği olarak da Osmanlı'yı gösterdi.

Abone ol

Büyük devlet özür dilemez Osmanlı kimden özür diledi Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Bodrum Yalıkavak'taki villasının bahçesine ilk adımımızı atmıştık ki, bir anda ‘‘Harbiye Marşı’’ çalmaya başladı. Kendi kendimize ‘‘Avrupa Birliği, uyum paketleri, Kopenhag kriterleri, ama ne olur ne olmaz’’ diye düşünürken bir de ne görelim, Evren Paşa bize bakıp kıs kıs gülmüyor mu?.. Meğer yüreğimiz acımasız Bodrum sıcağında yok yere ağzımıza gelmiş. Evren Paşa ‘‘Benim telefonumun zili Harbiye Marşı'dır, benden başka kimsede de yoktur’’ dedi de, içimiz rahat etti. Paşa'nın o andaki yüzünü görmeliydiniz, nerede 12 Eylül'ün o astığı astık, kestiği kestik güçteki lideri, nerede bu muzip Alaşehirli afacan... Kenan Evren, siz bu satırları okurken Bodrum Yalıkavak'taki villasından ayrılıp Marmaris Armutalan'daki villasına intikal etmiş olacak. Bodrum tatilini kısa kesmesinin nedeni, Marmaris'te yaptırdığı Kenan Evren Ana ve İlköğretim Okulu'na lise bölümünün de ekliyor olması. Ekimin ilk haftasında açılışını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yapacağı liseyi Almanya'dan getirttiği son model bilgisayarlarla donatmış. Hepsi iyi güzel de, bir zamanların ‘‘kartal’’ ihtilal lideri son siyasal gelişmeler, askeri olaylar için bakalım neler söylüyor. Süleymaniye olayı çok çirkin - Süleymaniye olayı o kadar çirkin bir olay ki, Amerikan ordusuna yakıştıramıyorum. Bana öyle geliyor ki, bu olay Amerikan ordusunda bize karşı büyük nefreti olan bir kesimin veya bir komutanın işi. Yoksa Amerikan hükümeti bunu böyle yapın demez, mümkün değil. Bunu yapanlar sözde tezkere meselesine karşı bizden hınç çıkarmaya çalıştı. Onlar zannettiler ki, Türk Silahlı Kuvvetleri ağırlığını koysaydı tezkere geçerdi. Silahlı Kuvvetler'in böyle bir ağırlığı koyması doğru değildi, ayrıca niye koysun? Türkiye'nin siyasi durumunu asker mi yönetiyor, fikrini söyler, o başka. Olaya karşı bizim hükümet ve genelkurmayın gösterdiği tepki yerinde, başka ne yapsın? Amerika, olaydan duyduğu büyük üzüntüyü diye getirdi, özür dilemediler ama, yaklaştılar. Süsoy, dünyaya hükmeden bir devletin özür dilemesi çok zor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde hangi padişah kimden özür diledi? Bu olayın Türk-Amerikan ilişkilerini bozmaması lazım, bizim de onlara ihtiyacımız var, onlar da bize muhtaç. Avrupa Birliği'nin ne yapacağı hálá belli değil, bizi alacak mı, almayacak mı meçhul. Güya 2011'de alacaklarmış, o zamana kadar neler olur bilemeyiz. Türk ordusu Irak’a gitmesin - Amerika'nın Irak'a karşı yaptığı harekata iştirak etmedik, ayrıca onlar da başlangıçta ‘‘Türk Ordusu içeri girmesin, bize sadece geçiş hakkı, destek verin’’ dedi. Bunun da sebebi, Kürtlere yaranmak, çünkü onlar bizi istemiyordu. Ne değişti de Amerika şimdi bizim ordumuzu istiyor, çünkü sıkıştı. Bu işi başarabilecek kim var, Türk ordusu; PKK'yla mücadeledeki başarısı ortada. Bana göre ‘‘Türk ordusunu Irak'a alalım, böylece daha az Amerikan askeri ölür’’ diye düşünüyorlar. Benim gönlüm Türk ordusunun Irak'a gitmesini istemiyor, başlangıçta girmedik şimdi ne işimiz var? İnsani yönden bir