BIST 10.248
DOLAR 32,29
EURO 34,75
ALTIN 2.395,96
HABER /  GÜNCEL

Kalp hastalığının yaşı düşüyor...

Sağlık otoriteleri hayatımızı tehdit eden kalp krizinde riskli yaş döneminin hızla düştüğü ve herkesin hastalıkla karşılaşma olasılığının arttığı bildirildi.

Abone ol

Adana Numune Hastanesi Fatma Kemal Timuçin Kalp Merkezi Kardiyologlarından Doç. Dr. Mustafa Kemal Batur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp hastalığından dolayı ölüm sayısının her geçen gün artığını belirterek, kişiyi kanserden sonra en çok tehdit eden hastalık olduğuna dikkati çekti. Batur, özellikle Türkiye’de yaşam koşullarından dolayı kalp sağlığının gün geçtikçe bozulduğunu ifade ederek, "Geçmiş yıllarda 40 yaşın altındaki kişilere hasta gözüyle bakılmıyordu. Fakat şu anda yaş sınırı 30’lara kadar düştü, hatta kalp spazmı geçiren gençlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor" dedi. Hastalığın zaman içerisinde önemli bir boyut değiştirmesi ve yaş sınırının düşmesine karşın hala yeterince önemsenmediğinin altını çizen Batur, şunları kaydetti: "Türkiye’de, hastalığın ciddiyeti fark edilmiyor ve hastalar kalbin sağlığının bozulmasını tetikleyen faktörleri uygulamaya devam ediyorlar. Vatandaşlar, hala sağlıksız beslenerek çok yüksek kaloride yiyecekleri tercih ediyor ve spordan uzak bir yaşam sürdürüyor. Ayrıca, stres, artık A’dan Z’ye herkesin hayatında var. Bu da küçük büyük herkesin kalp spazmı geçirmesine neden oluyor. Eğer bu gidişat devam ederse, kalp hastalığı gelecekte herkes için sorun yaratabilecek boyutlara taşınabilir ve 10 yıl sonra hastalık herkesin korkusu olabilecek duruma gelebilir." ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Batur, hastalıktan dolayı oluşan kötü tablonun ortadan kalkması için herkesin kendisine dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Hastalığın sorun teşkil etmemesi için kişiler yediklerine, içtiklerine ve yaşam koşullarına dikkat etmeli. Yemeklerden 1,5 veya 2 saat sonra mutlaka spor yapılmalı, ayrıca günde 45-50 dakika tempolu yürüyüş gerçekleştirilmeli." Batur, hastalığın ciddi boyutlara ulaşmaması için uzmanların verdiği diyetlerin uygulanması, az yağlı ve bol sebzeli yiyecekler tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.