BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  POLİTİKA

İnsanlığın en büyük sorunu

Başbakan Erdoğan bugün insanlığı bekleyen en büyük tehlikeye dikkat çekti

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iklim değişikliğinin bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu ''en büyük çevre tehdidi'' olduğunu söyledi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı kapsamında düzenlenen, ''Hafifleme Emisyonun Azaltılması ve İklime İstikrar Kazandırılması Ortak Geleceğimizi Korumak'' konulu panelde bir konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Küresel iklim değişikliğinin en büyük nedeninin sera gazları emisyonu olduğu da bir vakıadır. İklim değişikliğinin en adaletsiz yönlerinden biri, sorunun olumsuz sonuçlarından en fazla etkilenen ülkelerin, bu sorunun ortaya çıkmasında en az sorumluluk sahibi ülkeler olmalarıdır.''

Sera gazları

Erdoğan, tarihsel sorumluluğa sahip sera gazı salımı yüksek olan gelişmiş ülkelerin, 2012 sonrası dönemde daha yüksek düzeyde salım azaltımına gitmeleri gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 2001 yılında yapılan 7. Taraflar Konferansı'nda kabul edildiği üzere, özel şartlara sahip bir Ek-I ülkesi ve Sözleşme'ye 2004'te taraf olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

''Ancak, temel ekonomik göstergeler açısından Türkiye'nin sanayileşme düzeyi henüz EK-I ülkelerinin büyük çoğunluğunun ulaşmış oldukları seviyede değildir. Ülkemizin 2004 yılı itibariyle toplam kişi başına düşen sera gazı salım miktarı 4.1 ton karbondioksit eşdeğeridir. Bu miktar, Avrupa Birliği ve ülkemizin de içinde yer aldığı OECD ülkeleri ile Ek-I listesi ülkeleri ortalama değerlerinin yaklaşık üçte birine karşılık gelmektedir. Bununla birlikte, Türkiye'nin, yüksek gelişme hedeflerine ve hızla büyüyen bir piyasa ekonomisine sahip bir ülke olduğu düşünülürse, salım artışlarının önümüzdeki dönemde devam edeceği aşikardır.''

Ortak sorumluluk

Erdoğan, Türkiye' nin, son yıllarda, iklim değişikliği ile mücadeleye ve sera gazı salımlarını denetim altına almaya yönelik pek çok adım atığına işaret ederek,bu çerçevede, yeniden düzenlenen Çevre Kanunu, Enerji Verimliliği Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kanunu ve bunlara bağlı diğer alt mevzuat yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

Türkiye'nin, sera gazı salımını azaltmak üzere hidroelektrik potansiyelinden azami faydalanma, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu teşviki, araçlarda yakıt kalitesinin iyileştirilmesi, eski araçların trafikten çekilmesi, çimento ve demir çelik üretim tesislerinde enerji verimliliğinin artırılması konularında bir dizi çalışma yaptığını vurgulayan Başbakan Erdoğan ''Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik gelişmesini devam ettirmeye büyük önem veren Türkiye, 'hakkaniyet' ve 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkeleri temelinde, iklim değişikliğine karşı mücadeleye devam etmek konusunda kararlıdır'' diye konuştu.

Kyoto protokolü

Türkiye'nin, henüz Kyoto Protokolü'ne taraf olmadığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Halen, Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olmasının yüksek düzeyde değerlendirildiği bir süreç içindeyiz. Türkiye, özel koşullarından ötürü diğer Ek-I ülkelerinden daha farklı durumda bulunan bir Ek-I ülkesi olduğu dikkate alınmak kaydıyla Kyoto Protokolü'ne taraf olmaya olumlu bakmaktadır. İklim değişikliğinin su kaynaklarımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla bölgesel ve uluslararası işbirliğine büyük önem veriyoruz. Mart 2009'da İstanbul'da Dünya Su Forumu'na evsahipliği yapacak olmamız, konuya verdiğimiz önemi göstermektedir. Bu fırsattan yararlanarak, 5. Dünya Su Forumu'na tüm katılımcıları içtenlikle davet ediyorum.''

Bu arada BM Genel Merkezinin bulunduğu cadde güvenlik nedeniyle araç trafiğine kapatıldı.