BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47

İstanbul Sözleşmesi… Şimdi değilse ne zaman?

Cami minberlerinden dışladığımız gayri ahlaki ilişkilere kendi elimizle kanun koruyuculuğu aldık anlayacağınız.

Virüs ile mücadele eden ve bütün enerjisini buraya teksif etmiş olan ülkemiz geçtiğimiz hafta böyle bir zamanda yaşanmaması gereken bir tartışmaya sahne oldu. Birlik ve beraberlik olmamız gereken bir zamanda hele ki Ramazan gibi kutsal bir ayda yaşanan bu gereksiz tartışma bazı şeylerin artık ciddi şekilde ele alınması zamanının geldiğini ve geçtiğini gösterdi bizlere.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Kur’an-ı Kerim’deki ayetleri Cuma hutbesinde hatırlatmasıyla başlayan tartışma çok çirkin bir üslupla devam ettirildi.

Özellikle Ankara Barosu tarafından yapılan sözüm ona açıklamadaki kelimeler ve suçlamalar yenilir yutulur cinsten değil. Tartışmada iş Diyanet İşleri Başkanı’nın okumuş olduğu ayetler sebebiyle suç duyurusunda bulunmaya kadar gitti!

Peki, bir Diyanet İşleri Başkanı’na okumuş olduğu ayetler ile hatırlatmış olduğu hakikat dolayısıyla böylesine çirkince saldıranlar ve suç duyurusunda bulunanlar bu cesareti nerden alıyor?

Nasıl oluyor da bu kadar pervasızca sözler sarf edebiliyorlar?

Ankara Barosu ve diğer barolar eğer bir dayanak noktası olmasa bu kadar pervasızlaşabilir mi?

Hayır, yapamazlar…

Başta barolar olmak üzere tartışmayı çirkin bir boyuta taşıyan kesimlerin güç aldıkları yer hiç de yabancı değil aslında. Tehlikelerine daha önceki yazılarımda da defaatle dikkat çektiğim İstanbul Sözleşmesi bu kesimlerin işi bu kadar azıtmalarının kaynağı.

Özellikle geçtiğimiz yıl benimle birlikte birçok kişinin de dikkat çektiği ve aile mefhumunu yerle bir eden ve gayri meşru bir yaşamı yasal hale getiren bu sözleşme toplumu ifsat edip bozacak adeta bir saatli bomba hükmünde.

Her türlü gayri meşru ilişkiyi yasal düzenleme ile koruma altına alan bu sözleşme sadece Türkiye için değil dünya toplumları için de bir tehdit unsuru.

Nitekim bu tehlikeyi gören Rusya bu sözleşmeyi imzalamadı. Ki Rusya’yı biz dinsiz bir ülke ve toplum olarak bilmekteyiz.

Kahir ekseriyetimizin “kafir” diye nitelediği Putin; “LGBT’ciler ülkemizde rahatça gösteri yapıp gövde gösterisi yaparken bu rezalete izin veremem” diyen bir isim.

Toplumun en temel yapıtaşı olan aile bozulduğunda toplum da bozulur.

Bireysel hatalar her zaman düzeltilebilir, insan günahlarına tövbe edebilir ve daha iyi bir insan olmaya yelken açabilir. Ancak bir aile dağıldığında bundan başta çocuklar olmak üzere toplumun oldukça geniş bir kısmı etkilenir. 

İstanbul Sözleşmesinde öyle maddeler var ki lezbiyen, gay, homoseksüel vb. ne kadar ahlak dışı ilişki varsa laf söyleyenleri kanun karşısında suçlu durumuna düşürüyor. Bu ister Diyanet İşleri Başkanı olsun isterse iktidar partisinden birisi olsun isterse sokaktaki bir vatandaş olsun… Fark etmiyor.

Cami minberlerinden dışladığımız gayri ahlaki ilişkilere kendi elimizle kanun koruyuculuğu aldık anlayacağınız.

Son tartışmalar bize şunu gösterdi: İstanbul Sözleşmesi bir an önce feshedilmelidir. Yoksa bir gün gelecek memlekette LGBT’yi eleştirip de ceza almamış kimse kalmayacak bu gidişle.

Aslında son tartışma ile bu konuda büyük bir kamuoyu da kendiliğinden oluşmuş durumda. Şu zamanlar İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi için en uygun zamanlar.

Sineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmak daha güzeldir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hutbesine konu yaptığı lanetlenmiş ilişkilerin kaynağı olan İstanbul Sözleşmesi’nin ortadan kaldırılması için bundan iyi bir zaman olamaz.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Aile Bakanlığı ile birlikte hareket ederek son yüzyılın en büyük beka sorunu haline gelmiş bu durumdan toplumu ve geleceğimizi kurtarmak adına mesailerini harcamalıdırlar.

Şunu net bir şekilde ifade edebilirim: İstanbul Sözleşmesi feshedilmediği müddetçe biz daha çok sapkınlıklar görürüz sokaklarımızda.

Daha çok hakaretler edilip, çok suç duyurularında bulunulur Diyanet camiasına…

Bu gidiş iyi bir gidiş değil anlayacağınız…

İstanbul Sözleşmesi şimdi feshedilmeyecekse ne zaman feshedilecek acaba…

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser