BIST 10.644
DOLAR 32,16
EURO 35,07
ALTIN 2.525,01
HABER /  GÜNCEL

Genelev patronunun iğrenç intikamı

32 yaşındaki hayat kadını evine taşındığı genelev patronu tarafından işkenceye maruz kalınca çareyi kaçmakta buldu ama...

Abone ol

32 yaşındaki hayat kadını evine taşındığı genelev patronun işkencesine maruz kaldı. Genç kadına oğlunun gözü önünde işkence yapıldı.

Çareyi kaçmakta bulan kadın oğlunu bir bakıcının yanına bıraktı. İntikam almak isteyen genelev patronu 11 yaşındaki çocuğa tecavüz ettirdi.

İşte o tüyler ürperten olay...

Mersin'de genelevde çalışan 32 yaşındaki S.K., geçen yıl şiddet uyguladığı için terk ettiği genelev patronu M.Ş.Ç.’nin, kendisinden intikam almak için 11 yaşındaki oğlu B.K.’yı kaçırıp, tecavüz ettirdiği iddiasıyla şikayetçi oldu.

Çocuğun tecavüze uğradığı Adli Tıp raporuyla belgelendi. Hakkında tutuklama kararı verilen M.Ş.Ç. ortadan kaybolurken, şikayetten vazgeçmesi için baskı gören S.K.’nın içinde bulunduğu otomobil kurşun yağmuruna tutuldu. Silahlı saldırıyı gerçekleştiren 3 kişi yakalanıp tutuklandı.

screen-shot-2012-10-18-at-2.58.41-pm.pngKAÇINCA ÇOCUĞU BAKICIYA BIRAKTI

Hayat kadını S.K., birlikte yaşayıp bir yıl kadar önce evinde çalıştığı Mersin’de genelev işletmecisi M.Ş.Ç.’den şiddet gördüğü için Mersin’i terk edip, İstanbul’a gitti. Kaçarken oğlu B.K.’yı da Mersin’de bir bakıcının yanına bıraktı. İddiaya göre M.Ş.Ç., çocuğun kaldığı adresi bulup, bakıcısından zorla alarak S.K.’nın dönmesi için baskı yaptı. Oğlunun rehin kalmasına dayanamayan S.K., 5 ay sonra Mersin’e döndü. Polisten yardım isteyip, oğlunu kurtardı. Bir başka genelevde çalışmaya başladı. Eski patronu M.Ş.Ç., kendi evinde çalışması için S.K.’ye baskı uyguladı. Ancak S.K. ile aynı evde çalışan hayat kadını A.Ç., genelev patronu M.Ş.Ç.’nin baskılarına karşı çıktı. S.K., tekrar kavuştuğu oğlu B.K.’nın içine kapanması, sık sık ağlaması üzerine, kendisi İstanbul’dayken neler yaşadığını sordu ve tecavüze uğradığı gerçeğini öğrendi.

TECAVÜZ İDDİASIYLA ŞİKAYETÇİ OLDU

Bunun üzerine S.K., eski patronu M.Ş.Ç.’nin intikam almak için oğluna tecavüz ettirdiği iddiasıyla şikayetçi oldu. Cumhuriyet Savcılığı, 10 ay önce M.Ş.Ç. hakkında ’Çocuğa cinsel saldırı ve kötü muamele’ suçlaması ile soruşturma açtı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilen B.K.’nın muayenesinde tecavüze uğradığına dair anlattıklarının doğru olduğu yönünde rapor verildi. Raporda çocuğun aç ve susuz bırakıldığı ve ruh sağlığının olumsuz etkilendiği ve intihar edebileceği de belirtildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, M.Ş.Ç. hakkında tutuklama kararı çıkarttı. 9 aydır yakalanamayan M.Ş.Ç., şikayetten vazgeçmesi için de bu süreçte S.K.’ya baskılarını sürdürdü.

İÇİNDE BULUNDUĞU OTOMOBİL KURŞUN YAĞMURUNA TUTULDU

Son olarak iki gün önce S.K. ve kendisi gibi hayat kadını olan A.Ç.’nin içinde bulunduğu otomobil, genelevden çıkarken kurşun yağmuruna tutuldu. Otomobilin sürücüsü ve iki kadın saldırıyı yara almadan atlattı. Olayı soruşturan polis, M.Ş.Ç.’nin azmettirdiği öne sürülen şüpheliler N.A., F.T. ve A.Y.D.’yi yakaladı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli tutuklandı.

