BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Gezi Parkı'ndaki gençler Mars'lı mı?

CHP Manisa Milletvekili Özgür ÖZEL, Cumartesi Günü Taksim’de yaşananları Meclis Kürsüsünden Değerlendirdi:

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Cumartesi Taksim'de yaşananları mecliste değerlendirdi.

Bölüm üzerinde söylenecek çok söz var. Zaten, baştan aşağıya torba yasanın yasama kalitesine nasıl olumsuz etkiler yaptığını bir daha bir daha buradan tekrarlamak yerine, şu dakikalarda Taksim’de yaşananlara yüce Meclisin dikkatini bir kez daha çekmek istiyorum.

SON DERECE BARIŞÇIL GENÇLER

Taksim Meydanındaki Gezi Parkı’nın halka açılacağı söylenmişti. Halk, yani bu halkın çocukları, eğer bunlar Mars’tan gelmedilerse, bunlar bizim çocuklarımızsa bugün Taksim’de son derece barışçıl, son derece mizah yüklü bir eylemliliğe hazırlanıyorlardı ve oraya çıkabilmek için Taksim’e doğru gittiler. Ellerinde ne molotof kokteylleri ne Başbakanın meşhur ettiği kilit taşları ne de kimseye zarar verecek bir şey vardı. Ama yine karşılarında maalesef, bugün TOMA’ları gördüler; tazyikli suyla, biber gazıyla, copla karşılandılar o meydana çıkarken.

Öyle bir durumla karşı karşıyayız ki Sayın İçişleri Bakanından bu meseleye müdahale etmesini bekliyoruz. Türkiye’yi, her geçen gün biraz daha otoriterleşen bir rejim ve bir polis devleti, polisler eliyle yönetilen bir devlet olma görüntüsünden çıkarması gerekiyor.

TÜRKİYE'DE 2 TANE Mİ HALK VAR?

Aslında meseleye bir de şuradan yaklaşmak lazım: Deniyor ki “Biz orayı halka açacağız.” Ama bugün oraya halkın çocukları yürüdüğünde buna izin vermeyip saldırılıyorlar. Sayın Bakan, Türkiye’de 2 tane mi halk var? O, Başbakanın meşhur yüzde 50’sinin çocuklarıyla diğer yüzde 50’nin çocukları gibi ayrıştırmaya biz gelmeyiz. O yüzde 50’nin çocuklarından da o meydanda bugün eylemlerini koymak isteyenler var. Ve asla bizi böyle ötekileştirmeye ve birbirimize düşürmeye çalışmayın. Bu mesele çok ironik bir şekilde her zaman hatırlatılan “Halk plajlara hücum etti, vatandaşa denize giremedi.” esprisini 2013 yılında sizin bir kez daha Türkiye’ye yaşatmanızdan başka bir şey değildir.

TAHRİR İÇİN SÖYLEDİĞİNİ TAKSİM İÇİN NEDEN SÖYLEMİYORSUN?

Enteresan bir dönem yaşıyoruz. Siyasetteki en önemli kıymetlerden bir tanesi tutarlılık. Birbirimizi eleştirirken, iktidar-muhalefet ilişkileri içerisinde en kolay birbirimizi sıkıştırıp da diğerine karşı üstünlük sağlayabileceğimiz alan karşı tarafın tutarsızlığını yakaladığımız alandır, o noktadır ve tutarsızlığı ispatlanan siyasetçi zora girer, sıkıntı çeker. Ben, şimdi, mesela Sayın Elitaş’ı bir konuda eleştirdiğimde, on beş yıl önce Mecliste yapılmış benzer bir uygulama, o konuda verilmiş benzer bir cevaptan bahsedebiliyor veya Başbakan Osmanlı arşivlerine kadar inerek birilerini eleştirip oradan bir tutarsızlık yakalayıp “Geçmişte sizin dedeleriniz, babalarınız, atalarınız böyle demiş.” deyip birilerini, siyasi rakiplerini mahcup etmeye çalışabiliyor. Yüzyıl değil, on yıl değil, on gün değil, aynı gün içinde iki tane meydan var. Bir tanesi Taksim Meydanı, bir tanesi Tahrir Meydanı. Şimdi, iktidar temsilcilerinin Taksim Meydanı’yla ilgili söylediklerine bir bakalım, bir de Tahrir Meydanı’yla ilgili söylediklerine bakalım. Dün, Hükûmet sözcüsü Sayın Çelik, çıkmış NTV ekranlarına, diyor ki: “Mursi’ye karşı, yapılanlara karşı, halkın sokağa dökülmesi bir sivil itaatsizlik eylemidir, bunun karşısında durulması insan haklarının da, her türlü hakkın da ihlalidir, bunun karşısındayız.” Altına imza atarım, çok doğru söylüyorsun da, sen bunu sivil itaatsizliğin bir hak olduğunu Taksim için nasıl söylemiyorsun? Veya Taksim için söylediğin sözleri birisi alıp da Tahrir Meydanı için söylemeye kalkarsa sen o zaman buna nasıl bir cevap verirsin?

AMASIZ MAMASIZ DARBENİN KARŞISINDA OLDUĞUMUZU SÖYLEDİK

Biz, bakın darbenin olduğu saatlerde Cumhuriyet Halk Partisinin sözcüleri hem imza attık hem ben çıktım bu kürsüden söyledim arkadaşlar. Bu kürsüden şunu söyledik: “Amasız mamasız, Mursi, seçilmiş birisidir, ona karşı yapılan darbeyi kınıyoruz ve bunu, en büyük suç olarak ifade ediyoruz.” dedim, arkadaşlarınız alkışladı burada ama tutarlılık, tutarsızlık böyle bir tartışma işte. Siz, Taksim için söylenen sözlerin onda 1’ini birisi Tahrir için söylese ayağa kalkar bağırır çağırırsınız.

Bakın, bugün orada Taksim’e çıkmak isteyenler de haklarını aramak için oraya çıkıyorlar. Ellerinde hiçbir şey olmadığı gibi, Hükûmeti devirmekle ilgili bir niyetleri de yok.

Sadece oyuncak tabancalarıyla birbirlerine su sıkacaklardı, orada bir su bayramı yapacaklardı ama AKP, her bayramı zehir ettiği gibi bu çocukların, bu güzelim sivil itaatsizlik eylemini bu bayram gününde zehir etmeyi başardı. Tebrik ediyorum sizleri arkadaşlar.