BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  SAĞLIK

Gece ağrısı ve sabah tutukluğuna dikkat

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, ''gece başlayan ağrılara sabah tutukluğu da ekleniyorsa dikkatli olunmalı'' dedi.

Abone ol

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, gece başlayan ağrılara sabah tutukluğu da ekleniyorsa iltihaplı omurga romatizması habercisi olabileceğini söyledi. Hastalığın sinsi ilerlediğini belirten Bahadır, tanı koyma sürecinin bazen 5 yılı bulabileceğine işaret etti.

SAKATLIK TEHLİKESİ VAR

Gece ağrısı ve sabah tutukluğu ile ilgili bilgi veren Bahadır, söz konusu durumun daha çok genç ve orta yaşlılarda görüldüğünü açıkladı. Gece ağrıları sonrası yaşanan tutukluğun iltihaplı omurga romatizması belirtisi olduğunu aktaran Doç. Dr. Bahadır’ın verdiği bilgilere söz konusu hastalık genelde omurgayı bazen omurgaya ek olarak kalça ve diz gibi büyük eklemleri sakat bırakabiliyor. Yıllar içinde tüm omurga kemiklerini birbirine yapıştırıp hastayı öne doğru iki büklüm eğiyor. Genelde çok sinsi ilerliyor. Ağrılar başlangıçta çok hafif ve yıllar içinde yavaş yavaş artıyor. Omurga hareketleri giderek kısıtlanıyor.

VÜCUT HAREKETLERİNDEN TANISI KONABİLİR

Ağrı ve hareket kısıtlılığı çok yavaş ilerlediğinden kişilerin bunu önemsemediğini aktaran Bahadır, “Öyle ki bazen hasta muayene odası kapısından içeri girerken hastalığın tanısını vücudunun şekline bakarak koyabiliriz.

Ama kişi henüz hastalığının farkında değil. Sırt kamburlaşması ve bel-boyun hareket kısıtlılığı iyice artıp hastalığın son dönemlerine yaklaşıldığında bile tanı konan hastalar var. Bu sinsi ilerleme yüzünden ilk ağrı şikayetlerinin başlamasından sonra ortalama tanı konma süresi 5 yılı buluyor.” dedi.

Gece ağrıları olanların vakit kaybetmeden doktora başvurmalarını tavsiye eden Bahadır, hastalığın tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Omurga romatizmasının en büyük sorunu olan ve omurga hareketine izin vermeyen dirençli ağrıların artık ilaçlar ile kontrol altına alınabildiğini hatırlatan Bahadır, en önemli tedavinin egzersiz olduğunu vurguladı.