BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

İstanbul başkent olursa neler olacak?

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi için Brüksel'de bulunan Türk heyeti temaslarını tamamladı. Peki İstanbul Kültür başkenti olursa neler olacak? İşte cevabı.

Abone ol

İstanbul 2010 ECC Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili ve ECC Denetleme Kurulu Başkanı Egemen Bağış, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Nilgün Mirze ve ECC Yürütme Kurulu üyesi Cengiz Aktar'dan oluşan heyet, Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu bünyesinde görüşmeler gerçekleştirdi ve yabancı basını bilgilendirdi. Egemen Bağış, konuya ilişkin bilgi verirken, şunları söyledi: ''İstanbul, coğrafi konumuyla binlerce yıllık kültürel mirasıyla diğer dünya metropolleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip. İstanbul, aynı zamanda Türkiye'nin de aynası niteliğinde. Kentin genç ve dinamik nüfusu yaratıcı bir enerji oluşturarak İstanbul'u içinde yer aldığı coğrafyanın en dinamik kentlerinden biri haline getiriyor. İstanbul'da özellikle son on yıldır gelişen kültür bilinci kentin kültür yaşamına yansıyor. Böylece İstanbul yalnız İstanbullular için değil tüm dünya için bir çekim alanı, bir kültür ve sanat merkezi niteliğini kazanıyor. Dünya sanat çevrelerinin buluşma noktası haline gelen İstanbul, böylece farklı kültürler arasında esin paylaşımına olanak sağlıyor; global dünyada yerini alıyor, geleceğini şekillendiriyor. 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti projesiyle hedeflerini daha çabuk yakalama olanağını arıyor.'' NEDEN ÖNEMLİ? Bağış, 21'inci yüzyılın dünyada kentler yüzyılı olarak bilindiğini belirterek, şöyle dedi: ''Kentler, kimliklerini, kültürlerini canlandırarak, ileriye taşıyarak ve birbirlerine anlatarak oluşturuyorlar. Birbirlerini kültür aracılığıyla daha iyi anlıyor ve daha iyi tanıyorlar. Böylece kültürün nasıl günlük yaşama katılacağı, toplumun her kesimine nasıl yayılacağı gündeme geliyor. Kentsel gelişimin, kentlilik bilincinin özlenilen düzeye ulaşması için kültürel gelişimin vazgeçilmez olduğu biliniyor. Yaygınlaşması içinse hem yönetimlerin hem de sivil toplum kuruluşlarının daha aktif olmaları gerek, bu konularda profesyonel bilgi ve deneyimden yararlanmaları gerekiyor. Böylece hem Avrupa Kültür Başkenti seçilen kentler zenginleşiyor, hem de dünya kültürüne yaptıkları katkıyla global kültür zenginleşiyor.'' ''İstanbul, 2010'da Avrupa Kültür Başkenti olursa Avrupa, İstanbul'da kendi kültürünün köklerini keşfedecek ve 'birbirini anlama' yolunda önemli bir adım atılmış olacak'' diyen Egemen Bağış, şunları söyledi: ''İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi için en önemli faktörlerden biri, İstanbulluların bu projeyi benimsemeleri ve en geniş katılımla desteklemelerinde yatıyor. Bu nedenle herkesi bu konuyla ilgilenmeye ve bilgilenmeye davet ediyoruz.'' NELER OLACAK? Bağış, ''İstanbul, 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olursa neler olacak?'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''İstanbul'un adı, 2006 yılından itibaren tüm dünyada kültür ve sanatla anılacak. AB adaylık sürecinde Türkiye'nin sembolü İstanbul'un aslında Avrupa kültürüyle yüzyıllardır karşılıklı etkileşim halinde olduğu projelerle ortaya konulacak. Kültürel miras sürdürülebilir bir biçimde yönetilecek, kenti daha da bir çekim noktası haline getirecek. İstanbul; kentsel dönüşüm, şehircilik, çevresel ve sosyal anlamda kalıcı kazanımlara kavuşacak. Kültür varlıklarımızın korunacağı ve sergileneceği yeni müzeler kurulacak, tarihi binalar yenilenecek ve yeni işlev kazandırılarak halka açılacak. İstanbullular farklı sanat disiplinleriyle kucaklaşacak. Genç ve yetenekli insanlar sanatsal yaratıcılıkla daha yakın bir ilişki kurma olanağına kavuşacak. İletişimden organizasyona, eğitimden tasarıma, yönetimden yaratıcılığa pek çok kişi için istihdam yaratılacak. Kültür ve sanat projelerini izlemek için gelenler İstanbul'un kültürel zenginliğini, camilerini, kiliselerini, saraylarını, müzelerini de gezecek. Kültür turizmi hareketlenecek, gelişecek. Avrupa ve dünyanın çeşitli ülkelerinden pek çok kültür sanat insanı, yazılı ve görsel basın mensupları İstanbul'a gelecek. Bu çerçevede İstanbul'un tanıtımına ve marka haline gelmesine olumlu katkı sağlanacak. Avrupa Kültür Başkenti seçilmek Avrupa ile kültürel ilişkilerin yanı sıra ekonomik ilişkilerin de geliştirilmesine katkıda bulunacak. Yeni yapısal çalışmalarla, yöneten ve yönetilenler hep birlikte, el ele, bilgi ve deneyimlerini paylaşırken gelecek için kalıcı ve sürdürülebilir bir modelin de oluşmasını sağlayacak. İstanbullular kentlerinin güzelliği ve sahip olduğu değerleri keşfederken böyle bir kentte yaşadıkları için gurur duyacaklar.'' AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ Avrupa Kültür Başkenti fikri ilk kez 1985 yılında dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merkuri tarafından ortaya atıldı. Aynı yıl AB Konseyi, projenin kapsamını belirledi ve uygulamaya koydu. 1985'ten 2000 yılına kadar AB'ye üye olan ülkelerin kentlerinden biri Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildi. 2000 yılına gelindiğinde, yeni binyıl nedeniyle Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine de verilmeye başlandı. Daha önce bu unvanı alanlar arasında, Atina (Yunanistan), Floransa (İtalya), Amsterdam (Hollanda), Berlin (Almanya), Paris (Fransa), Madrid (İspanya), Lizbon (Portekiz), Selanik (Yunanistan), Brüksel (Belçika) gibi kentler bulunuyor. İSTANBUL'UN ADAYLIĞI 2000 yılında alınan kararla İstanbul, 2010 yılı için Avrupa Kültür Başkenti adayı olarak başvurma şansını yakaladı. Aynı yıl 13 sivil toplum kuruluşundan oluşan Girişim Grubu çalışmalarına başladı. Kentin kültür ve sanat insanları, akademisyenler, yöneticiler ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla genişleyen Girişim Grubu, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın da desteklerini alarak İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi için ortak bir dosya hazırladı. ''İstanbul: 4 Elementin Kenti'' başlıklı dosya, 13 Aralık 2005'te Brüksel'de Avrupa Konseyi'nin Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü'ne sunuldu. 2010 yılı için Avrupa Kültür Başkenti adayları, AB ülkeleri arasından Macaristan ve Almanya olarak belirlenmişti. Macaristan'ın Pecs, Almanya'nın Essen ve Görlitz kentleri 2010 yılı için adaylıklarını belirttiler. AB üyesi olmayan ülkeler arasında başvuruda bulunan diğer adaylarsa Ukrayna'dan Kiev ve Türkiye'den İstanbul oldu. Adaylar arasından seçim 2006 mart ayı sonunda yapılacak.