BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  MEDYA

Gülen Fehmi Koru'ya bunları söylemiş

Yazar Fehmi Koru, Cumhurbaşkanı Gül'e ilettiği Gülen'in mektubunun hikayesini bugünkü köşesinde yazdı.

Abone ol

Gazeteci Fehmi Koru, Gülen'in "Biz bir yıl önce hangi noktadaysak, bugün de aynı yerdeyiz" sözünü okurlarıyla paylaştı. Sosyal medyadan ve bazı gazetelerden Gülen'in şikayetçi olduğunu anlatan Koru, Gülen'in Başbakan Erdoğan için 'dostça' ifadeler kullandığını yazdı.

Pensvilvanya'ya giden si yazarı , Gülen ile yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı.

17 Aralık operasyonuyla alevlenen hükümet cemaat kavgasını söndürmeye çalışan isimlerden Koru, Gülen'e "mektup yaz" teklifinin kendisinden çıktığını söyledi. Hafta sonuna damga vuran o mektubun hikayesini perde arkasındaki ismi olan Koru'dan dinliyoruz:

'ÖRGÜT' SÖZCÜĞÜNDEN RAHATSIZ

"Son ziyaretimde ise, Hocaefendi’yi, gelişmelerden olağanüstü huzursuz halde buldum. Kavga-gürültü ve savaş yerine kardeşlik hukukunun hâkim olmasını istiyor, hassasiyetlerine kulak verilmemesini anlamakta zorlanıyordu. ‘Örgüt’ sözcüğünün uluorta kullanılmasını başka niyetlere yoruyor, dershanelerin kapatılmak istenmesini yanlış buluyor, kendisine sempati duyan insanların başına dert açılmasından endişe ediyordu.

ERDOĞAN İÇİN 'DOSTÇA' İFADELER

Cumhurbaşkanı Gül’e duyduğu saygı dolu hisleri saklamıyor, Başbakan Erdoğan için de ‘dostça’ ifadelerle dolu sözler sarf ediyordu. En fazla bazı gazetelerden ve özellikle sosyal medyada yazılanlardan şikâyetçiydi...

Başbakan gibi... Cumhurbaşkanı gibi...

GÜLEN: BİR YIL ÖNCE HANGİ NOKTADAYSAK BUGÜN DE AYNI YERDEYİZ

En önemlisi, siyasi iklimden konuşurken, “Biz bir yıl önce hangi noktadaysak, bugün de aynı yerdeyiz” demesiydi Hocaefendi’nin...

Pazarlık... Şartlar... Bunları akla getirebilecek her sözden uzak durdu görüşmemiz boyunca...

Dayanamayıp, “Konuştuklarımızı yazılı hale getirseniz?” teklifinde ben bulundum.

Pat diye tartışma gündemine düşen ‘mektup’ işte böyle ortaya çıktı.

Yazılarımı geriye doğru bir kez daha okuyun, bir hafta içerisinde birkaç kez görüşme fırsatı bulduğum Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’dan ve saatlerce birlikte olduğum Fethullah Gülen Hocaefendi’den edindiğim ‘olumlu’ izlenimleri hemen fark edeceksiniz...

Kapalı bir zarf içerisinde bana teslim edilen mektubu geciktirmeden muhatabına ulaştırdım.

ETRAFIMDA HERKES SAVAŞ İLANİHAYE SÜRECEK DÜŞÜNCESİNDEYKEN

Gerilim taraflarda düşmüşken medyadaki yüksek gerilimin devam etmesi dışında benim açımdan endişe verici bir durum yoktu. Görüşmüş ve edindiğim izlenimleri yazılarıma yansıtmıştım. Anlayanın anlayabileceği biçimde... Etrafımda herkes ‘savaş’ ilânihâye sürecek düşüncesindeyken, ben aldığım ‘olumlu’ izlenimleri aksettiriyordum yazı ve yorumlarımda...

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan da tansiyonun düşecek olmasından rahatlamış görünüyorlardı. Gazetelerin süregiden savaşkan yayınları ve sosyal medya tetikçileri yüzünden, tek huzursuzluk duyan yine bendim...

Dört saatlik Dolmabahçe maratonu da umutları azaltmadan bitecek gibi görünüyordu...

Tam sona ermeye yakın...

Mektup zarftan çıkıverdi...

Hikâye bundan ibarettir."