yardıma katkımız olacağına inansam amenna. İşin içyüzünü tam bilmiyorum; ama eğer ‘‘Amerikan askeri öleceğine Türk askeri ölsün’’ diye bir kuvvet isteniyorsa ona karşıyım. Eğer oraya gidip de Amerikalıların uğradığı durumlara düşersek Türkiye'de sesler yükselmeye başlar. Genelkurmay , Milli Savunma'ya bağlanamaz - Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını katiyen kabul etmem, hiçbir asker de etmez. Adnan Menderes zamanında bu denendi, ordu politikaya alet edildi. Ben o zaman binbaşıydım, tayinlerin, terfilerin çoğu politik makamların isteklerine göre yapıldı. Ben Genelkurmay Başkanıyken Brüksel'e askeri komite toplantılarına her gittiğimde öteki ülkelerin genelkurmay başkanları bizi kıskanır, ‘‘Keşke biz de sizin gibi olsak’’ derlerdi. Gaye Silahlı Kuvvetleri onore etmek mi, yoksa küçültmek, aşağılamak mı? Şunu herkes bilsin, Türk Silahlı Kuvvetleri AB'nin karşısında değil, buna yüzde yüz, adım gibi eminim. Silahlı Kuvvetler asla Batı’ya yönelmiş bir Türkiye'nin karşısında olamaz. MİT beni istedi - Milli Güvenlik Kurulu'nun çok büyük faydası var, bunu sivil sektör de kabul ediyor. Biz 1982 Anayasası'nda ‘‘icra’’ demedik, ‘‘kararları yerine getirilir’’ demedik. Bunu kendi aramızda tartıştık, öyle deseydik MGK hükümetin yerine geçerdi. Onun için ‘‘Öncelikle dikkate alınır’’ dedik, bu demek değil ki muhakkak yapılsın, nitekim yapmadıkları da oldu. Genel sekreterin asker veya sivil olması bence önemli değil. Bir zamanlar MİT müsteşarları da, yardımcıları da hep askerdi, çünkü istihbarat konusunda yetişmiş elemanlar askerde vardı. Mesela ben binbaşıyken zamanın müsteşarı beni MİT'e istedi ama, Genelkurmay vermedi. Ama artık ‘‘Onu da asker yapsın, bunu da asker yapsın’’dan vazgeçelim. İşte şimdiki MİT Müsteşarı kendi içinden çekirdekten yetişmedir. Bush kovboy gibi - Başkan Bush iktidara geldiğinden beri kovboy gibi hareket ediyor, dünyaya meydan okuyor. İsterse bütün dünya karşımıza çıksın, onu da ezeriz, bunu da ezeriz diyor. Olmaz böyle şey, yürümez; dünyanın dengesini bozmaya hakkı yok. Birleşmiş Milletler'i kuran kendi ülkesi, her konu orada konuşuluyor da bu niye konuşulmadı? Suriye, İran da bu işin içine girer de, fiyaskoyla neticelenirse Bush gider. Bak Irak'ta da hiçbir şey bitmedi, şimdi sivil harp, gerilla var. Bunun sonucu Amerikan kamuoyunda da söylenmeler başladı. Talabani tam bir fırıldak - Özal cumhurbaşkanıyken Körfez olayları sırasında Marmaris'te beni ziyarete gelmişti. ‘‘Biz de iştirak edelim mi, etmeyelim mi?’’ diye sordu; baktım kendisi girme taraftarı. ‘‘Sakın ha, bu işe bulaşmayın, girerseniz bir daha çıkamazsınız’’ dedim. Bu Araplar bakarsınız şimdi birbirlerine düşmandır, böyle bir durumda dost olup size karşı birleşiverirler. Böylece bütün Arap álemini karşımıza alırız. Kerkük'ü Amerika bize verir mi, gayesi zaten İran'dakiler dahil bütün petrol kaynaklarını ele geçirmek. Ayrıca Talabani'ye güvenmek de katiyen doğru değil, fırıldak gibi bir adam. Barzani ona göre biraz daha ağırbaşlı ama, onun da maksadı öteki gibi Kürt devleti kurmak. Amerika zaten uzun senelerden beri orada bir Kürt devletinin kurulmasını istiyor, maksat Irak'ı küçültmek.