BIST 8.864
DOLAR 34,30
EURO 37,38
ALTIN 3.029,28
HABER /  GÜNCEL

Kahvelerin kitabı yazıldı

Kahvehanelerle ilgili 22 yıldır araştırma yapan Ankara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilaver Düzgün'ün araştırması, kitap oldu.

Abone ol

Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Düzgün, araştırması için 18 yıl aşık kahvehanelerinde çalışma yaptığını, 4 yıl da diğer kahvehanelerde bu çalışmasını sürdürdüğünü anlattı. Yrd. Doç. Dr. Düzgün'ün "Erzurum'da Kahvehaneler Ve Aşık Kahvehanesi Geleneği" adlı kitabında, önce Afrika ve Asya ülkelerinde tanınan daha sonra tüm dünyaya yayılan kahvenin ilk kez nerede ve nasıl ortaya çıktığı konusunun tam açıklık kazanmadığı belirtiliyor. Kahvehanenin İstanbul'da ilk ne zaman açıldığı konusunda da farklı görüşlerin olduğu belirtilen kitapta, İstanbul'da ilk kahvehanenin açılmasıyla ilgili tarih düşmek amacıyla yazılan bir mısraya göre, kahvehanenin 1551-1552 yıllarında açıldığına işaret ediliyor. Peçevi tarihinde ise ilk kahvenin, 1554 yılında Halep ve Şam'dan gelen 2 kişinin Tahtakale'de birer büyük dükkanda kahve satmaya başladıkları, Evliya Çelebi'nin eserinde ise Bursa'da 75 kahvehanenin bulunduğu, Ankara kahvehanelerinin ise "kesret-i nas ile meşhur"oldukları yazıldı. Kahve ve kahvehanelere ilk ciddi tepkinin 1511'de Mekke'de yaşandığı belirtilen kitapta, bu tarihte kahvenin haram olduğuna dair karar verildiği bilgisi veriliyor. Kahvenin İstanbul'a gelmesiyle birlikte tartışmaların yaşandığı kaydedilen kitapta, Kanuni Sultan Süleyman döneminde sarayda kahvecibaşı adlı görevlinin bulunmasına da dikkat çekildi. 2. Selim ve 3. Murat zamanında kahvehaneleri yasaklayan fermanların çıkarıldığı anlatılan kitapta, 1567'de 2. Selim'in İstanbul'da kahvehaneleri kapatma kararı aldığı, kahve ve kahvehanenin tarihi boyunca karşılaştığı en şiddetli yasaklamanın ise 4. Murat zamanında uygulandığı anımsatıldı. Kitapta, İstanbul'da Cibali Kapısı dışında bir kalafatçının dükkanında çıkan yangının 2 mahallenin yok olmasına neden olduğu, bu önemli olaydan etkilenen halkın kahvehanelerde toplanıp yönetim aleyhine yorumlar yapmaya başlaması üzerine kahvehanelerin kapatıldığı, birçoğunun da yıkıldığı aktarıldı. Kahvehanelerin müdavimlerine kültürel bir birikim sağladığı da belirtilen kitapta, kimi zaman halk arasında kahvehanelere "mekteb-i irfan" veya "halk üniversitesi" adı verildiği de vurgulandı.