BIST 10.240
DOLAR 32,38
EURO 34,78
ALTIN 2.394,22
HABER /  GÜNCEL

Güneydoğu'da Kürt Yeşilçamı

Kürt Yeşilçamı’nın temellerini atan amatör sinemacılar, Kürtçe önündeki engellerin birer birer kaldırılmasıyla iki günde klip, iki haftada film çekiliyor bu günlerde.

Abone ol

Kürt Yeşilçam'ı: Qaj a Kesk* Bir zabıta, bir müzik yapımcısı ve amatör bir tiyatrocu. Çekilen sahnelerde kostüm, dekor ve makyaja çok önem veriyor Diyarçam filmcileri Bu kombinasyon akla çok somut bir şeyler getirmese de Kürt Yeşilçam’ının ilk temellerini atan Diyarbakır’lı amatör sinemacılar Kürtçe’nin önündeki engellerin birer birer kaldırılmasıyla İki Günde Klip, İki Haftada Film çekiyorlar bu günlerde. Üstelik yapımları yurt dışında da büyük ilgi görüyor. Düğün salonlarında hem müzik yapıp hem de mutlu anları kamerası ile tespit eden Hekim Aydın iki video yardımı ile başladığı “Cut” kurguyu bilgisayar ortamına taşımaya başlayınca sinema düşleri de kendini göstermiş. Önce düğün salonunun şarkıcısına, ardından amatör sanatçılara klipler yapıp yerel televizyonlarda yayınlatmış. Müzik piyasasından tanıdığı Orhan Çiftçi ile birlikte klip işinden para kazanılacağını anlayan Aydın, Çiftçi’nin desteğiyle bir anda Doğu ve Güneydoğu da aranan bir klip yönetmeni olmuş. Kürtçe şarkılara çekilen klipler yerel televizyonların vazgeçilmez yayın malzemesi. Aralarına amatör tiyatrocu Sait Alparslan’ın da katılmasıyla klipler küçük skeçlere, sonra da filme dönüşmüş. Üçlü şimdi iddialı yapımların peşinde. Üstelik sinema sanatının karşılarına çıkardığı teknik sorunları bir bir aşarak. Diyarçam'ın bel kemiği olan ve Belediye'de zabıta memuru olarak çalışan Hekim Aydın'ın elinden her türlü iş geliyor Çekim teknikleri açısından farklı arayışlara giren Hekim Aydın sinema filmi yapmak için değişik kamera hareketlerinin gerekliliğini fark edince kolları sıvamış. Önce bildiğimiz tren rayının bir benzeri, ancak kamerayı taşıyan bir arabanın üzerinde yürüdüğü şaryo yapılmış. Büyük emek ve bir sürü denemenin ardından bu gün kullandıkları şaryo sahicisinin yaptığı her işi yapabiliyor. Mucitliği dillere destan Hekim Aydın’ı şaryo çok zorlamamış ama ucuna kamera takılan ve yukarıdan aşağıya “Tilt” ve yatay hareket “Pan” yapan Jimmy Jeep’i tasarlarken epeyce ter dökmüş. Üzerinde kamerayı hareket ettiren pek çok motor ve kumandaları ile komplike bir alet olan Jimmy Jeep için İstanbul’un yolu tutulmuş. Sinema emekçileri sınırlı imkanlarla Diyarçam'ı ayakta tutuyor Sinemacılardan pek fazla destek alamadıkları için televizyoncu arkadaşlarının yardımlarıyla bir televizyonun stüdyosundaki Jimmy Jeep fotoğraflanmış ve görüntüsü çekilmiş. Diyarbakır sanayi sitesinde bir tornacıda başlayan çalışmalar yaklaşık üç ay sürmüş. Pek çok uykusuz gecenin ardından bu gün kullandıkları Jimmy Jeep gerçeği kadar mükemmel olmasa da aradaki farkı Hekim Aydın’ın maharetli elleri kapatıyor. Hekim Aydın yaptığı aletin görünüşünün iyi olmadığını ancak çok iyi sonuç verdiğini söylüyor. "Diyarçam" sinemacılarının yeni projeleri recm. 21 Kasım 2002'de Mardin’de Şemsiye Alak ve Halil Açıl'ın recmedilerek öldürülmesi Jana Zırav “İnce Sızı”nın konusunu oluşturuyor. Halil Açıl olay yerinde ölmüş, öldü zannedilen Şemsiye Alak ise boş bir araziye bırakılmış ancak yedi ay direndikten sonra Alak 7 Haziran 2003'te yaşamını yitirmişti. Senaryo Sait Alparslan’a ait. Alparslan senaryoyu Şemsiye Alak’ın ölümünden sonra tiyatro oyunu olarak yazdığını, tiyatronun daha dar bir alana hitap ettiğinden sonrasında filme uyarladıklarını anlatıyor. Şemsiye Alak’ın yaşadıklarından çok etkilendiğini de belirten Alparslan bölgede bu tür vakaların sıkça yaşandığını ancak büyük bölümünün gizli kaldığını belirtiyor. İlk film setleri Diyarbakır’ın Bismil ilçesinin bir köyü olmuş. Ancak filmin hikayesini öğrenen köylüler kendi köylerinde böyle bir filmin çekilmesine izin vermemişler. Film, sonrasında Hani ilçesinin Gömeç köyünde ve önceki köyde yaşananlardan ders çıkartılarak aceleyle altı günde tamamlanmış. CD Halinde basılan film ve kliplerin geniş bir alıcı kitlesi bulunuyor VCD formatındaki Kürtçe filmlere bu günlerde nur yağıyor. Düşük bütçeyle çekilen ve henüz yerel olmaktan öteye gidemeyen filmler Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere tüm Türkiye’de hatta yurt dışında yok satıyor. Yapımcı Orhan Çiftçi bu güne kadar ürettikleri otuzdan fazla müzik albümünden sonra filmin kendileri için çok yeni bir alan olduğunu söylüyor. Kürtçe müzik albümlerinin patlama yaptıktan sonra şimdilerde yerini Kürtçe filmlere bıraktığını da sözlerine ekliyor. Yapımcılığını üstlendiği filmlerin 20-30 bin civarında kopyasının basıldığını ancak çok daha fazlasının korsan olarak piyasaya çıktığından şikayet eden Çiftçi telif yasasından çok umutlu olduklarını, korsanın sona ermesinden sonra çalışmaların ivme kazanacağını belirtiyor. Orhan Çiftçi Diyarçam yada Kürt Yeşilçam’ı Qaj a Kesk adı altında çok daha kaliteli işlere imza atarak yurt dışındaki Kürtlere ve Kuzey Irak pazarına daha çok yöneleceklerini ifade ediyor. Kürt Yeşilçam sinemacılarının en büyük düşüyse bir gün bir sinema filmi çekmek. *Kürtçe "yeşilçam" Kaynak: BBC Turkish Haber:Kadir Konuksever/Diyarbakır