BIST 10.199
DOLAR 32,38
EURO 34,76
ALTIN 2.404,56
HABER /  EKONOMİ

İşler batıdan doğuya gidiyor

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak, krizle birlikte öne çıkan Asya ve Afrika pazarlarına dikkat çekti.

Abone ol

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak, artık herkesin işlerin batıdan doğuya, kuzeyden de güneye doğru kaydığının farkında olduklarını belirterek, ''Son 5 senede biz daha çok sanayi ürünleri ihracatı yaptığımız için ihracatımızda Avrupa'nın payı 2008'de yüzde 77'ydi, bu şimdi yüzde 56'ya indi'' dedi.

Durak, Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın medya sponsoru olduğu ''Uludağ Ekonomi Zirvesi''nin ''Sürdürülebilir/Sosyal Büyüme'' başlıklı oturumunda, karlılık ve büyümenin şirketlerin sürdürülebilirliği açısından önemine değindi.

Bunun için de karlılıkla büyümenin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Durak, ''Koç Holding'in ve topluluk şirketlerinin seçmiş olduğu iş modeli, daima uzun vadeli ve kalıcı özellikte oldu. Kısa vadeli fırsatlara odaklanmak değil, ülke ekonomisine de katkıda bulunacak yatırımları hayata geçirmek üzere inşa edilmiş bir stratejik plan süreci var'' diye konuştu.

Yeni iş dallarına girmek için 10 yıllık trendlere bakılması gerektiğine ifade eden Durak, şunları kaydetti:

''Bizim grup olarak hedefimiz; yaptığı işin niteliği icabı ithalata bağımlı olan bir enerji sektörümüz var. Onun dışında kalan bütün sanayi sektörlerinde ve buna gıda da dahil olmak üzere toplam cironun yüzde 50'sinden fazlasını yurt dışındaki fabrikalardan veya yurt dışına ihracattan elde etme koşulu daima bu en önde gelen talebimiz ve şirketler bunu yerine getiriyor. Ar-Ge'ye ve inovasyona önem verilmesi ikinci unsur olarak ortaya çıkıyor. Üçüncü unsur da değişen, gelişen ve sürekli gençleşip farklılaşan bir tüketiciyle karşı karşıyayız.''

Durak, işlerin artık coğrafi ekseninin kaydığına işaret ederek, ''Hepimiz artık şunun farkındayız ki; işler batıdan doğuya, kuzeyden de güneye doğru gidiyor'' ifadesini kullandı. 

Koç Holding içinde global olabilecek şirketlerinden olan Arçelik'in, Romanya, Rusya ve Çin'de fabrikalarının bulunduğunu, Güney Afrika'da da şirket satın aldığını belirten Durak, bu şirketin Avustralya, Yeni Zelanda, Mısır ve Ukrayna'da ise satış şirketlerini kurduğunu hatırlattı.   

Ford Otosan ile Amerika'ya ihracat yapar konuma geldiklerini belirten Durak, ''Bu sene 50 bin araç satın alıyorlar ki değeri 800 milyon dolar civarındadır. Bu ihracatı devamlı kılmak üzere, Tofaş'ta da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta Doğuya olan ihracat da son 5 yılda 2 katına çıktı'' dedi.

Bu durumda yeni ülkelere bakmak gerektiğini ifade eden Durak, Güneydoğu Asya'da Vietnam ve Endonezya, Afrika'nın ortası ve kuzey Afrika'nın da bazı bölümleri, Amerika kıtasında ise Paraguay gibi bölgelere dikkat çekti.

Yeni pazarlar

Durak, uluslararası satışlarla karlı büyümesini devam ettirmek isteyen şirket yöneticilerinin bu pazarlara da ilgi göstermesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Bir yandan çok stabil, her şeye rağmen pazarın yüzde 40'ını, bazı sanayi malları için yüzde 50-60'ını oluşturan Avrupa'ya olan ilgimizi azaltmamalıyız, ama bu yeni pazarlara, ülkelere olan yeni bir ilgiyle oralarda, önce satış, daha sonra ortaklık ve bazı dallarda da doğrudan doğruya fabrika kurarak yatırım yapmalıyız. Bizim 2008 krizinden 3 yıl önceki hedeflerimizde de Koç Holding'in stratejik planlarında vurgulanan diğer pazarlara da önem verilmesi gerekliliği sistemin içinde zaten vardı, 2008'den sonra ise bu bir ticari mecburiyet haline geldi. Son 5 senede biz daha çok sanayi ürünleri ihracatı yaptığımız için ihracatımızda Avrupa'nın payı 2008'de yüzde 77'ydi, bu şimdi yüzde 56'ya indi. Afrika ülkelerinin payı yüzde 16'ya, Asya ülkelerinin payı da yüzde 12'den yüzde 20'ye yükseldi.''   

Arçelik'in, Çin pazarı için buzdolabı tasarladığına da değinen Durak, ''Bu buzdolabının özelliği, 3 kapılı, kombi buzdolabı, ama bir bölümü var ki pirinç saklama amacıyla sıcaklığı ve rutubeti, pirinci en diri şekilde saklayan bir kompartımanı var. Tabii buna da ödül verdiler. Sonuç olarak farklı ülkelerde ki farklı yaşam tarzına uygun dizaynı yaratmak lazım'' dedi.  

