BIST 10.895
DOLAR 32,19
EURO 34,97
ALTIN 2.505,78
HABER /  GÜNCEL

İhmalin faturasını oğluyla ödedi

Baba Özlen'i asıl kahreden ise , silahı iki ay önce teslim etmeyi düşündüğü ama bir türlü gerçekleştiremeyişi oldu.

Abone ol

Hürriyet'ten Nurettin Kurt'un haberine göre babasının Smith Wesson tabancasıyla ‘‘Rus ruleti’’ oynarken arkadaşlarının gözü önünde yaşamını yitiren 15 yaşındaki Mustafa Özlen'in babası Ahmet Ezel Özlen, evde silah bulundurduğu için çok pişman. Baba Özlen, ‘‘İki ay önce televizyon ve gazetelerde silahsızlanma ile ilgili haberleri görünce götürüp teslim edeyim dedim, ama yanımda taşımadığım için unutmuşum’’ dedi. Lise ikinci sınıf öğrencisi oğlu Mustafa Özlen'i kaybetmenin şokunu henüz atlatamayan baba Ahmet Ezel Özlen, yaşadıklarını Hürriyet'e anlattı. Özlen, evde silah bulundurmasının nedenini şöyle anlattı: 5 YILDIR EL SÜRMEDİM ‘‘İşim gereği dağda taşta çalışıyorum. Daha önce müteahhitlik yapıyordum, şimdi madencilik yapıyorum. Arazide bulunuyorum, o maksatla zamanında almıştım. Ama son 5 yıldır silaha hiç el sürmedim, taşımadığım için de kılıfının haricinde iki ayrı beze sarıp, bir de poşete koyup, dolabın en gizli köşesine koymuştum. İçi zaten boştu, çünkü mermiler ‘yükleyici' denilen doldurma aletinde bulunuyordu. Zabıtlarda mevcuttur, çocuklar yükleyiciden sadece bir adet mermi alıp tabancaya koymuşlar. Geçenlerde televizyon ve gazetelerde silahsızlanma ile ilgili haberleri görünce götürüp teslim edeyim dedim, ama yanımda taşımadığım için unutmuşum...’’ TAHRİKTEN ŞÜPHELENİYOR Olay gecesi oğlunun iki kız ve iki de erkek arkadaşını evlerine davet ettiğini söyleyen baba Özlen, oğlunun diğer arkadaşlarının tahrikine kapıldığından şüphelendiğini ifade etti. Özlen, ‘‘Kimseyi suçlamak istemiyorum, ama farz edelim ki çocuklar Rus ruleti oynamaya karar verdiler. Rus ruleti oynuyorlarsa hepsi sırayla sıkmaları gerekmez mi? Benim oğlum aptal bir kimse değil ki neden kendisi üç tane sıksın, kafamız karışık’’ diye konuştu. Olayın sırlarla dolu olduğunu iddia eden baba Özlen, yeni kayıt yaptırdığı halde okula sadece bir gün gelen ve olay günü oğlunun yanında oturan B.Ö. adlı gencin gerek ifadelerinden, gerekse davaranışlarından kuşkulandıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ESKİ KIZ ARKADAŞI ‘‘O çocuk, evimize ilk defa gelen bir çocuk, hareketleri şüphe arzediyor. Neden derseniz, okula gittik sorduk, bu yıl kayıt yapılmış, ama okul açıldı açılalı bir gün okula gelmiş. Yaş olarak da oğlumdan iki yaş büyük. Öğreniyoruz ki oğlumun eski kız arkadaşıyla birlikte eve geliyorlar. Kimseyi suçlamak istemiyorum ama diğer çocuklardan edindiğimiz bilgilere göre B.K, oğluma ‘Sıkamazsın, nerde o cesaret' şeklinde tahrikkár sözler sarfetmiş. Oğlumun nasıl olup da böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. Benim oğlum akıllı olduğu kadar terbiyeli ve hayatı seven bir çocuktu. Hiçbir zaman, kimseyle kavgası gürültüsü olmamıştır, komşumuz korktuğu için her gün köpeğini gezdirecek kadar doğa ve insan dostu idi. Amcası eğitimini ABD'de sürdürmesini istediğinde ‘Amca orada her gün adam öldürüyorlar, herkesin elinde silah var' diye karşı çıkan bir çocuktu. Alkol sigara nedir bilmezdi.’’ Kafa karıştıran sorular Baba Ahmet Ezel Özlen, amacının kimseyi suçlamak olmadığını, kafa karıştıran soruların aydınlatılmasını ve gerçeğin ortaya çıkmasını istedi. Özlen, yetkililerden şu soruların aydınlatılmasını istedi. Evde bulunan diğer çocuklar, olaydan sonra neden kapıyı kapatıp kaçtılar? Neden sırayla tetik düşürmediler de sadece Mustafa, üç defa arka arkaya tetiğe bastı? Çocuklardan ikisi, ‘‘Biz bilgisayar odasında idik görmedik’’ diyor. Halbuki odalar karşı karşıya ve kapı açık dururken ortada silah gezinirken konuşmaları duymuyorlar. İfade vermeye neden çocuklar aileleriyle görüştükten sonra gittiler? B.Ö. aynı koltukta yan yana otururken ve yaşça büyük olmasına rağmen neden müdahale etmedi? Çocuğunuz için silahınızı teslim edin Ahmet Ezel Özlen, Bireysel Silahsızlanma Kampanyası’na büyük destek verdiğini belirterek ‘‘Acılı bir baba olarak çağrım herkesin bu kampanyaya uyarak silahını teslim etmesidir’’ dedi. ‘‘Bireysel Silahlanmaya Hayır’’ kampanyasını, oğlu Umut Önal genç yaşta silahla öldürülen Nazire Dedeman tarafından kurulan Umut Vakfı düzenlemişti. Kampanyanın ana amacı şöyle ifade ediliyor: ‘‘Bireylerde ve özellikle gençlerde; tartışan ve tartışılan, yaratıcı, etkileşimsel, görüş bildiren, yapıcı olma bağlamlarında ‘sorumlu yurttaş' olma bilincinin geliştirilmesi, ülkemizde hızla artan bireysel silahlanma ve bilinçsizce silah kullanma sonucu yaşanan acılara dikkat çekilerek, ‘bireysel silahsızlanma' bilinci oluşturmak.’’