BIST 10.337
DOLAR 32,25
EURO 34,69
ALTIN 2.401,47
HABER /  GÜNCEL

Gül'den AB'ye 'hayır' sinyali!

Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinde kritik dönemeç yaklaşırken karşılıklı açıklamalar havayı gerginleştirdi. Dışişleri Bakanı Gül, müzakerelere katılmama sinyali verdi.

Abone ol

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde, kendi vicdanını rahatsız eden koşullara 'evet' demeyeceğini" söyledi. Gül, Fransa'da çıkan haftalık Paris Match dergisine verdiği demeçte, Türkiye-AB ve Fransa ilişkilerine ilişkin görüşlerini açıkladı. "Fransız politikacıların Türkiye politikasına" ilişkin bir soru üzerine Gül, "Fransa, her zaman Türkiye'yi AB yolunda destekledi. General de Gaulle, François Mitterrand, ayrıca Jacques Chirac buna destek verdi. Son durum rahatsız edici, ancak iç politika başka, stratejik görüşler başka. Bu son konuda Fransa'nın tutum değiştirdiğini düşünmüyorum" dedi. "Türkiye'nin AB'yi tercihinin yeni olmadığını ve 1960'lı yıllara dayandığını" hatırlatan Gül, "Bu seçimin, Türkiye'nin modernleşmesi stratejisinin temel bir parçası olduğunu" ifade etti. Gül, "Türkiye'nin, Avrupa'nın modernlik ve demokrasi değerlerini benimsemesini istiyoruz" diye konuştu. "İmtiyazlı ortaklık" önerisine ilişkin bir soruya Gül, Türkiye'nin Avrupa Konseyi, OECD, UNESCO gibi bütün uluslararası kurumlara üye olduğunu, bütün dallarda Avrupa liglerine katıldığını hatırlattı ve "Bazıları bunu görmeden, Türkiye'nin Avrupa'ya girmesine itiraz ediyor" yanıtını verdi. Gül, AB üyeliğinin hemen olmayacağını ve uzun süreceğini bildiklerini belirtti ve "15 yıl sonra Türkiye şu andaki Türkiye olmayacak. Nüfusumuz, büyüklüğümüz, ekonomik ağırlığımızdan dolayı bizim üyeliğimizin kolay olmadığının farkındayız. Ancak diğer adaylarla aynı kriterlere göre değerlendirilmek istiyoruz. Eğer bize vicdanımızı rahatsız eden özel koşullar olursa evet demeyiz" ifadesini kullandı. "Türkiye'nin Müslüman kimliğinin AB üyeliğine engel olup olmadığına" ilişkin bir soruya da Gül, "Bunu söylemek zor. Bizim de eksikliklerimiz oldu. Her askeri darbe, bu süreci doğal olarak durdurdu. Ancak dini faktörün hiç olmadığını söylemek mümkün değil. Bu arada unutmayalım ki, AB'nin değerleri dine değil, demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğüne ve en önemlisi laikliğe bağlı" karşılığını verdi.