BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  POLİTİKA

Genelevden çıktı aday oldu

9 yaşında tecavüze uğrayıp evlendiği eşi tarafından 240 YTL'ye geneleve satıldı. O şimdi milletvekili adayı.

Abone ol

İki buçuk sene genelevde çalıştıktan sonra 22 Temmuz seçimlerinde İstanbul 2. bölgeden Bağımsız aday olan Ayşe Tükrükçü, seks kölelerine ve sesi duyulmayan cinsel istismar mağdurlarına toplumda bir kimlik kazandırabilme mücadelesi verecek.

9 yaşında tecavüze uğrayıp evlendiği eşi tarafından 240 YTL karşılığında geneleve satılan Ayşe Tükrükçü, “Günde 30-40 erkekle birlikte olan hayatsız kadınların hiçbirisi bunu zevkten yapmıyor. Toplumun horgördüğü bu insanları ekonomik, sosyal, ve psikolojik problemler buraya getiriyor” açıklamasında bulundu. NTVMSNBC’nin sorularını yanıtlayan Tükrükçü, milletvekili adayı olarak Türk siyasetinde ilk defa cinsel istismar mağdurlarının sesini duyurmak istiyor:

KADINLARIN NAMUSU KORUNSUN DİYE BİZ HARCANALIM MI?

“Türkiye’de siyasetçiler bile genelevler açık kalmazsa tecavüz olayları artar zihniyetini güdüyor. Bu çok derin bir insanlık ayıbıdır. Yani siz diyorsunuz ki, bazı kadınların namusu korunabilsin diye, bazı kadınların namusları zorla ellerinden alınsın. Neden eğitim seviyesini yükseltip insana saygıyı aşılamıyorsunuz da genelevler açık kalsın diyorsunuz? Eğer randevu evlerindeki kadınlar bu toplumun iffet bekçiliğini yapıyorsa, sokakta yürüyen insandan devletin en başına kadar herkes bize özür borçludur.”

MECLİS’E GİREMESEM BİLE SESİMİ DUYURMUŞ OLACAĞIM

“Meclis’e giremesem bile cinsel istismara maruz kalan kadınların sesini duyurmuş olacağım. Bu ülkede resmi genelev sayısı 68, yaklaşık 3000 vesikalı hayat kadını var. Mağdurlar sadece çalışanlar değil, aynı zamanda aileleri. Böyle bir hesap yaptığınızda onbinlerce insanın sizden umut beklediğini anlıyorsunuz. Yolda yürürken beni kadını da erkeği de durduruyor, desteğini dile getiriyor. Çünkü biz toplumun onursuz olmakla suçladığı kadınların onurlu mücadelesini veriyoruz. Bize namussuz deseler de asıl namus mücadelesini biz veriyoruz.”