Sabancı Holding Üst Yöneticisi Kurtul

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul da holding olarak ana hedeflerinin paydaşlarına daha fazla değer yaratmak olduğunu, bu çerçevede hisse senedi fiyatlarını daha fazla yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Kurtul, geçen sene Sabancı Holding hisse senedi değerinin yüzde 80 yükseldiğini belirterek, bu yıl da artışın yüzde 11 civarında olduğunu, bu değeri daha yüksek değere taşımayı amaçladıklarını ifade etti.

Sabancı Holding'in piyasa değerinin yaklaşık 12 milyar dolar olduğunu belirten Kurtul, ''Sabancı Topluluğu şirketleri borsanın, İMKB'nin yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor. 'Hisse değerini nasıl artırırız?' diye bakarsak, sürdürülebilirlik çok büyük önem kazanıyor'' dedi.

Kurtul, bunun için karlılık içinde büyüme, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumlulukları yerine getirmeleri halinde, hedeflere ulaşacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:     

''2006'dan bugüne Sabancı Holding'in net karı, yıllık yüzde 21 arttı. Bu hakikaten başarılı bir gidiş. Karlılıkta bizim göstergemiz, öz sermaye karlılığımızı yüzde 15'in üzerinde gerçekleştirmek. Bugün için bazı şirketlerimizin bunun üzerinde bir öz sermaye karlılığı var. Bazıları bir miktar altında. Bütün hedefimiz daha düşük olan bu şirketlerimizi nasıl tamir edebiliriz. Bunun yanında ikinci baktığımızda büyüme çok önemli. Cirodaki büyümenin yanında karlılıktaki büyüme de önemli. Hisse başına karımız yine her sene yüzde 15'in üstünde artıyor.''

Kurtul, holdingin 6 tane iş kolu bulunduğunu, bankanın payının yüzde 50 olduğunu belirterek, özellikle banka ve enerji iş kolunda yıllar itibariyle çok önemli yatırımlar yaptıklarını bildirdi. Enerjide pazar paylarını yüzde 10 olarak hedeflediklerine dikkati çeken Kurtul, şu bilgileri verdi:

''Bugün için eldeki lisanslarımız üretim tarafında 5 bin 300 megavat, bunu 2016'da bitirmek istiyoruz. Üretime baktığımızda yaklaşık 7 milyar avro bir yatırım söz konusu olacak. Fakat yeni ortağımızla, Alman dünyanın en büyük enerji şirketlerinden biri, Enerjisa'ya yüzde 50 ortak oluyor. Bu işlemi de önümüzdeki ay tamamlıyoruz. Böylece hedefimizi 8 bin megavata çıkardık.''

Sabancı Holding'in en önemli varlığının insan kaynakları olduğunu, 60 bine yakın çalışanları bulunduğunu belirten Kurtul, bir de teknolojiyi iyi kullanmaları sayesinde karlılık içinde büyümeyi sağlayacaklarına inandığını ifade etti. Kurtul, bunların gerçekleşmesi için çok önemli altyapının ise ülkenin durumu olduğunu vurgulayarak, ''Bir global ortam bir de ülkenin durumu. Ülkemiz açısından baktığımızda hakikaten politik ve ekonomik istikrar, bu gelişimi, şirketlerimizin bu gelişimi ki, bizim gibi gelişmekte olan ülke de iş yaratmak için hakikaten çok önemli. Şirketlerin gelişmesi, karlılık içinde büyümesini, bu ekonomik ve politik istikrarın, ortamın Türkiye'de çok desteklediğini düşünüyorum. Hakikaten önümüzdeki dönem heyecan verici bir dönem, istikrarlı bir dönem olacağını ümit ediyoruz'' diye konuştu.

Accenture Türkiye Genel Müdürü Ulutaş

Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş da ''Sürdürülebilir Büyüme: Değişen Tüketici Davranışları'' başlıklı konulu sunumunda, gelişmiş pazarlarda büyümedeki sıkıntının, aynı zamanda büyümekte olan ülkelerde de büyüme hızını yavaşlatıcı etkiye sahip olduğunu söyledi.

Ulutaş, dolayısıyla Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye'de de yavaşlayan bir büyüme hızının olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

''Burada vermek istediğim en temel mesaj şu; genel büyüme, yani ekonominin temel büyüme eğrilerinin dalgalarının üzerine oturan ve bunun büyümesini kendilerine büyüme stratejisi olarak belirleyen vasat da olsa performanslı şirketlerin aslında çok da ileriye gitme şansı yok. Dolayısıyla bazı yerlerde değişiklik şart. O değişikliği başarılı şirketlerin nerede yaptığına baktığımızda az önce bahsettiğim, tüketicinin değişen davranışını anlamadan geçen bir yetkinlik sergilediklerini görüyoruz. Burada 4 tane temel kayma ekseni var, birincisi ekonomik, ikincisi demografik, üçüncüsü teknolojiyle ilgili ve dördüncüsü düşünsel.''