Gülü gülümseten not

Abdullah Gül’ün Lüksemburg zirvesinde gergin olduğu anda gelen bir not onu güldürdü.

Ankara"dan ayrıldığımız andan o saate kadar tebessüm dahi ederken göremediğimiz Gül, Dışişleri Sözcüsü Namık Tan"ın kendisine ilettiği notu okumasıyla birlikte, değil tebessüm etmek, gülmeye başladı. Gül, Tan"ın pusulasını cebine koydu ama yüzünde oluşan gülümseme uzun süre kaybolmadı.

Bakan Gül"ün, gelen notta ne yazdığına dair soruları yanıtsız bırakması, salonda bulunan herkeste uyanan merakı daha da artırdı. “Gülümseten not”un sırrı ertesi sabah çözüldü. Namık Tan, yorucu ve gergin geçen günün izlerini yüzünde taşıyan bakanından “gülümsemesini” istemişti.

“Efendim, biraz gülümserseniz daha iyi olacağını düşünüyorum, arz ederim” şeklindeki not Abdullah Gül"ün sadece yüz ifadesini değil, içinde bulunduğu ruh halini de değiştirirken, biz de, Gül-Tan ikilisinin yakalamış olduğu Bakan-Danışman ilişki düzeyini dikkatle not ediyorduk. “Danışmanlık” kavramının; sadece rutin ve mekanik bir sıfat değil, işte böyle insani ve sıcak bir şekilde hayata geçirilmesi halinde çok daha verimli sonuçlar doğurduğunu bütün bakan ve danışmanlarca kayda alınması sizce de iyi olmaz mı?