BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Gençler işte böyle zehirleniyor!

Uyuşturucu sanıkları arasında yapılan bir anket, arkadaş çevresi ve merak dürtüsünün uyuşturucuya alışma sebeplerinin başında geldiğini ortaya çıkardı.

Abone ol

Gençlerin yüzde 42.7'lik oranla arkadaş çevresinin etkisiyle uyuşturucuya başladığına dikkat çeken AIDS ile Mücadele Derneği Üyesi Mavisel Yener, "Uyuşturucu kullanımı AIDS'in yayılmasını da artırmaktadır. Uyuşturucu da en önemli etken olan arkadaş çevresini, yüzde 39.5 ile merak, yüzde 14.5 ile içinde bulunulan sorunlar ve yüzde 3.3 ile eğlence ortamlarında sıkça bulunmak takip ediyor. Bilgisizlik, özenti, kendini ispatlama gayreti, kişilerdeki manevi boşluk, ailevi problemler gibi faktörler de gençleri uyuşturucuya iten sorunlar arasında yer alıyor" dedi. Uyuşturucu kullananların eğitim düzeyinin oldukça düşük olduğunu açıklayan Yener, "Eğitim seviyesi yükseldikçe insanların uyuşturucu kullanma oranı da o derece düşmektedir. Uyuşturucu kullananların yüzde 54.3'ü ilkokul mezunu iken, bu oranı yüzde 13.2 ile ortaokul, yüzde 13.2 ile lise, yüzde 1.9 ile yüksekokul mezunları izlemektedir" dedi. Uyuşturucu maddelerden korunmada en önemli görevin ailelere düştüğünü belirten Yener, "Anne ve babalar çocuklarını yakından tanıyıp, onların her türlü problemlerini öğrenip çözüm yolları aramalıdır. Aile sevgisi ve huzurundan uzak yetişmiş bir çocuğun ileride birtakım psikolojik ve sosyolojik problemlerle karşılaşması olasıdır. Anne ve babalar, çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, nerelere gidip geldiklerini ve nelerle zaman geçirdiklerini çok iyi bilmeleri ve kontrol etmeleri gerekir. Çocukları harçlıksız bırakmamaları, fakat çok fazla para da vermemeleri gerekir. Çocuklara gereksinimleri kadar para verilmeli ve harcama alanları da kontrolden uzak tutulmamalıdır" diye konuştu. Uyuşturucu ile mücadelenin tüm kamu kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ve özel sektörün işbirliği içinde yürümesi halinde başarıya ulaşacağını açıklayan Yener, "Koruyucu ve önleyici çalışmalar yapılmadan yalnızca tedavi edici önlemlere yönelmek, mücadelede başarısızlığı getirir. Bütün kişi, kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin bu konuda üzerine düşen görev yapması ve özveriden kaçmaması gerekir" dedi.