BIST 10.632
DOLAR 32,24
EURO 34,97
ALTIN 2.430,19
HABER /  GÜNCEL

Hanımın Çiftliği Adanayı karıştırdı

Hanımın Çiftliği, reytingleri altüst ederken Adanalıların da kalbini kırdı. Adana Valisi de "diziyi izlerken midem bulandı" diyor.

Abone ol

Televizyon ekranlarında sürekli gündeme taşınan adliye görüntülerinin imajlarını bozduğundan yakınan Adanalılar, şimdi de Hanımın Çiftliği dizisinde yer alan şiddet ve küfürden muzdarip.

Sezonun en iddialı yapımlarından birisi olan Orhan Kemal'in eserinden uyarlanma Hanımın Çiftliği dizisi, reyting listelerinin en üstlerinde yer almaya devam ediyor. Kanal D ekranlarında yayınlanan dizinin ilk bölümünde 1800 figüranın rol alması, Adana'da köhne bir çiftliğin yeniden inşa edilerek 1 milyon 800 bin TL harcanması diziye olan ilgiyi zaten yeterince artırmıştı. 1945-50 döneminin Adana'sını ekranlara taşıyan Hanımın Çiftliği, bütün bu özene rağmen yine de tartışılmaktan ve eleştiri oklarına hedef olmaktan kurtulamadı.

ÇİFTLİK ADANA'YI KARIŞTIRDI

Adana'nın BüyükSaat Gazetesi, geçen hafta manşetinden 'Hanımağa Çiftliği dizisinde Allah, kitap düz gidiliyor. Sinkaflı cümleler... Erotik görüntüler, dayak, ihtiras had safhada..' cümleleriyle dizinin Adana'nın imajını ayaklar altına aldığını iddia etti. Buna karşılık haftalık yayınlanan Refleks Gazetesi harcanan paranın Adana ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ve Adana'nın dizi platosu olacağını dillendirerek Hanımın Çiftliği'ne sahip çıktı. Biz de yaşanan tartışmayı incelemek için soluğu Adana'da aldık.

YEREL MEDYADA ÇİFTLİK KAVGASI

Konuyu tartışmaya açan BüyükSaat Gazetesi'nin sahibi Bekir Fevzi Yıldırım, dizinin Adana'ya kötü bir imaj giydirdiği konusundaki ısrarını sürdürüyor. Adana'nın küfür, şiddet ve adliye olaylarıyla gündeme getirilmesinin bazı çevrelerin geçmişten gelen bir geleneği olduğunu ifade eden Yıldırım, "Ben Adana'da doğdum, dizideki gibi bir küfür duymadım. Adana, kadınına, kızına değer veren örnek bir şehirdir. 1990'da TRT'de yayınlanan Hanımın Çiftliği dizisinde bu derece küfür ve dayak yoktu. Biz Adanalı delikanlılar olarak, Adana'nın kötü gösterilmesine neden olan her türlü şeye karşı tepkimizi ortaya koyacağız. Burada 100 milyara kadar destek veren firmalar oldu, onlar da rahatsız. Bu şekilde devam edilirse, desteklerini çekecekler." diyor.

DİZİDEKİ BAZI SÖZLER
VE ŞİDDET VALİ'Yİ DE KIZDIRDI

[PAGE]



Refleks Gazetesi'nin sahibi Esra Bekret ise dizideki argo ve küfürlerden hoşnut olmadığını belirtse de dizinin Adana'nın tanıtımına büyük katkısı olacağı görüşünü seslendirerek "Her bölüme 400 bin lira harcanıyor. Adana'nın dizi platformu olacağını düşünüyorum. Adana'ya yönelik imaj sorununa yol açmaz dizi. Dizide şehir kulübünde son derece modern giyimli insanlar var, o ayrıntılara bakınca çok mutlu oldum. % 5-10 daha küfür ve şiddet azaltılabilir. Biz Adanalılar olarak olumlu şeyler ortaya koyduğumuz sürece var olan kötü imajı düzeltebiliriz, kendimizi de sorgulamamız gerekir." diyor.




ADANA'NIN AYHAN IŞIK'I DA
DİZİYE KARŞI

[PAGE]



Peki bütün bu tartışmalara Adana halkı nasıl bakıyor? Adana'nın Ayhan Işık'ı olarak bilinen ve her daim 70'li yılların giyim tarzıyla sokaklarda dolaşan Hanefi Keleş, kendisine Hanımın Çiftliği'nden teklif geldiğini ve günlük 20 lira yevmiye verdikleri için kabul etmediğini söylüyor. "Adam gibi bir rol verecekseniz de gelek dedim." diyen Keleş, "İyi ki kabul etmemişim. Adana'yı küfürbaz gösteriyorlar. Dizide oynasaydım kimsenin yüzüne bakamazdım. Şimdi bölüm başı 1000 lira verseler bile oynamam." görüşünde.



