BIST 10.225
DOLAR 32,26
EURO 34,94
ALTIN 2.439,00
HABER /  DÜNYA

Haşim Kılıç’tan önemli açıklamalar

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Bizim temyizde incelenen konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm çıkarmamız asla mümkün değ...

Abone ol

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Bizim temyizde incelenen konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm çıkarmamız asla mümkün değildir" dedi.
"Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi" kapanış konferansına katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, basın mensuplarının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün partisinin grup toplantısında, kendisine yönelik eleştirilerde bulunarak Yargıtay’ın Balyoz kararı ile ilgili dosya henüz önüne gelmeden hükme vardığı yönündeki eleştirisini hatırlatması üzerine, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını dinlemediğini ve eleştirinin hangi noktada olduğunu bilmediğini ifade etti.

"ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ TEMYİZ GİBİ GÖSTERİLİYOR"
İfade ettiği konunun gerek siyaset makamlarını gerekse basın mensuplarının Anayasa Mahkemesini bir ikinci temyiz merci gibi göstermelerine yönelik tavırlarından kaynaklandığını söyleyen Kılıç, "Bundan dolayı o açıklamayı yapmak durumunda kaldım. Çünkü Anayasa Mahkemesinin, 148. maddeye göre görev alanı bellidir, bunu biz yapmadık, Anayasa’da açıkça yazıyor. Dolayısıyla bizim temyizde incelenen konuları yeniden inceleyerek herhangi bir hüküm çıkarmamız asla mümkün değildir. Ancak yargısal aşama sırasında herhangi bir temel hak ihlali söz konusuysa tabi ki burada gerek ilk derece mahkemesi olsun gerekse temyiz aşaması olsun bir hak ihlali iddiası varsa bu iddiaya tabi ki bakacağız. Eğer bu iddia yerinde görülürse ilgili yargı kuruluşlarına göndererek yeniden yargılama yapmalarını ve bu ihlalin giderilmesini isteyeceğiz" diye konuştu.
Bu uygulamanın temyizle karıştırıldığına işaret eden Kılıç, bundan dolayı Anayasa Mahkemesine gereksiz başvurular yapıldığını belirterek,"Burada söylemek istediğim konu; tamamen bizim bir temyiz makamı olmadığımızı belirten anayasal görev alanını tespit düşüncesiydi. Onun dışında herhangi bir şey aramayın" diye ifade etti.
Hangi düşünce, hangi ırk ve hangi renkten olursa olsun eğer bir hak ihlali varsa kendilerine başvurulması durumunda bu başvuruları değerlendirmek durumunda olduklarını ifade eden Kılıç, "Bu herkesin anayasal hakkıdır. Dolayısıyla hak ihlali şikayetini önleyen bu konuda yapılacak başvuruları etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz" şeklinde konuştu.

BALYOZ DAVASI
Kendisine daha önce Yargıtay’ın verdiği kararın siyasi olup olmadığına ilişkin soru sorulduğunu hatırlatan Kılıç, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerinin uzun yıllar o dairede bulunduklarını, başarıyla hizmet yürüttüklerini bu noktada gördükleri davalarda gerekli özen ve dikkati taşıdığına inandığını söylediğini hatırlattı. Dava ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmadığını ifade eden Kılıç, sadece davaya bakan Yargıtay üyelerinin birikim ve donanımlarına atıfta bulunduğunu söyledi. Kılıç, bu ifadeleri farklı yerlere çekerek farklı sonuçlar çıkarmanın doğru olmadığını dile getirdi. Haşim Kılıç, tutuklu vekillerin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları ile ilgili bir soru üzerine de bireysel başvuru davalarına kendisinin girmediğini ve başvuruların hangi aşamada olduğunu bilmediğini ifade etti.
Balyoz davası kararında "manevi cebir" ifadesine yönelik tartışmalar yapıldığı belirtilerek, manevi cebir olmadığı yönünde bir bireysel başvuru yapılması durumunda bunun hak ihlali olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği sorusu üzerine Kılıç, "Önümüzde dosya yok, dosyayı bilmiyoruz. İçinde ne var ne yok o konuda herhangi bir bilgimiz yok. Bilgimizin olmadığı bir konuda bir değerlendirme yapmak fevkalade yanlıştır o nedenle bir değerlendirme yapmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. Kılıç, bireysel başvurularda yeniden yargılama kararı verilmesi durumunda mahkeme kararının değişme ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine, "İhlal sonucunda yeniden yargılama yapıldığında, o ihlalin ortadan kaldırılması, oradaki kararın değişmesini gerektiriyorsa şüphesiz ki değiştirir. Burada tereddüt yok" dedi.
(İHA)