BIST 10.259
DOLAR 32,22
EURO 34,76
ALTIN 2.403,67
HABER /  GÜNCEL

İranlı gazeteci One Minutei sordu

Başbakan Erdoğan, İran'da Türk Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi ve önemli açıklamalar yaptı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan; İran'da Türk Büyükelçiliği'nde İranlı gazetecilerin sorularını cevapladı...

İranlı bir gazetecinin Davos'taki one minute çıkışını da hatırlatarak "Son günlerde İsrail'e karşı politikanızı mı değiştiriyorsunuz" sorusu üzerine Erdoğan; "Davos'taki çıkış önceden planlanmış değildir. Türkiye'nin bir yüzü Batı'ya bir yüzü Doğu'ya dönüktür. Biz Batı'ya da Doğu'yla da münasebetimizi sürdürme gayreti içindeyiz. Bizim bir yerden kopup bir yere varmamız gibi bir durum söz konusu olamaz" yanıtı verdi. Erdoğan; yeniden talep edilyirse İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk görevini yerine getireceklerini de belirtti.

İşte Erdoğan'ın Türk Büyükelçiliği'ndeki basın toplantısında yaptığı açıklamalardan satırbaşları...

2 yıldır dış ticaret hacmi artıyor... 20 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı. Şimdiki hedefimiz 30 milyar dolar.

Türkiye ve İran'ın çok önemli ticari atılımları gerçekleştireceğini düşünüyoruz.

Sayın Raimi niye 30 milyon dolar olmasın diye yeni bir hedef belirledi. Biz de kendilerine gökten ne yağar ki yer kabul etmez dedik, eyvallah. Bu ziyaretimizin ana esprisi budur.

İkili ilişkilerde atılacak barış adımları bölgesel barışa da katkıda bulunacaktır.

  yapacakları ve yapmayacakları ile barış ve istikrarın korunması bakımından anahtar bir role sahiptir.

 1638’de Kasr-ı Şirin’le attığımız dostluk sınırı hala değişmedi. Belki de dünyanın en uzun sureli sınırı oluşturuyoruz.

 Pakistan’dan geldikten sonra üzücü bir olayın gerçekleştiğini duydum. Orada yine bombalar patladığını ve 80 kadar ölü sayısı olduğunu öğrendim. Yine ’da da 4 BM görevlisinin öldüğünü öğrendim.

Bunlar küresel barışı tehdit eden bombalar ve eylemler.

Alimlerin bilginlerin nerede durduğu hiç önemli değildir... Bilim evrenseldir. Biz hepsini severiz.

Suriye ve İsrail'in bizden dolaylı da olsa arabuluculuk talep etmeleri nedeniyle biz bu işin içine girdik. Bunun 4 raund'u özel temsilcilerimizle götürüldü. 5. raund'da başbakanlar olarak bir araya geldik, Ankara'da. Hafta sonu cuma gününe kadar bir ara verilsin dendi. Cuma günü o görüşme gerçekleşmeden Gazze'de bombalar patladı...

Gazze sürecini tekrar gündeme getirece değilim. O konudaki tavrımız belli. Yaklaşım tarzımız aynıdır. Oranın ihyası için toplanan paralarla inşa süreci hala başlamadı. Altyapı çökmüştür; üstyapı çökmüştür. BM binaları dahil; okullar dahil çökmüştür. Fosforlu bombalar kullanılmıştır. Bu bir kitle imha silahıdır. 1500 insan, kadın çoluk çocuk yaşlı orada öldürülmüştür.

5 bin insan yaralı kalmıştır. Bütün bunlara karşı biz insani olarak görevimizi yapmayacağız. Türkiye durumdan vazife çıkarma gayreti içinde değildir.

Eğer Suriye ve İsrail tekrar görev isterse hazırız, yeniden çalışmalara katılırız. Yeter ki bölgenin barışında bizim de katkımız, emeğimiz olsun.

Davos'taki çıkış spontane birg elişmedir. Önceden planlanmış değildir. Bizim oradaki tavrımızı Batı'ya karşı bir tavır olarak değerlendirmek yanlıştır. Türkiye'nin bir yüzü batıya bir yüzü doğuya bakıyor. Biz batıyla da doğuyla da münasebetlerimizi sürdürme gayreti içindeyiz. Biz müzakereci bir ülke konumundayız. Bunun yanında Nato'nun üyesiyiz. Herhangi bir olay bizim bir yerden kopup bir yere varmamız gibi bir durum mümkün olamaz. Tabii şunu da ifade edeyim, ülkemizin çıkarları her şeyin üstündedir.