BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,98
ALTIN 2.444,34
HABER /  GÜNCEL

Halk, Saddam'ı arar hale geldi

Başbakan Erdoğan, Irak halkının sıkıntılarına değinerek 'Millet artık Saddam Hüseyin'i arar hale geldi' dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Irak halkının çok ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu, savaş sonrası alkışlarla karşılanan Amerikan askerine bugün işgalci pozisyonunda bakıldığını ifade ederek, "Şu ana kadar edindiğimiz bilgilerde, Irak halkı Saddam dönemini arar hale gelmiştir" dedi. Erdoğan, Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan "Haber Kritik" programında, gazeteci Haluk Örgün'ün sorularını yanıtladı. "Irak'a asker gönderilmesi konusunda hangi noktadayız? Hem ABD, hem de kendi iç bünyemizde değerlendirme süreci tamamlandı mı?" sorusunu Erdoğan, "Irak'a asker gönderilmesine ilişkin değerlendirme sürecimiz devam ediyor, bitmiş değil" diye yanıtladı. Erdoğan, bu değerlendirme sürecini çok geniş tabana yaymak istediklerini belirterek, MGK toplantısının ardından Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da katılacağı 3'lü bir zirve yapabileceklerini bildirdi. "İstiyoruz ki, bu konu tabana tam otursun" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Irak halkının talebi adeta yerine geliyormuşçasına oraya gideceksek gidelim. Aksi takdirde sıkıntılara neden olacaksak, böyle bir olayın içerisinde olmayalım. BM, şu anda bir ön alsın, baş çeksin. KADEK terör örgütünün kuzey Irak'taki durumu malum. Bunların ABD tarafından silahsızlandırılması konusunda adımların atılması gerekiyor. Bunlar atılsın. Aksi takdirde Türkiye için bu sıkıntı devam edecek. Bunları iyice görmeden Bakanlar Kurulu olarak kararımızı vermeyeceğiz." Erdoğan, "KADEK'in silahlı güçlerinin tasfiye edilmesi konusunda ABD'den net cevap alınıp alınmadığının" sorulması üzerine, "Zaten ABD, KADEK'i terör örgütü olarak kabul etti. Bizim açımızdan memnuniyet verici, ancak uygulama istiyoruz" dedi. Şu anda Irak'ın ciddi sıkıntıların içinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Savaş sonrası alkışlarla karşılanan bir Amerikan askeri vardı. Şu anda işgalci pozisyonunda bakıyor. Öyleyse yapılması gereken ilk iş orada fiziki yapılanmayı süratle yapmaktır. Irak halkının sempatisini kazanan bir ABD oluşması lazım. Bu konuda Türkiye gerekli altyapıya sahip. Müteahhitleriyle, inşaat sektöründeki başarısıyla... Böyle bir işlevi Türkiye rahatlıkla yerine getirebilir. Çok kısa zamanda orada çehre değişebilir. Bu adım atılırsa Irak halkıyla iletişim çok daha rahat olacaktır." Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yeraltı zenginlikleri tüm Irak halkınındır. Hedefimiz, Irak halkının mutluluğudur" dedi. Erdoğan, "ABD ile bir dönem ilişkiler gerildi. Son durum nedir" şeklindeki soru üzerine de, 58. ve 59. hükümetlerin ilkesinin düşman değil, dost kazanmak olduğunu belirtti. Erdoğan, "Seçim sonuçlarının iptal edilebileceği gibi birtakım şeyler konuşuluyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz" şeklindeki soru üzerine, bu konuda kendileri üzerinde bazı spekülasyonlar yapıldığı için konuşmak istemediğini ifade ederek, "3 Kasım seçimlerinde şöyle veya böyle YSK kararını vermiştir. Bu kararla oy pusulası netleşmiştir. Bu karar kesindir" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Demokrasinin kesintiye uğraması sadece askeri darbeyle olmaz" diyerek, YSK'ya net mesajlar gönderdiğini söyleyen Örgün'ün "Burada umulan nedir?" demesi üzerine Erdoğan, AK Parti olarak bu noktada bir sıkıntı ve dertlerinin olmadığını söyledi. Erdoğan, "İster o yaptıkları hesapların üzerinden olsun, ister yeni bir seçime gidilsin, bunlar bizim için dert değil. Biz bu noktada rahatız" dedi. Erdoğan, orman vasfını yitirmiş arazilerin satışına ilişkin gelinen noktayı değerlendirerek, "Konuyu Cumhurbaşkanımızla enine boyuna düşüneceğiz. Demek ki biz konuyu anlatamadık" diye konuştu. Orman vasfını yitirmiş arazilerin işgal altında olduğunu, bu araziler üzerinde 500 bine yakın binanın bulunduğunu yineleyen Erdoğan, "(Biz bunları yıkarız, çözeriz) diyen güç varsa biz de ona destek olalım" dedi. Türkiye'nin 1 Ocak tarihi itibariyle ödemesi gereken faiz miktarının 63.5 katrilyon lira olduğunu hatırlatan Erdoğan, böyle bir zemini kendisinin başbakanlık yaptığı hükümetin hazırlamadığını kaydetti. Erdoğan, "Bu borçları yapanlar, bugünün sorumlusudurlar" dedi. Öte yandan şekilci olmadığını belirten Erdoğan, "Ama beni yaşam tarzım sebebiyle (güven vermiyor) diye gösterirlerse, bu bana haksızlık olur" diye konuştu. 4.5 yıllık büyükşehir belediye başkanlığı sırasında yaptığı hizmetlerin malum olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Ortaya koyduğum hizmetleri hepsi özel görüşmelerde kabul ediyorlar. Hatta hatta hapse girmeyip seçime girseydim, nasıl bir seçim kazanacağımızı da itiraf ediyorlar. Ama gel gelelim, böyle bakıyorsunuz, spesifik bazı konularla saptırmalar yapıp, güvensizlik izlenimini kamuya yaymaya çalışıyorlar. Ben şekilci olmadım. Ama beni yaşam tarzım sebebiyle (güven vermiyor) diye gösterirlerse, bu bana aileme haksızlık olur." Kendisini, inanç sahibi olmayanlar da dahil toplum içindeki herkesin inancına saygı duymaya mecbur hissettiğini belirten Erdoğan, "Ne kaybederim? Beğenmiyorum, saygı duyuyorum. Yeter ki o düşünce ve fikir hakaret taşımasın. Hakaret ettiği zaman bu olmaz, tahriktir. Zaten toplumumuz ne çektiyse bunlardan çekiyor" dedi.