İsrail'in Gazze'deki korkunç planı!

Kudüs'te Yahudi yerleşimleri yakınlarında dün patlayan bomba İsrail ile Gazze Şeridi arasında günlerdir yükselmekte olan tansiyonda kritik bir dönemeç oldu.

Kudüs'te Yahudi yerleşimleri yakınlarında dün patlayan bomba İsrail ile Gazze Şeridi arasında günlerdir yükselmekte olan tansiyonda kritik bir dönemeç oldu. Bir kişinin hayatını kaybettiği, 30 kişinin de yaralandığı saldırı "Ortadoğu'nun kalbinde bir savaş daha mı?" sorusunu akıllara getirdi. İsrailli yetkillerin dile getirdiği 'dökme kurşun' operasyonu ise bölgede endişe seviyesini arttırdı.

Aslına bakılırsa bölgenin diğer ülkelerinde yaşananlar dolayısıyla gözlerden uzak kalan İsrail-Gazze sınırında gerginlik bu ay başından beri tırmanıyordu.

Itamar'da bulunan bir Yahudi yerleşiminde yaşayan bir ailenin 11 Mart'ta katledilmesinden sonra Gazze Şeridi'yle İsrail arasında karşılıklı havan topu ve füze atışları bugüne kadar devam etti. Hürriyet'in haberine göre, İsrail'in Salı gecesi Gazze üzerine düzenlediği bombardımanda aralarında çocuklar da bulunan yedi kişi hayatını kaybetti. Hemen ardından Kudüs bombalaması geldi. İsrail de dün gece Gazze-Mısır arasındaki tünelleri vurdu.

Itamar olayını El Aksa Şehitleri Tugayı'nın, roket saldırılarını da İslami Cihat örgütünün askeri kanadı Kudüs Tugayları'nın üstlenmesinin yanı sıra İran'dan kalkan ve silah taşıyan iki uçağın Türkiye'de durdurularak kargolarına el konulması, Tahran'ın son dönemdeki etkinliğinin arttığının işareti olarak algılandı.

Dünkü saldırıyı ise henüz üstlenen olmadı ama gözler olağan şüpheli Filistinli militanlara çevrildi.

ÖNCE ŞALOM SONRA NETANYAHU

Daha Kudüs'deki bomba patlamadan önce İsrail Başbakan Yardımcısı Silvan Şalom, İsrail Radyosu'nda katıldığı yayında Gazze'de ikinci bir Dökme Kurşun Operasyonu'na "dönüşü değerlendirebileceklerini" söyledi.

Başbakanı Benjamin Netanyahu da patlamanın ardından Moskova ziyaretini derhal erteleyip kameraların karşısına geçerek saldırıya "agresif, sorumlu ve akıllıca" bir karşılık verme sözü verdi. Netanyahu'nun sözlerinde de Şalom'un operasyon ihtimali ifadelerinden ipuçları görmek mümkündü.

Likud Partisi milletvekilleri de İsrail'in birkaç gün içinde bir operasyon başlatma ihtimalinden söz etti. Partinin önde gelen isimlerinden Danny Danon, "Başbakan ve Savunma Bakanı'nın Başkan Obama'nın ümit dolu barış planını uygulamaya çalışmak yerine terörle mücadeleye odaklanmasının zamanı geldi. Birkaç gün içinde faaliyet göreceğimize inanıyorum" dedi.

BARIŞ İHTİMALİ VAR MIYDI?

ABD'de "gölge CIA" olarak bilinen bağımsız istihbarak kuruluşu STRATFOR'un dünkü patlama üzerine yayımladığı raporda, barış sürecinde son birkaç ayda hiç ilerleme kaydedilemese de Netanyahu'nun Moskova'da Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas'la bir araya gelerek süreci yeniden başlatma girişimlerinde bulunacağı yönünde işaretler olduğu ifade edildi.

Ancak Netanyahu'nun başta kendi partisindeki milletvekilleri olmak üzere çatırdayan sağcı koalisyon hükümetinden gelen baskılar karşısında bırakın masaya oturmayı, operasyona direnme ihtimali bile oldukça zayıf.

Abbas da barış girişimlerini yeniden başlatmak için gereken meşruiyetten yoksun. Bugüne kadar yaşanan başarısızlıkların yanında birkaç ay önce El Cezire'nin yayımladığı Filistin Belgeleri'nin yarattığı güvensizlik Abbas'ın elini de zayıflatıyor.

2009'DAN 2011'E DÖKME KURŞUN

Bunun yanında komşu Suriye'de son günlerde yaşanan hükümet karşıtı gösteriler ve çatışmalar ile Lübnan'daki hareketlilik de değerlendirildiğinde bölgenin alev alması için bir kibrit çakmak yeterli olacak gibi görünüyor.

2011'in 2009'dan en büyük farkı ise şu: Artık bir istikrar faktörü olarak Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ve Bahreyn gibi Körfez ülkeleri denkleme dahil değil. ABD de Irak ve Afganistan'daki kötü karnesinin yanına bir de Libya operasyonunu eklemişken bölgede daha fazla sesini yükseltmek istemiyor.

Bütün bunlar yan yana geldiğinde herhangi bir savaş ortamında herkesin kendi başının çaresine bakacağını söylemek mümkün. Birinci Dökme Kurşun Operasyonu'nun sonuçları her iki taraf için de fazlasıyla yıkıcı ve özellikle Gazze'de çok kanlı olmuştu, ikincisi çok daha korkunç olabilir.