BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Katsayı tartışmaları YÖK'ü böldü

Meslek liselerine ÖSS'de düşük katsayı uygulaması YÖK'ü böldü. YÖK üyesi, Prof.Dr. Halis Ayhan, uygulamanın bilimsel dayanaklardan yoksun olduğunu savundu.

Abone ol

Meslek liselerine ÖSS'de düşük katsayı uygulaması, YÖK'ü böldü. YÖK üyesi Prof. Dr. Halis Ayhan, "Katsayıyı neden kaldırmak istemiyorlar, anlamıyorum. Ayrı sınıf mı oluşturalım? Endişe ediyorum" diyor

Katsayı uygulamasını devam ettirmek veya kaldırmak YÖK'ün yetkisinde. YÖK üyeleri de katsayı uygulamasıyla ilgili ikiye bölünmüş durumda. YÖK üyesi ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Ayhan, katsayı uygulamasını doğru bulmadığını söyledi. Meslek liseleri konusunun 1970 yılında çözüme kavuştuğunu belirten Ayhan, meslek lisesi mezunlarına genel lise mezunlarıyla aynı şansın verilmesi gerektiğini belirtti. Ayhan sorularımızı yanıtladı.

Üniversiteye girişte katsayı kaldırılmalı mı?

Türkiye'de konular bilimsel değil, ideolojik ortamda tartışılıyor. Katsayı kaldırılmalı ama neden kaldırmak istemiyorlar anlamıyorum. Bunu bilimsel olarak kabul edemiyorum. Ayrı bir sınıf mı oluşturalım?

Katsayı uygulaması ayrı bir sınıf mı oluşturuyor?

Ayrı bir sınıf oluşturmaya doğru gidiyoruz. Normal liseden ilahiyata öğrenci almıyoruz, bundan endişe ediyorum. Zihniyet ayrılığı yaratırsak toplumda bunun yaratacağı sıkıntıları bilmiyoruz. Türkiye'yi sıkıntılı bir noktaya doğru itiyoruz.

Çeşitlilik mi engellendi?

Evet. Öğrencileri tek bir alana sokup çeşitlilik sağlanamaz. Genel liseden gelen ilahiyata hareketlilik getirir. Bütünleşmeye katkısı olur. Meslek liselerinin tamamını üniversite bütünlüğü içinde harmanlamak lazım. Başaramazsa zaten sistem dışında kalır.

Anne - baba belirliyor

Herkesin öğrenim gördüğü alanda devam etmesi gerekmiyor mu?
Ortaöğretimdeki öğrenci ilgi ve yeteneklerinin henüz farkına varmamış oluyor. Anne baba götürüyor, bir okula veriyor. Çocuk farkına varıyor ki kendisi bu alanda değil öbüründe daha başarılı olacak. O zaman sınava gir, yeteneğini ortaya koy demek zorundayız.

Yeteneğini nasıl ortaya koyacağız?

3.5 saatlik sınav yapıyoruz. Bu sınavda meslek lisesi soruları sormuyoruz. Özel alan soruları yok. Ortaöğretim kurumlarında okutulan dersler ve yetenekten soruyoruz. 1.5 milyon genç aynı sınava giriyor. O zaman durumu eşitleyelim. Meslek liselerinin üniversiteye girişte artısı da, eksisi de olmasın.

Barajlar mutsuz ediyor

Üniversitelerin kapasitesi sınırlı. Yarışa bir de mesleki eğitim alanlar katılırsa sonuç ne olur?

Sınavın sonucuna bakalım. Başka çaremiz yok. Üniversitede çocuk, mühendislik diye giriyor ikinci sınıftan sonra sosyolog oluyor. 2 yıl içinde görüyor ki sosyolojiyle, psikolojiyle daha ilgili. Bunun farkına üniversite yıllarında varıyor. Aynı durum meslek lisesi için de söz konusu. Barajlar koymakla haksızlık yapılıyor, çocuk mutsuz oluyor.

O zaman meslek liselerini neden açıyoruz?

Bazı meslekler var ki el becerisini üniversitede kazandıramıyoruz. Uygulamaya yönelik yeteneklerin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekiyor.

Genel kültürü zayıflatmadan erken yaşlarda mesleki becerinin verilmesi gerekiyor. Örneğin çok iyi elektrik mühendisi, klima bozulsa, eline teknik araçlar alarak yapmayı öğrenemediği için teknik eleman çağırır.

Sizce neden katsayı uygulaması var?

Eğitim bilimci olarak kararın neden verildiğini anlayamıyorum.

Dikey geçiş bir imkân değil mi?

2 yıl yüksekokul okunuyor sonra yüzde 10'a dikey geçiş imkânı veriliyor. Bu bilimsel, eğitim psikolojisinin istediği bir çözüm değil. Çocuğun önüne liseye girdiği zaman bu imkânı koysak, 'istersen 4 yıllığa gidersin' dersek ortaöğretimdeki hareketlilik artar.

'İmam hatip, Cumhuriyet'in modelidir'

'Yalnızca imam hatip lisesi öğrencileri başarılıydı' deniyor...
İmam hatip okulları kültür dersleri ağırlıklı, yüzde 35- 40 civarında meslek dersleri okuyan bir modeldir. İmam hatipler başarılıysa, başarı ödüllendirilmeli, teşvik edilmeli.

Din görevlisi olmayacaklarsa bu okullar amacından çıkmaz mı?
Birincisi bu liseler, din öğretimi yapacak eleman ihtiyacına cevap veriyor. İkincisi liselerde din eğitimi isteği var. Aile 'imam, hatip olmasın ama dinini iyi öğrensin' istiyor. Kızların imam, hatip olması zaten mümkün değil. 'Devletim okul açmış, müdürünü öğretmenini tayin etmiş, ben devlete güveniyorum, çocuğum burada okusun' diyor. 'Bu yöntem bilimsel değil' diyen arkadaşlarıma soruyorum. Bu yeterli değilse yerine ne koyalım?

Batıda imam hatip lisesi modeli var mı?

'İmam hatip lisesi modeli Batı'da yok. Doğu'da yok. Nereden çıktı?' diye eleştirenlere şunu söyleyebilirim: Bu Cumhuriyet'in kurup geliştirdiği bir model.

Söyleşi: Sibel Kahraman
Kaynak: