BIST 10.267
DOLAR 32,26
EURO 34,78
ALTIN 2.412,45
HABER /  GÜNCEL

Gazeteci, hukuk kazası geçirdi

Mustafa Ünal, Cevher İlhan'ın depremle ilgili yazdığı yazıdan dolayı tutuklanmasını değerlendirdi. Ünal'a göre bu durum tam bir hukuk kazası.

Abone ol

Mustafa ÜNAL'ın başlıklı yazısında Cevher İlhan'ın tutuklanması ele alındı. Ünal'a göre bu tam bir hukuk kazası!

Yeni Asya Gazetesi yazarı Cevher İlhan, çoluk çocuğuyla bir hafta sonra başlayacak Kurban Bayramı için hazırlık yapıyordu. Önceki gün akşamüzeri evinde otururken kapısı çalındı, karşısında polisler... Meslektaşımız polisleri görünce şaşırdı. Nazik ve saygılı ifadelerle ‘Kardeşim aranıyorsun, seni almaya geldik, hazırlan gidiyoruz’ dediler ve İlhan’ı alıp Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler.

Sebebini de orada öğrenebildi. 17 Ağustos Marmara depremi nedeniyle gazetede yazdığı ‘İlahi ikaz’ yorumu nedeniyle düşünceyi cezalandıran 312. maddeden İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmış, iki yıl önce sonuçlanan davada 2 yıl bir ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kararın akabinde ise Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında Ceza Kanunu’nda köklü değişikliklere gidilmişti.

Meşhur 312. madde Avrupa Birliği standartlarına göre baştan aşağı yenilendi, şiddetin dışında kalan düşünce ve görüş açıklamak suç olmaktan çıktı. İlhan, iki yıl süresince aynı adreste oturmasına rağmen aranıp sorulmayınca cezasının düştüğüne kanaat getirdi. Ve 2 yıllık hapis gündeminden tümüyle çıktı, unuttu gitti.

Ansızın evinden alınan Cevher İlhan, geceyi nezarette geçirdi. Bu arada avukatları harekete geçti. Cuma günü öğleden sonra cezasını çekmek üzere Ulucanlar Cezaevi’ne gönderildi. 30 kişilik koğuşa yerleşti. Kurban Bayramı’na hazırlanırken mahpusluk günler başladı.

Gazeteci olduğu ve depreme getirdiği dinî yorum nedeniyle cezalandırıldığı öğrenilen İlhan, ilk saatlerden itibaren mahkumlardan olağanüstü yakınlık gördü. Avukatların itirazı ve 312. maddedeki değişikliğin Cevher İlhan’a yansıtılması için yazdıkları dilekçe, DGM’lerin yerine bakan Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı.

Mahkeme avukatların itirazını yerinde buldu, hakim, İlhan’ın infazının durdurulmasına ve yasalarda yapılan son değişiklikler ışığında yeniden yargılanmasına karar verdi. İlhan’ın şansı yaver gitti, resmi yazışmalar cuma gecesi Ulucanlar Cezaevi’ne ulaştı. 28 saatlik mahpusluk bu şekilde sona erdi. Bayramı planlarken hapse girdi, bayramı cezaevinde geçireceğini düşünürken kendini dışarıda buldu.

Cevher İlhan’ı yakından tanırım, dün aradım konuştum hâlâ başına gelenlerin şaşkınlığı içindeydi. İnfaz için niye iki yıl beklenerek Kurban Bayramı’nın öncesinde harekete geçildiğini anlamaya çalışıyor; ancak makul yorum getiremiyor. Kısa süren gözaltı ve mahpusluğunda, Emniyet’te ve cezaevinde gördüğü muameleden şikayetçi değil, ‘Allah için iyi davrandılar.’ diyor.

Avukatı Mehmet Ali Aslan’ın yorumuysa şöyle: ‘İnfaz savcılıkları yeni kanuni düzenlemeleri dikkate almalı, bu kadar aceleci olmamalıydı. Yeniden yargılandığında beraat etmesi kuvvetle muhtemel olan bir olayda kanuni değişiklik bilinmesine rağmen infaz için müvekkilimizin gözaltına alınıp cezaevine konulması hataydı...’

İlhan’ın yaşadıklarını bir hukuk kazası olarak değerlendirmek mümkün. Yanlıştan erken dönüldü, kaza ucuz atlatıldı. Ülke Avrupa Birliği’ne doğru dolu dizgin yol alırken tam da bayram üzeri bir gazetecinin yazısı nedeniyle cezaevine gönderilmesi Türkiye’nin üzerine leke olarak düşecekti. İlhan’ın yazdıkları ortada, şiddetle uzaktan yakından ilgisi yok. Ayrıca tanıyanlar bilir İlhan, fıtratı gereği şiddete çok uzak bir karaktere sahip.

Türkiye’de bir kesim, deprem ve başka doğal afetlere karşı seslendirilen dinî yorum ve değerlendirmelere aşırı tepki veriyor. Doğrusu bu konudaki tahammülsüzlüğü anlamakta zorlanıyorum. Bu süreçte birçok insan hakim karşısına çıktı. Ve depreme getirilen geleneksel yorumlar cezayla sonuçlandı.

Aynı zamanda dostum olan Cevher İlhan’a başına gelen hukuk kazası nedeniyle ‘geçmiş olsun’ diyorum...

YAZI:Mustafa ÜNAL