BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,72
ALTIN 2.399,99
HABER /  POLİTİKA

Gül Gülen'in mektubuna ne yanıt verdi?

Fethullah Gülen'in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazdığı mektubun metni yayınlandı.

Abone ol

İNTERNETHABER-ÖZEL İÇERİK

Başbakan Erdoğan'ın Dolmabahçe'de gazetecilerle yaptığı görüşmeye Fethullah Gülen'in gönderdiği 'barış mektubu' damga vurdu.

Erdoğan, mektubun kendilerine geldiğini söyledi ancak Gülen o mektubu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazmıştı.

GÜL'Ü GÖREVE ÇAĞIRDI

herkul.org sitesinden mektuba ilişki yapılan açıklamada mektubun Gül'e yazıldığı açıkça belli edildi ve şu detay aktarıldı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın da tartışmaların büyümemesi ve milletimizin huzuru adına farklı kesimlerle görüşmeler yaptığı, binaenaleyh muhterem Hocamıza da bir elçi gönderip kendi düşüncelerini aktarmak ve buranın mülahazalarını öğrenmek istediği iletildi. 21 Aralık’ta gelip Hocaefendi’yle görüşen ve onun değerlendirmelerini not eden misafirimiz, yazılı bir metinle dönmenin çok daha faydalı olacağını söyleyince, muhterem Hocamız, medyada sözü edilen o mektubu yazıp verdi."

GÜL YANITI VERDİ!

Şimdi ise gözler AK Parti-Cemaat krizinde kilit rol oynayan Abdullah Gül'de. Gül'ün cemaatin mektubuna ne yanıt vereceği de merak konusu.

Ancak Gül, AK Parti-Cemaat krizinde takındığı tavrı net bir şekilde ortaya koydu. Önceki gün Habertürk'te katıldığı canlı yayında konuya ilişkin söylediği sözler cemaate üstü kapalı bir yanıt niteliğindeydi.

Kamuoyunun mektuptan habersiz olduğu bir günde yapılan bu açıklama bugün önem kazandı.

İşte Gül'ün cemaate verdiği o yanıt

NELER OLDUĞUNU BİLİYORUZ

İşte Gül'ün o yanıtı...

"Cumhurbaşkanı olarak ben ne yapabilirim ki?"

Bir zamanlar cumhurbaşkanlarının parlamenter sistemi aşan şeyler yaptıklarında neler olduğunu biliyorsunuz.

Hükümetin karşısına ben ancak muhalefeti koyarım. Hükümetin karşısına ben herhangi başka bir kurumu koyarak böyle bir denge kurmam. Devletin çalışma sistemini tanımayıp da herhangi başka bir dayanışma sistemi içine giren kurumlar varsa bunları ortaya çıkarmak hukuk düzeni içinde gereklidir. Burada cumhurbaşkanı olarak ben ne yapabilirim ki? Dolayısıyla kimsenin afaki konuşmaması gerekir.

Parlamenter sistemde işlerin nasıl yürüdüğü bellidir. Ben üzerime düşeni tüm gücümle yapıyorum. Benim çalışmalarım aleni, açık olamaz. Ben hükümetle, meclis başkanıyla, mahkeme başkanlarıyla bir araya geldiğimde bütün bunları konuşuyoruz. Bütün kurumların ahenkli çalışması için ben gerekli uyarıları ve çalışmaları yapıyorum. Bunun ötesinde yürütme yanlış yapabilir. Yönetmelik mesela... Bunu doğru olduğunu düşünerek yapabilir. Ama Anayasa'ya uygun olup olmadığına Danıştay karar veriyor. Basın mensuplarının emniyete girişiyle ilgili karar da öyle. Danıştay'a gitti ve bozuldu.