BIST 10.109
DOLAR 32,38
EURO 34,78
ALTIN 2.411,94
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

İstanbul'un göbeğinde fırsat eşitsizliği!

İstanbul'un birbirine komşu iki ilçesi Başakşehir ve Esenyurt. İki ilçede birbiri arasında uçurum olan iki ilkokul...

Abone ol

Türkiye’de eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarından biri fırsat eşitsizliği. Üstelik sadece bölgeler arasında değil, yan yana iki ilçede, hatta aynı ilçedeki okullar arasında bile eğitim imkânları açısından büyük farklar var.

İstanbul'da da durum farklı değil. Örneğin Esenyurt ve Başakşehir birbirine çok yakın iki ilçe. Ancak eğitim şartları ve sunulan hizmet birbirine hiç de yakın değil.

Başakşehir'de öğrenci sayısı 64 bin, Esenyurt’ta ise 98 bin. Eğitimdeki fırsatlar, en çok sınav başarılarında kendini gösteriyor. Başakşehir’in liselere girişte uygulanan Seviye Belirleme Sınavı’ndaki (SBS) il sıralaması 8, Esenyurt’unki ise 31. Başakşehir’de ortaöğretimde sınıf mevcudu ortalaması 27, Esenyurt’ta 74.

SINIFLAR 70 KİŞİLİK

Aljazeera Türk'ün haberine göre, Esenyurt'taki Ali Fuat Üstün İlkokulu'nun binası da, bahçesi de diğerinden daha küçük.

Okulun 1500’ün üzerinde öğrencisi var, ancak derslik sayısı 12. Okulda 28 öğretmen var. Bunların 12’si ücretli, 18’i kadrolu. Ücretli öğretmenler arasında da sınıf öğretmenliği mezunu bulmak zor. Ekonometri, iktisat, işletme mezunu olup sınıf öğretmenliği yapanlar da var.

Öğretmenlerin zorunlu hizmet süresi olan üç yılı doldurduktan sonra tayin isteyip ayrıldıkları söyleniyor. Okulun tek bir rehber öğretmeni bulunuyor. Sosyal imkanlar da kısıtlı. Küçük ve penceresiz bir tiyatro salonu var. Laboratuvarlar ise kapanmış ve dersliğe dönüştürülmüş.

Derslik sayısı yetersiz olduğundan, sınıflar da kalabalık. Sınıf mevcudu, 1. sınıflarda 50-55, 2. sınıflarda 55-60, 4. sınıflarda 70-72 öğrenci.

Okulun pek çok sınıfında engelli öğrenciler de var. Sınıflarda engelli öğrenci sayısının en fazla iki olması gerekiyor, ama bu okulda ortalama üç engelli ders görüyor. Hınca hınç dolu sınıflarda engelli öğrenciler de zorlanıyor.

Öğretmenler de 30 kişilik bir sınıf öğretmenine göre üç katı gayret sarf ettiklerinden şikayet ediyor.

SINIFLAR 20 KİŞİLİK

Okulun 6 kilometre ötesinde Başakşehir İlçesine bağlı Bahçeşehir Süleyman Demirel İlkokulu var.

Burasının da öğrenci sayısı çok farklı değil. Sayı 1300. Burası da sabahçı ve öğlenci olmak üzere diğer okul gibi ikili eğitim yapıyor. Ancak imkânları Esenyurt’taki okula göre çok daha geniş.

Büyük bir bahçesi olan okulun binası da daha güzel. Diğer okulun tam iki katı, yani 24 dersliği var. Dolayısıyla sınıf mevcutları 28-30 arasında değişiyor. Aralarında 20 kişilik sınıflar bile var. Her sınıfta projeksiyon aleti ve projeksiyon perdesi bulunuyor.

Öğretmen sayısı ise 62. Öğretmenlerin hepsi kadrolu. Tek bir ücretli öğretmen bile yok. Burası zorunlu hizmet bittiğinde öğretmenlerin tayin istedikleri bir okul değil, öğretmenleri yıllardır bu okulda çalışıyor.

Okula talep büyük. Civar ilçelerden, okula yazılabilmek için ikametini Bahçeşehir’e alanlar ya da burada gösterenler var.

Ayrıca üç rehber öğretmen, teknoloji sınıfı, fen laboratuvarı mevcut. Süleyman Demirel İlkokul’nun içinde sağlık odası da var.

PLANSIZ MAHALLELERE PLANLI OKUL YAPMAK LAZIM

Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı, sadece Esenyurt ile kıyaslandığında değil, Başakşehir ilçesi içinde de farklı tablolar oluşturan okullar olduğunu söyledi. Fırsat eşitliği açısından ciddi farklar olan okulları anlatan Baltacı bunun sebeplerini ve çözümlerini şöyle açıklıyor:

"Bazı okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı 20 iken bazılarında 50'nin üzerinde. İlçemiz gecekondu ve yeni yerleşim bölgelerinde TOKİ tarafından yapılan kentsel dönüşüm ivedilikle tamamlandığında, yoğun göçle plansız gelişen mahallelere planlı okullar yapılarak eğitim ortamları geliştirilebilir. Öğretmen atmalarında merkez ilçeler ve ana ulaşım güzergâhlarındaki okullara öğretmen talebi çok. Onların öğretmen açığı yok."

"İstanbul'un dezavantajlı mahallelerindeki okullara istekli öğretmen sayısı az. Atananlar zorunlu çalışma süresi bitiminde merkezi okullara geçiyor. Dezavantajlı bölgelerdeki okul sayıları arttırılarak, öğrencilerin sınıf mevcutlarının normal sayılara indirilmesi suretiyle öğretmenlerin o okulda çalışma isteği arttırılabilir. Okulların fiziki şartları ve ek donanım malzemeleri, duyarlı ve durumu müsait velilerin çoğunlukta bulunduğu okullarda geliştirilmekte, diğer okullarda ise ders kitaplarının dışında eğitim ortamları ve kaynakları yetersiz kalıyor."