ÇOCUĞUN GÖZÜ ÖNÜNDE DAYAK YİYORDUM

M.Ş.Ç.’nin hayatı kendisine zindan ettiğini anlatan S.K. şu iddialarda bulundu:

"Sürekli dayak yiyordum. ’Oğlunu keseriz, öldürürüz, her şeyi yaparız’ diyerek beni tehdit ettiler. Evde sürekli çocuğumun gözü önünde dayak yiyordum. İşkence görüyordum. Evden çıkmak istiyordum, ancak zorla tutuluyordum. Hep işkence gördüm. Bunların hepsini kaçmamam ve zoraki çalışmam için yapıyordu. Sürekli içeride çalıştığım zaman işkenceler görüyordum. Dışarıya zaten çıkarmıyorlardı. Kafamda şişe kırıp, kırbaçla dövüyordu. Bundan dolayı çocuğumun da aynı şeyleri yaşamaması için zoraki kaldım. Ama en sonunda dayanamayıp İstanbul’a kaçtım."

SÜREKLİ KENDİ KENDİNE AĞLIYORDU

Çocuğunun, M.S.Ç. himayesinde bir bakıcıda kaldığını bu nedenle yanında götüremediğini belirten S.K. sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul’a gittiğimde çok rezillikler yaşadım. Bana bakacak, sahiplenecek kimsem yoktu. En son dayanamadım. Çocuğum için tekrar Mersin’e döndüm. Mersin’e geldikten sonra tehditler devam etti. ’Seni öldüreceğiz, kafana sıkıcağız, genelev kapısına asıp, seni aleme ibret yapacağız, çocuğuna tecavüz ettik’ diye tehditler savurdu. Çocuğum bakıcısından yanıma geldiği zaman elleri ve kolları hep kesikti. Sürekli ağlıyordu. Çocuğumu bakıcısından almışlar. M.Ş.Ç. çocuğumu bakıcısından gezdirmek için almış. ’Seninle biraz gezelim’ demiş. Bir eve götürüp, yanında uzun boylu, kirli sakallı, esmer bir genç daha varmış. Arabanın içinde Kürtçe konuştukları için oğlum ne olduğunu anlamamış. Sonra eve gittiklerinde M.S.Ç. oğluma, ’Sen bu abiyle yarım saat kal, ben gelip seni alacağım’ demiş. Bu kişi oğluma tecavüz etmiş. Oğlumun psikolojisi bozulmuştu. Fazla konuşmuyordu. Sürekli kendi kendine ağlıyordu. Benden çekindiği için ’utanıyorum’ diye çok acılar çekti. Oğlum bu iğrençlikleri anlatınca şikayetçi oldum. Bana anlattıklarının hepsi raporla doğrulandı."

BASKI YAPIYORLAR

Yaşadığı olaylar nedeniyle sahipsiz kaldıklarını da anlatan S.K. daha sonra şunları söyledi:

"Bir gün çocuğumu doktora götürmek için çalıştığım yerden arkadaşımla çıktım. Yolda silahlı saldırıya uğradık. Bize saldıran M.Ş.Ç.’nin adamlarıydı. Devletimizden bize sahip çıkmalarını bekliyoruz. Bana, çocuğuma, arkadaşlarıma bir şeyler olduktan sonra mı müdahale edecekler? Görüyorlar, duyuyorlar. Ama hiçbir şekilde ilgi yok. Ben ve çocuğum devletimize sığındık. Kendim, çocuğum ve iş arkadaşlarımın hayatından endişe duyuyorum. Çocuğuma karşı yapılanların kimsenin yanına kalmasını istemiyorum. Sonuna kadar da gideceğim. Davayı geri çekmem için baskı ve tehdit ediliyorum. İşin doğrusu ortaya çıktığı için bana gözdağı veriyorlar. Şikayetimi geri çekmemi bekliyorlar. Ama ben ne olursa olsun şikayetimi geri çekmeyeceğim. Ben oğlumu topluma kazandırmak istiyorum. O daha bir çocuk. Bir şeylerin fakında değil, çok zor ve kötü günler geçiyoruz. Kimse isteyerek bu yolu seçmez. Ama ben mecbur kaldım. Çocuğum için de ise her şeyi yapmaya hazırım. Çocuğumun da can güvenliği olmadığı için başka bir yere bırakıyorum. Okula da gönderemiyorum. Bu yıl 4’e gitmesi gerekiyordu. Ama maalesef okulu bırakmak zorunda kaldı. Yeter artık. Devletimizin bize yardım etmesi için bana ya da çocuğumun başına bir şey mi gelmesi gerekiyor?"

’OKULA GİTMEK İSTİYORUM’

Yaşadığını iddia ettiği iğrenç tecavüz olayı nedeniyle de okulundan kopan B.K. de, annesine sıkı sıkı sarılarak, "Artık okula gitmek istiyorum. Arkadaşlarımla oynamak istiyorum. Tek istediğim hemen okula gitmek. O kötü adamlardan da çok korkuyorum. Bana yaptıklarının hepsini doktor amcaya da anlattım. Annemi sürekli dövüyorlardı. İşkence çektiriyorlardı" dedi.

