BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

İsrail Çevre Bakanı’ndan Filistin açıklaması

İsrail Çevre Bakanı Amır Peretz, "Şuna kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı var. Burada da iki devlet ik...

Abone ol

İsrail Çevre Bakanı Amır Peretz, "Şuna kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı var. Burada da iki devlet iki ulus çözümünü benimsiyorum. Bundan yaklaşık 4 ay kadar önce 4 yıllık barış süreci dondurulmuştu. Yeniden çözüldü ve görüşmeler yeniden başladı” dedi.
Akdeniz’e kıyısına olan 21 ülkenin çevre yetkilileri, İstanbul’da düzenlenen 18’inci taraf ülkeler toplantısında bir araya geldi. Toplantıda İsrail Çevre Bakanı Amir Peretz konuşma yaptı. Bakan Amir Peretz, "Ülkeler bugüne kadar uyguladıkları bir takım politikaları sadece kendi ülkeleri için değil herkes için uygulamış olsunlar. Her hâlükârda kendi aramızdaki işbirliğini arttırmamız lazım. Aramızdaki duvarları yıkmak için önlemler bulmak lazım. Yeni bir takım iletişim yöntemleri bulmamız lazım. Burada herkesin oynaması gereken rol var" dedi.
İsrail’de barış cephesinde olduğuna vurgu yapan Peretz, "Şuna kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı var. Burada da iki devlet iki ulus çözümünü benimsiyorum. Bundan yaklaşık 4 ay kadar önce 4 yıllık barış süreci dondurulmuştu. Yeniden çözüldü ve görüşmeler yeniden başladı. İsrail ve Filistin arasında müzakereler başladı. Şunu biliyoruz ki basit bir şey olmayacak ama her şeye rağmen iyimserim bu durumda. Cenevre’de İranlılarla yapılan anlaşmalar sayesinde de bizim Filistinlilerle sürdürdüğümüz müzakereler olumsuz etkilenmedi. Önümüzdeki 5 ay içerisinde oldukça kritik zamanla yaşayacağız. Çünkü önümüzde 5 ay var ve biz bu süre içerisinde bu müzakereleri tamamlamamız lazım. Dolayısıyla Batıyla ve İran’la bir şekilde uzlaşmaya varmamız lazım. Her halükarda İran’ın nükleer silahlanmasını istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin son derece önemli bir ülke olduğunu ifade eden Peretz, "Benimde umudum şu çok yakın bir gelecekte Türkiye ile İsrail arasındaki sorunları da çözebileceğimize inanıyorum. İncil’de Akdeniz o kadar merkezi bir mekandı ki insanlar için o yüzden Akdeniz’e büyük deniz denirdi. Bizim hedefimiz büyük denizi korumaktır. Türkiye’deki ev sahiplerine çok teşekkür ediyoruz. Son derece etkileyici bir toplantı düzenlemişler. Umarım ki bu toplantıdan çıkacak en önemli sonuç bütün dünyayı kapsayacak olan sosyal adalet, çevre adaleti ve barış olacak" dedi.
İsrail’de 7 yıldır ’temiz kıyı projesi’ uyguladıkları belirtten Peratz, "Kıyı şehirlerin önemine vurgu yapan Peretz, "Buralarda kamuya açık alanlar, yeşil evler, yeşil parklar ve temiz plajlar yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Peretz, "Ben Akdenizliyim ve Akdenizli olarak birbirimize çok bağlıyız. Ekonomilerinin, tarihleri ve kültürlerinin hep denize, Akdeniz’e bağlıdır. İsraillilerin yüzde 90’nı kentlerde, yüzde 60’ı kıyı şeridinde yaşıyor. Ülkenin nüfus yoğunluğunun kilometrekarede 253 kişi olarak göründüğünü vurgulayan Peretz, Tel Aviv’de kıyıda kilometre kareye 2 bin kişinin düştüğünü belirtti. İsrail’in nüfusunun, gelişmiş ve kalkınmış ülkelere oranla daha fazla artığını belirten Peretz, bütün bu sorunların, sürdürülebilir kalkınma için bir takım baskılara yol açtığını kaydetti.
Kıyı şeridinin büyük baskılar altında olduğunu ifade eden Peretz, şunları söyledi: "Yüksek yoğunluklu kentleşme planlaması ve yenileşme. Mümkün olduğu kadar kendi içinde tutarlı kent toplulukları oluşturmamız lazım. Bunun için kent merkezlerinde temiz hava, temiz ulaşım, gürültüyü azaltmak, iklim değişikliklerine karşı özellikle kent merkezlerinde mücadele etmek gerekir. Sanayi alanlarının şehir dışında olması lazım. Yeşil binaların, yeşil parklar ve mümkün olduğu kadar açık kamu alanlarını olması lazım. Kent planları tasarımlarına girmemiz, yayalara ve bisikletçilere yol açmamız lazım. Kıyı alanlarında bunu iyi yapmamız lazım."

"DENİZ SUYUNU ARITIP KULLANACAĞIZ"
Peretz, 2030 yılında, İsrail’in bütün sularının denizden arıtılan sulardan geleceğini söyleyerek, yapılan araştırmaların, doğal kaynakların özellikle de suyun azalacağını ortaya koyduğunu ileri sürdü. Katı atık suların temizlenmesinin önemine de değinen Peretz, temiz bir su ürettiklerini ve bu suyu tarımda, evlerde ve özellikle de yerel yönetimlerin bu suları çok iyi bir şekilde kullanabildiğine işaret etti. 7 yıldır uyguladıkları Temiz Kıyı Şeridi Projesi’nde, bölgesel anlaşmaların gerekliliğini anlatan Peretz, katı atıkların bir ülkeden bir başka ülkeye taşınmasının söz konusu olduğuna işaret etti.
Bütün bunların Akdeniz havzasında gerçekleştiğini dile getiren Peretz, " Bu durumda bizim çıkarlarımıza uygun bir şekilde her ülkenin bu kapasiteye sahip olması ve plajlarını temizlemesi çok iyi bir şey olacaktır" dedi.
Peretz, çevre adaletinin hem bölgesel, hem global düzeyde son derecede önemli olduğunu vurguladı." Kendi aramızdaki işbirliğini artırmamız lazım çünkü biz sorumlu kişileriz" diyen Peretz, çevrenin, gelecek kuşaklara iyi bir şekilde devredilmesi gerektiğini dile getirdi. Çevrenin sınırının olmadığını ifade eden Peretz, "Aramızdaki duvarları yıkmak için yöntemler bulmamız lazım" dedi.
(İHA)