Güler Sabancı siyasete soğuk

Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) aylık toplantısınna konuk olan Güler Sabancı, siyaseti düşünmediğini, bunun söz konusu olmadığını bildirdi.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Çin'de yatırım kovaladıklarını belirterek, ''Çin'e gidiyoruz. Çünkü Dusa'nın 3-4 kıtada üretimi var, mal sattığı, müşterilerinin olduğu ama üretiminin olmadığı yer Çin ve Uzak Doğu aslında. Her iki yerde de proje çalışmalarımız var'' dedi. Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) aylık toplantısına konuk olan Sabancı yaptığı konuşmada, makro ekonomik dengeler kurulup da sürekli hale geldiğinde, Türk ekonomisinin, sanayisinin ve işletmelerinin mikro verimlilik ve rekabetçilik açısından çok başarılı işler yapacağına inandığını söyledi. Sabancı, ''Çünkü zaten silkelendik, krizlerde de iyice bir silkelendik. Artık hiç fazla kilolarımız kalmadı. Bir deri bir kemik kaldık. İyice koşmaya hazırız. Ben böyle görüyorum. Dolayısıyla umutluyum'' diye konuştu. İşe başladığı lastik sektörünün 10 yılda olağanüstü bir konsolidasyon geçirdiğini anlatan Sabancı, ''Teknoloji geliştirmek o kadar pahalı hale geldi ki dayanamadılar, taşıyamadılar. Lastik şirketleri bu hale gelince, lastiği hammadde yapanlar da müşteri nereye gidiyorsa oraya gitmek zorunda. Kordsa'yı lastik müşterileri dünyaya açtı'' dedi. Brezilya ve Arjantin'e yatırım yaptıklarını hatırlatarak, bu ülkelere tek başına gidebileceklerini, ancak hammadde aldıkları Dupont'la ortaklık gerçekleştirdiklerini belirten Sabancı, şöyle devam etti: ''Hammadde ile işbirliği yetmez oldu, ortaklık yaptık. Değişime sürekli çare buluyorsunuz. Bu ayakta kalabilmek için gerekli. Globalleşme de böyle. Ayakta kalabilmek için büyümeye, başka yerlere gidip yatırım yapmaya mecbursunuz. ABD'ye yatırım yapıldı. Şimdi Asya'ya gidiyoruz. Çin'de yatırım kovalıyoruz.'' Globalleşmenin sektördeki değişimi ve buna bağlı ayak uydurma sürecini bizzat yaşadığını dile getiren Sabancı, bütün bunların doğru ve iyi yetişmiş insan kaynağı olmadan yapılamayacağını söyledi. Son 10 yıldır hayatındaki en anlamlı çalışmanın Sabancı Üniversitesi olduğunu ifade eden Güler Sabancı, ''Bana bu fırsatı verdiği için her zaman aileme minnettarım. Ben bunu söylediğimde rahmetli Sakıp bey, (Kız sana dünyanın işini verdik, onlara teşekkür etmiyor musun?) dedi. O proje beni çok geliştirdi'' diye konuştu. ''TÜM DÜNYA ÇİN'İ KONUŞUYOR'' Katılımcı ve basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Güler Sabancı, tüm dünyanın Çin'i konuştuğunu ifade ederek, şöyle dedi: ''Çin'e gidiyoruz. Çünkü Dusa'nın 3-4 kıtada üretimi var, mal sattığı, müşterilerinin olduğu ama üretiminin olmadığı yer Çin ve Uzak Doğu aslında. Her iki yerde de proje çalışmalarımız var.'' Sabancı, ''Çin'den korkmaya gerek var mı?'' sorusuna, ''Hayır. Ben bilakis Çin'in bir fırsat olduğu kanısındayım'' yanıtını verdi. Sabancı, yatırım miktarına ilişkin bir soru üzerine, şu anda incelediklerini söyledi. Avrupa ile gelecek norm ve standartların kayıtdışının kayıt altına alınması ve haksız rekabetin önlenmesi olduğunu vurgulayan Sabancı, yönetim anlayışında hiçbir zaman cinsiyet ayrımının yer almadığını bildirdi. Siyasette kadınların yerine ilişkin bir soru üzerine de Sabancı, siyaset ve hukuk sisteminin reforme edilmesi, seçim sisteminin iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti. Güler Sabancı, ''Değişime ayak uydurmamız gerekir. Dolayısıyla Türk siyasetinin iki önemli ayağında ciddi reform ihtiyacı vardır. Hanımlar bugüne kadar geri durduysa yeridir. İnşallah bunlar değişir de ondan sonra hepimiz daha özgür, başarılı siyaset yapma olanağı buluruz'' diye konuştu. Güler Sabancı, siyaseti düşünmediğini, bunun söz konusu olmadığını bildirdi. ''ÖNCE İŞ DEMEK LAZIM'' Güler Sabancı, Lassa'da işe başlamasının nedenini açıklarken, grupta son kurulan bu fabrikayı en son teknoloji bulunduğu için tercih ettiğini belirterek, daha sonra lastiği çok sevdiğini anlattı. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da aile şirketlerinin 3. ve 4. nesilde dağılmalarının çok görülen bir olay olduğunu vurgulayan Sabancı, şunları kaydetti: ''Kurumsallaşma önemli bir olgu. Sabancı Holding'de 1995'de başladı. Rahmetli Sakıp bey çok önem verirdi, 1995 yılında bir anayasa gibi... Anayasamız vardır. Aile ve şirket işlerini düzenleriz, düzenliyoruz. Aile işletmeciliğinden kurumsal bir şirkete geçiş yapabilmek meseledir. Bu da kolay bir geçiş değil. Burada halka açılmalar çok daha faydalı oluyor. Kurumsal yatırımcılar sizi yönlendiriyorlar. Aile şirketlerinde kurumsallaşmayı başarılı kılabilmek için, önce iş demek lazım. İşin başarısı ailenin başarısı olur. Ailenin başarısı, işin başarısı olmayabilir.'' Sabancı, AB normları ile ilk etkilenecek sektörlerden birinin gıda olduğunu, daha fazla paketlenmiş, markalı gıdaya ihtiyaç duyulacağını ifade ederek, ''Bu öngörüye göre kendimiz ve gıda grubumuz pozisyon alıyor. Yatırımlarımızı tamamladık. Mevcut markalarda derinleşilecek ve çeşitleme olacak'' dedi.