BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

İsraile Hamasla uzlaş baskısı

İsraillilerin arasında yeni ve güçlü bir kanaat oluşmaya başladı.

Abone ol

İsrail-Filistin mücadelesi çerçevesinde özellikle Gazzede son üç ay boyunca meydana gelen gelişmeler, İsrail'in hem siyasi hem de sosyal toplumunda tartışılan yeni bir sorular ortaya çıkardı. Bu soruların en önemlisi sayılan ve hala cevaplanmasında çelişkili görüşler bulanan soru, Filistinli direniş güçleri ve özel olarak da HAMAS hareketine yönelik İsrail'in mücadele stratejisinin artık ne kadar verimli olabileceğidir.

İsrail, HAMAS'ın geçen Temmuz ayında Gazze'yi işgal ettiğinden bu yana Gazze'yi sıkı askeri ve ekonomik bir abluka altında tutmuştu. Geçen Ocak ayının gelmesiyle birlikte abluka şiddetini daha da arttırmaya başlamıştı, İsrail, Gazze'yi dış dünyaya bağlayan tüm geçitlerini kapatıp enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alarak sadece dörtte birine izin verip buna ek olarak da Gazze'nin her tarafına füze ve mermi yağdırmaya devam etti. Öte yandan da direniş güçleri, HAMAS ve Cihad hareketlerinin birinci ve ikinci saflarından liderlere yönelik süikast operasyonlarını sürdürdü.

Ancak sonunda ve bütün bunlara rağmen İsrail anladı ki, Filistin'nin her zaman ve sürekli bir şekilde yeni liderler yetiştirmeye hazır bir ülke ve İsrail askeri gücünün ne direnişe son verebileceği ne de HAMAS'ı etkisiz kılabildiğidir.

İsraillilerin arasında yeni ve güçlü bir kanaat oluşmaya başladı. Bu kanaat, HAMAS hareketinin Filistin kamuoyunda geniş bir siyasal ve toplumsal desteğe sahip olduğu ve siyası ve ekonomik şartlar ne olursa olsun halkla sıkı sıkı birbirine bağlı ve giderek güçlenen bir kabiliyete sahip olmasından ibarettir.

O soruyu ortaya çıkaran olayların en önemlileri, HAMAS mensuplarının nitelikli bir adım olarak Mısır ve Gazze arasındaki duvara saldırması ve HAMAS ve Cihad hareketlerinin, 22 Kilo metrelik Kassam roketlerini geliştirerek düşman İsrail'e atmalarıdır. O iki olay, HAMAS'a yönelik İsrail mücadele stratejisinin başarısız olduğunun bir göstergesi sayılır. Zira, İsrailin bu stratejiden beklediği amaç: HAMAS ya bir kenara çekilip siyasi rolünü Abbas'a devrederek çaresiz kaldığını ilan etmesi ya da kendini kurtarmak için uluslararası kuruluşların çizdiği planları kabul ederek yeni bir HAMAS olmasıydı. Ama hiç birisi olmadı.

Bu yüzden bazı uluslararası kuruluşları, İsrail'in HAMAS'la mücadele stratejisine yeni bir gözle bakmaya ve HAMAS'la bir uzlaşma stratejisi çizilmesini bir zaruret olarak görmeye başladı. Bu yeni tutumların en somut örneği de Avrupa parlamentosunun İsrail'in Gazze'den ablukayı kaldırmasına davet etmesidir.

İsrail'e gelince mantıksal ve akılcı bir görüşe dayanan birkaç fikir bulabiliriz. İsrail sivil toplum kuruluşları ve halk kamuoyu, son aylarda meydana gelen gelişmelerin hep HAMAS'ın lehine olduğunu gördü. Çünkü HAMAS daha da güçlenmeye ve silahlarını geliştirme imkânlarına sahip olmaya başladı. Onun için artık HAMAS'la uzlaşma stratejisine dayanan yeni bir ilişki kurmak ve HAMAS ile Fetih'ten oluşan bir milli birlik oluşturmak için elden geleni yapmak elzemdir. Nitekim son olaylar ve HAMAS'ın kazandığı destek sadece Abbas'a güvenmenin yetersiz olduğunu ortaya çıkardı. Abbas ile yapılacak tüm anlaşmaların hiçbir yaptırımı olmadığını ve yürürlüğünün imkânsız olduğunu anladı.

Geçen Mart ayında İsrail'in büyük traja sahip bir gazetesinin yaptığı geniş bir ankette şu sonuçlar elde edildi. HAMAS ile uzlaşma ve müzakarelere yönelik bir stratejiyi destekleyen oyların oranı % 64. bu oranın siyasi partiler arasındaki dağılımı: Likod Partisi % 48, Olmert Partisi % 55, İşçi Partisi % 72 dir.

Ancak HAMAS böyle bir tez ve çağrının ve İsrail'le müzakerelere oturmanın direniş sürecini etkileyeceği ve engel olacağına inanıyor. bu tür siyasi oyunların HAMAS mensupları arasında fitne çıkaracağı ve İsrail'in parçalama siyasetini güçlendireceğini fark etti.