BIST 10.083
DOLAR 32,39
EURO 34,71
ALTIN 2.420,04

Hani 8 Haziran tarihine kadar içmeyecektiniz?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında iktidar olunca her yıl Ramazan ve Kurban Bayramları'nda emekliye birer maaş ikramiye vereceğini, sözünü tutmazsa istifa edeceğini söyledi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında iktidar olunca her yıl Ramazan ve Kurban Bayramları'nda emekliye birer maaş ikramiye vereceğini, sözünü tutmazsa istifa edeceğini söyledi.

Sonra eline bir belge aldı, "Her yıl Ramazan ve Kurbanda birer maaş ikramiye vereceğim. Ödeyemez dediler, inanmadılar. Bir taahhütname hazırladım. Noterden" diyerek maddeleri sıralamaya başladı:

1 - Tüm emeklilere dini bayramlarda birer maaş verilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, 1 ay içinde sağlanmasına,

2 - Emekliye her yıl Ramazan ve Kurban bayramında birer maaş ikramiye verilmesine,

3 - Başbakanlık görevinde bulunduğum her yıl, emeklilere yıllık 2 maaş ikramiye verilmesine,

4 - Emekliye verilen ikramiye müjdesine karşı kara propaganda yapmak isteyenlere karşı şimdiden ilan ediyorum ki bu sözümü tutmazsan başbakanlıktan ve genel başkanlıktan istifa ederek siyaseti bırakacağım.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu son zamanlarda, "Yahu Allah rızası için bi 4 sene verin ya! Yahu sadece 4 sene verin" derken görüyorum ekranlarda...

Ne zaman bu sözleri duysam çocukluğuma giderim.

Bizim mahallede bisikleti olan bir çocuk vardı. Bisikleti olmayan çocuklar peşinden koşar, "N'ooolur, bi tur binip geri vericem" diye yalvarırdı. CHP liderinin hali bana o günleri hatırlatıyor.

Seçime sayılı günler kala level atladı!

Bu kez de mahalle aralarındaki pazarlarda mal satan esnafın don ve sütyenle yaptığı, "Gel ablam, gel" şirinlikleriyle meşgul... "CHP'ye gelen emekliye yılda iki maaş ikramiye. Gel emekli gel" diye bağırıyor.

Noterden onaylattığı dört maddelik metnin ilk üç maddesine bakar mısınız.

1- Dini bayramlarda birer maaş. 2- Kurban ve Ramazan bayramında birer maaş. 3 - Yıllık iki maaş extra!

Hepi topu vereceği iki maaş, onu da ancak 3 ayrı madde halinde anlatabiliyor!

Daha önce çözüm sürecine yönelik 19 madde açıklamış, sonra birinci maddeyi sayıp, "Gerisini unuttum" demişti. Bu kez unutmamak için bir maddeyi 3 farklı cümle ile anlatarak kendisini sağlama almış demek ki...

Bir muhalefet lideri düşünün ki ekranda bir saat boyunca ekonominin battığından dem vuruyor. Ama hemen ardından, iktidara geldikten bir ay sonra emekliye yılda iki maaş vereceğini söylüyor!

Bu satırlarda AK Parti'nin ekonomide başarılı olduğunun itirafı var!

İktidara geldiğinde bu vaadini gerçekleştirmesinin tek ama tek yolu şuan sağlam olan Merkez Bankası ve Hazine'dir. Her iki kurum da batık durumda olsa bu sözü verebilir mi?

Hadi gerçekten iktidara geldi ve sözünü tuttu diyelim. 10 milyon 400 bin emekliye her dini bayramda ortalama 1000 TL verdi. İki bayram üzerinden hesaplarsak eder 20 milyonun üzerinde para ediyor.. Her yıl bütçeden çıkacak olan para 20 milyar TL'yi geçiyor. Eski parayla 20 katrilyondan bahsediyoruz!

4 yıl iktidarda kalsa 85 katrilyon parayı emeklilere ikramiye olarak verecek ama bu parayı nereden bulacak onu anlatmıyor. Adam açık açık, "Merkez Bankası'nda 12 yılda biriken parayı 4 yılda dağıtır, beşinci yılda IMF'ye muhtaç ederim" diyor.

Salondaki CHP'liler de "Yaşşaa... Bravoo... Başbakan Kemal... Kemal gelecek dertler bitecek" diye slogan atıyor.

Bir bütçe planlaması yapmadan böyle bir söz vermesi, başbakan olduğunda ülkeyi nasıl yöneteceğini gösteriyor. Vakti zamanında Çiller de aynı şekilde para bastırıp dağıtmıştı millete. Sonuçta develüe olan para sayasinde başımıza neler geldiğini hepimiz biliyoruz.

Kılıçdaroğlu konuşmasının bir başka yerinde, "2002 yılında vatandaşın bankalara borcu 6.5 milyardı. Şimdi 12 yılda vatandaşın bankalara borcu 52 kat artarak 345 milyar liraya çıktı" diyor.

Bunu söylüyor ama bankalara borcu olanların edindikleri mallardan bahsetmiyor! Türkiye'nin son 10 yılında halkın büyük bölümü TOKİ'den kira öder gibi ev alabilmek için, altına son model yabancı marka araba çekebilmek için bankalar önünde kuyruğa girdi. Borçlanma bundan dolayı oldu demek işine gelmiyor!

Bu millet noter belgesi getirene değil, sözü senet olan lidere inanalı yıllar oldu. Türkiye'nin artık noterlere ihtiyaç duymadan güvenebileceği liderleri var. Bunun hala farkında değil CHP'nin lideri. Onayı noterden değil, milletten alması gerektiğini bu kadar hezimete rağmen öğrenememiş.

İnsanlar, "Senin istifanı izleme keyfini yaşamak için bile bu riske girilmez. Sen geldikten sonraki ilk bayramı görmez bu ülke. Sen dini bayramları iptal eder ikramiyeyi yine vermezsin" diyor ama duyan kim!

"Biz iki maaş uğruna davasını, dava arkadaşını ve inancını satacaklardan değiliz"
diyen milletin 7 Haziran günü vuracağı tokadı yemeden aklı başına gelmeyecek belli ki...

İzleyenler hatırlayacaktır.

Vizyona girdiği dönemde fırtınalar koparan "6. His" diye bir film vardı. Filmin başrol oyuncusu, öldüğünün farkında olmayıp, karısıyla barışmaya, toplumla iletişim kurmaya çalışan bir psikiyatrın hikayesini anlatıyordu. Filmin sonunda bir çocuk, "Ölü insanlar görüyorum, öldüklerini bilmiyorlar" diyerek ona öldüğünü anlatmaya çalışıyordu.

CHP liderinin o başrol oyuncusundan hiç bir farkı yok!

Bir genel başkan, kendi sözünün güvenirliğini ispat için noteri şahit tutuyorsa, halk ona değil noter kağıdına itibar edecekse, o genel başkan çoktaaan ölmüş demektir. Biri çıkıp Kemal Kılıçdaroğlu'na siyaseten öldüğünü söylesin artık Allah aşkına!

Son sözüm Kılıçdaroğlu'nun ilkokul çocuklarına masallar tadındaki hayali vaatlerini alkışlayan partilere...  Ne bu haliniz arkadaşlar?

Hani 8 Haziran tarihine kadar içmeyecektiniz!