DİZİYE FİLTRE KONULSUN
İŞTE GERÇEK ADANALILARIN
SÖYLEDİKLERİ

[PAGE]

Biz TRT değiliz ki, masal mı anlatalım?

Faruk Turgut (Yapımcı-Gold Film): Hanımın Çiftliği'nin ön hazırlığı için 1,5 milyon lira harcadık, bölüm başı ise 450 bin lira harcıyoruz. Bu dizinin Adana ekonomisine ve turizmine katkısı büyük olacak. Biz dizide Orhan Kemal'in kitabına sadık kaldık. Bu dizide yaşanan olayları Adana'ya mal etmek insaflı değil. Her yerde kötü var da Adana'da yok mu? Adana'nın yerli jargonunda dizideki küfürlerin daha fazlası var. Biz bunu haklı çıkarmaya değil, kadına uygulanan şiddetin, yanlışın altını çiziyoruz. Dramada kötüler de olacak ki iyiler ortaya çıksın. Sonuçta bu bir dizi. Orhan Kemal Adana'yı Fellahlar, Kürtler ve dışarıdan gelenler dile üçe ayırıyor. Biz, mevcut konjonktürden dolayı bunun altını çizmedik mesela. Adana'yı yargılamak haddimize değil. Adana'nın imajı bozulmaz, aksine tanıtımına katkı sağlar. Takdir edilmesi gerekirken yerel basın itiraz ediyor. Biz TRT değiliz ki? İnsanın aklına şiddet gelecek diye şiddet göstermeyelim mi? O zaman da inandırıcılık sorunu olur. Dertsiz başımıza dert almayalım, masal mı anlatalım?
İzlerken midem bulandı

İZLERKEN MİDEM BULANDI

İlhan Atış (Adana Valisi): Ben dizi izlemem ama Hanımın Çiftliği Adana'da çekildiği için, Adana'nın nasıl yer aldığını gözlemlemek için izledim. Sanat veya film eleştirmeni değilim. Buradaki şiddet rolleri ibret mi olur, örnek mi? Hepimiz şiddetten şikâyetçiyiz ama bu sahnelerle insanların beyinlerindeki gizli noktaların uyarılmadığını kim söyleyebilir? Kadına olan şiddete müthiş karşıyım. Adana'nın medya kanalıyla adli vakalarla yerleşen imajı belli. Adana'nın muhteşem yüzünü gösteren çalışmalar varken, bir dizi Adanalıları karılarını, kızlarını dövenler olarak algılanıyor. Sigara içilen sahneleri TV'de göstermiyoruz da bu şiddeti nasıl gösteriyoruz? İzlerken rahatsız oldum, midem bulandı. Yarın buna benzer bir hadise olduğunda 'Hanımın Çiftliği gerçek oldu' diye yazacaklar. Buna en çok Adana'daki hanımların karşı çıkması gerekir.

"RTÜK'E SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNUYORUM"


Prof. Dr. Azim Öztürk (Seyhan Bld. Bşk): Adanalıyık, bici yerik, şalgam içerik... Buraya kadar problem yok. Bireysel vakalar olmuş olsa da adliye vakası söz konusu olunca medyanın şuuraltında Adana'nın akla gelmesini doğru bulmuyorum. Adana imajı bu diziyle bir kez daha zedelenmektedir. Sanatçıları tenzih ediyorum, onlar rollerini yapıyorlar ama yapımcısını ve yayınlayan TV kanalını kınıyorum. 25 yıldır Adana'dayım, 5,5 yıldır belediye başkanıyım, binlerce öğrenci yetiştirdim, böyle bir küfre rastlamadım. Bunu 70 milyon izliyor ve izleyenler yeni bir küfür tarzını da öğrenmiş oluyor. Bunun da bir sorumluluğu yok mudur? Buradan RTÜK'e suç duyurusunda bulunuyorum.

ŞOFÖR MESUT, AYAKKABI
İMALATÇISI BAHRİ USTA
DİZİYİ NASIL YORUMLADI?

[PAGE]





Şoför Mesut Çolak, "Adanalılar kadına el kaldırmaz ve delikanlıdır. Adanalıların Allah'ına gurban' diyor.



Ayakkabı imalatçısı Bahri Usta, Adanalılardan daha canayakın insan tanımadığını söylüyor.

[PAGE]






Süvari Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, abartılı imajın şehre zarar verdiğini belirtiyor.

[PAGE]






Cezeryeci Adnan ve Ali Özdoğru, dizideki küfür ve şiddetin filtrelenmesi gerektiği konusunda hemfikir.