ANNESİNİN KUCAĞINDA ÖLDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

KİMLİĞİNDE TC NUMARASI YOK DİYE BAKILMADI İDDİASI

Bursa'da geçen pazar gecesi dişi ağrıdığı için ailesi tarafından hastaneye götürülen ve iğne vurulup antibiyotik verildikten sonra evine gönderilen 16 yaşındaki Melike Sakin, dün akşam yeniden rahatsızlandı. Ailesi tarafından hastaneye götürülmek istenen talihsiz Melike, otomobilin arka koltuğunda kucağına uzandığı annesinin kollarında son nefesini verdi.

Merkez Nilüfer İlçesi'nde Alara İlköğretim Okulu 8'nci sınıfa giden Emine ve Tahir Sakin çiftinin üç çocuğunun ortancası Melike sakin, geçen pazar günü dişinin şidetli ağrıması üzerine saat 23.30 sıralarında babası ve annesi tarafından Merkez Yıldırım İlçesi'ndeki Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne getirildi.

'KİMLİĞİNDE TC NUMARASI YOK DİYE BAKILMADI' İDDİASI

Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde, yenilemediği nufus cüzdanında TC kimlik numarası bulunmadığı için kızına bakılmadığını öne süren Tahir Sakin, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sağlık merkezinde Melike'ye bakmadılar. Biz de hemen yanında bulunan Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik. Burada kızıma ağzını açtıran nöbetçi doktor, dişinin iltihap yaptığını söyleyip, kendisine antibiyotik ilaç yazdı, rahatlaması için de iğne vurdular. Bizde eve döndük. Pazartesi ve Salı günü okula giden Melike, dün derste rahatsızlanmış. Sınıf öğretmeninden izin istemiş. Fakat öğretmeni karnı ağrıyan kızıma izin vermemiş. Bunları, akşam eve gelen kızım bize anlattı. Akşam saatlerinde bir anda rahatsızlanan Melike bizi korkuttu. Otomobile koyarak kendisini yakında bulunan Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne getirmek istedik. Arka koltukta annesinin kucağına uzanan yavrum, seyir halindeyken annesinin kollarında can verdi. Çılgına döndük. Belki kurtarılır diye Dörtçelik Hastanesi'ne getirdiğimiz yavrumuz doktorların tüm müdahalesine rağmen geri döndürülemedi. Kızıma bakmayan sağlık merkezinden, ona ilaç yazan doktordan ve eve göndermeyen öğretmeninden şikayetçiyim."

TOPRAĞA VERİLDİ

Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Atli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan Melike Sakin, bugün öğlen Minareliçavuş Mahallesi'ndeki camide kılınan cenaze namazının ardından Hamitler Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kucağında ölen kızının ardından gözyaşı döküp ağıtlar yakan Emine Sakin, sarıldığı kızının tabutundan güçlükle uzaklaştırılıp sakinleştirilmeye çalışıldı.

ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Olayla ilgili soruşturmaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nca başlandı. Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, iddiaları çok yönlü olarak araştırdıklarını gerekirse soruşturma başlatacaklarını söylerken, Alara İlköğretim Okuli yöneticileri ise ölen öğrencilerinin sınıf öğretmeninden eve gitmek İçin izin istemediğini öne sürdü.

Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Atli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan Melike Sakin, bugün öğlen Minareliçavuş Mahallesi'ndeki camide kılınan cenaze namazının ardından Hamitler Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kucağında ölen kızının ardından gözyaşı döküp ağıtlar yakan Emine Sakin, sarıldığı kızının tabutundan güçlükle uzaklaştırılıp sakinleştirilmeye çalışıldı.

KAFASINA PİKNİK TÜPÜ DÜŞTÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

UCUZ ATLATTI

Kadıköy’de, el arabası yolcu minibüsünün kapısına takılarak devrilen eskicinin kafasına piknik tüpü düştü. Kısa bir süre baygınlık geçiren eskici Yaşar Göktürk, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Olay Sahrayı Cedid Mahallesi Kireçhaneler Sokak’ta saat 13.30’da meydana geldi. Geçimini hurda alım-satımı yaparak sağlayan Yaşar Göktürk, el arabasıyla sokakta ilerlediği sırada bir yolcu minibüsü yanından geçmek istedi. Minibüsün geçişi sırasında, açık olan kapısı, el arabasının ön tarafına takıldı. Kapının takıldığını fark edemeyen minibüs şoförü yola devam etmek isteyince el arabasının arkası havaya kalktı.

El arabasının önünde bulunan Yaşar Göktürk, bir anda yere düştü. Bu sırada, el arabasında bulunan piknik tüpü yuvarlanarak eskici Göktürk’ün kafasına düştü. Kısa bir süre baygınlık geçiren eskicinin yardımına ilk olarak çevredeki esnaf koştu. Yaşar Göktürk’ü ayıltan esnaf daha sonra sağlık ekiplerine haber verdi. El arabasının önünde yerde yatarak bir süre ambulans bekleyen Göktürk, sağlık görevlilerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Eskici Yaşar Göktürk’ün sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.