BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,70
ALTIN 2.400,43
HABER /  GÜNCEL

İstanbul'da gözyaşları sel oldu

20 kasım 2003'te İngiltere İstanbul Başkonsolosluğu ve HSBC binasına yapılan bombalı saldırıların yıldönümünde hüzün vardı. Törende gözyaşları sel olup aktı!

Abone ol

Beyoğlu'ndaki başkonsolosluk binası önündeki törene İngiltere'nin Türkiye Başkonsolosu Barbara Hay, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları ve esnaf katıldı. Anma töreninde başkonsolosluk duvarına saldırıda ölenlerin yakınları ve Barbara Hay tarafından çelenk bırakıldı. Anma töreni sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hay, "onların yasını bugün tutuyoruz. Ancak onlar bir gün değil, her gün kalbimizdeler" diye konuştu. Hay, anma törenine az sayıda kişinin katılmasını da eleştirdi. İstanbul'da İngiltere Başkonsolosluğu ile HSBC Bank Genel Müdürlüğü'ne 20 kasım 2003'te eş zamanlı intihar saldırıları düzenlenmiş ve saldırılarda 27 kişi hayatını kaybetmişti. İstanbul'da terör İstanbul, 15 kasım 2003 cumartesi ve 20 kasım 2003 perşembe günleri dört ayrı bombalı saldırıyla uyandı. İlk hedef 15 kasım sabahı Neveşalom ve Beth İsrail sinagoglarıydı. Beş gün sonraki hedef ise Beyoğlu'ndaki İngiliz Konsolosluğu ve Levent'teki HSBC Genel Müdürlüğü binasıydı. Dört saldırıda, teröristler de dahil 62 kişi öldü, 718 kişi yaralandı. Bilirkişi raporuna göre saldırılarda 2 bin 600 kilogram patlayıcı kullanıldı ve bu patlayıcıların sadece üçte biri infilak etti. Uzmanlar, "kullanılan malzemenin tamamı infilak etseydi, patlama çok daha büyük olacaktı" diyor. Saldırıların ardından İTÜ Afet Yönetimi Merkezi'nin hazırladığı raporda, öncelikle patlamaların olay yerindeki tahribatına ve patlayıcının niteliğine dikkat çekiliyor. Neveşalom Sinagogu'nun önünde patlamayla oluşan çukurun çapının 3 metre, derinliğinin ise 1 metre olduğu vurgulanan rapora göre, Beth İsrail Sinagogu'nda ise 500 kilo patlayacı kullanılmış ve açılan 3 metre çaplı çukur da 50 santimlik derinlikte. Patlayıcı Uzmanı Hikmet İskender'e göre, saldırganlar profesyonel değil ancak eğitimliydi. Böylesine güçlü bir patlayıcı yapmak için mühendis olunmasa da karmaşık bir eğitime ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Anfo olarak bilinen bombaların, fuel-oil, mazot, kerosen ve ağır yağların bileşimi ile amonyum nitrat, dinamit benzeri bir ateşleyiciyle patlatıldığı belirlendi. Rapordaki en çarpıcı rakamlar ise 20 kasımda düzenlenen saldırılara ilişkin. Bu saldırılarda sadece araçlar değil, patlayıcı miktarı da çok daha büyük.