BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Gazeteciler Cemiyeti'ni topa tuttu!

Gazeteciler Cemiyeti'ni 'hurdacıdaki cemiyet' olarak niteleyen Bardakçı ağzına geleni söyledi.

Abone ol

Zaman muhabiri Gülizar Baki'yi türbanlı olduğu için üye yapmak istemeyen Gazeteciler Cemiyeti'ne tepkiler büyüyor. Habertürk'ten Murat Bardakçı'ya göre cemiyet çoktan hurdacıya düştü...

Gazeteciler Cemiyeti'nin en eski üyesi Sedat Simavi'ye bile sahip çıkamadığını belirten Bardakçı yazısına şöyle başladı:

Gazeteciler Cemiyeti'nin, yani bir zamanlar Türk basınını mükemmel şekilde temsil etmiş olan tek kuruluşun üyelik kaydı... Rahmetli Simavi formu kendi elyazısı ile doldurmuş, üzerine fotoğrafını yapıştırmış, iç sayfadaki "üyesi olduğu basın müesseseleri ve oralarda yaptığı işler" kısmına "İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı" diye yazmış, son sahifenin de altını imzalamış...

Bu belgeyi bundan birkaç sene önce Cağaloğlu taraflarında, sokaktan geçen bir hurdacıda buldum.

Hani evlerden ve bürolardan kırık dökük biblolar yahut gazete, dergi, eski fatura, vesaire gibi kâğıt ve ıvır zıvır cinsinden ne varsa toplayıp arabalarına dolduran eskiciler var ya, işte onlardan birinden...

Gazeteciler Cemiyeti kurucusunun üyelik kaydına sahip çıkmamış, belge hurdacıya düşmüş, görünce hemen almış ve Sedat Simavi'nin ailesine hediye etmiştim.

Türbanlı gazeteciyi üye yapmak istemeyen Gazeteciler Cemiyeti'ni Biçki Dikiş kurslarına benzeten Bardakçı, yazısını şöyle sürdürdü:

SANKİ DEFİLE VERECEKLER!

Cemiyet, bugünlerde pek bir karışık, zira Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Satmış istifasını verdi. Sebep ise, malûm... Yönetim Kurulu üyelik başvurusu yapan genç bir hanım muhabiri türbanlı olduğu gerekçesiyle reddetmeye kalkmış, Doğan'ın karşı çıkması üzerine kabul etmek zorunda kalmışlar ama belli ki bir hayli hiddetlenip hırslarını mutlaka çıkarmak istemiş, Doğan'ın jürilerdeki görevlerine son vermişler. Hadisenin duyulması üzerine daha da ileri gitmiş, "Canı isteyen çekip gider, kendi bilecekleri iştir" diyen küstahça bir bildiri yayınlamışlar, Doğan da "Sizin de, cemiyetinizin de..." deyip istifa etmiş.

Cemiyete bakın, cemiyete! Kızcağızın biri hâlâ meslek kuruluşu olduğunu zannettiği cemiyete üye olmak istiyor, yönetim kurulu ise kendini Olgunlaşma Enstitüsü'nün biçkidikiş öğretmenleri kurulu yerine koyup "Türbanını beğenmedim" diyerek başvuruyu redde kalkıyor! Üstüne üstlük, "Bizde böyle, yerseniz!" gibisinden bir de açıklama yapıyor.

GAZETECİLER CEMİYETİ'NİN SİCİLİ TEMİZ DEĞİL

Bardakçı'nın sert eleştirilerini okumak için ikinci sayfaya geçiniz

[PAGE]


NE BEKLİYORSUNUZ Kİ?

Doğan Satmış, fazla nazikmiş. Ben olsam istifa falan etmem, seçimle gelmiş bir yönetim kurulu üyesini atmalarına da imkân olmadığına göre inadına kalır ve hem sinirlerini bozar, hem de o açıklamalarını bir güzel yedirirdim! Gazeteciler Cemiyeti'nin son senelerdeki sicili maalesef pek temiz değildir, çok kişi ile, meselâ benimle de alâkalı meslekî sabıkaları vardır.

Cemiyet, bundan birkaç sene önce "çevre" konusundaki yazılarımdan dolayı bana "başarı" ödülü vermişti. Ne güzel, ne kadar hoş değil mi? Ama işin tuhaf tarafı, çevre ile ilgili olarak değil o sene, meslekî hayatım boyunca tek bir satır yazmamıştım.
Bu yüzden "Boş kalan holding yahut grupları ödüllendirme kontenjanınızı bana hayalî yazılar isnad ederek doldurmayın" demiş ve ödülü almadan iade etmiştim...
Aynı cemiyet, bundan üç sene önce de benim yazdığım bir yazıyı "yılın haberi" gibisinden birşey seçmiş ama ödülü yazımdan alıntı yapan bir başkasına vermeye kalkışmıştı. "Yahu, kimin yazısını kime mâlediyorsunuz?" diye yaygara koparmam üzerine de ödülü iptal etmiş, o sene o dalda başarılı bir gazeteci seçememişlerdi.

Geçmişteki "iyi" zamanlarında üyesi olduğum cemiyet bugün işte bu haldedir ve kurucusunun üyelik kaydına bile sahip olmayı beceremeyip hurdacı arabalarına düşürenlerden başka şeyler beklemek de zaten abestir! Doğancığım, geçmiş olsun ama şimdi Allah için elini vicdanına koy ve söyle: Kaç seneden buyana müdafaa ettiğin o cemiyet hakkında sana söylediklerimde haksız mıymışım?

CEMİYET'İN YALANI

Gazeteciler Cemiyeti'ne bir başka eleştiri de Fatih Altaylı'dan geldi. Altaylı 'Cemiyet'in yalanı' başlıklı yazısında şunları kaleme aldı: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, beni 'yalan yazmakla' suçladı ve mızrağı çuvala sığdırmak istedi ama olmadı. İki dönemdir yönetim kurulu üyesi olan Doğan Satmış, TGC yönetiminden istifa etti.

Böylelikle kimin yalancı, kimin doğrucu olduğu da kanıtlanmış oldu. Doğrusunu isterseniz, bu kafayı görünce hiçbir zaman sarı basın kartı almadığıma ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne asla üye olmadığıma seviniyorum.

Bu kafayla gazetecilik yapanların cemiyeti bana çok uzak.

Türkiye'deki basın özgürlüğü zaten hayal.

CEMİYET DEĞİL CEMAAT

Gazeteciler Cemiyeti'nin bu tavrı Taraf Gazetesi'nin dünkü üst manşetinde "Cemiyet değil cemaat" başlığıyla yer buldu.

Gazete haberi şöyle duyurdu: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, (TGC) üyelik için başvuran ancak başörtüsünden dolayı üyeliği tartışma konusu olan Zaman gazetesi muhabiri Gülizar Baki’yi savunarak cemiyete girmesini sağlayan Habertürk Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Doğan Satmış’ı tüm görevlerinden aldı. Taraf’a konuşan Satmış, “İtiraz ettiğim için yönetim beni cezalandırdı” dedi.