BIST 10.249
DOLAR 32,35
EURO 34,78
ALTIN 2.395,01
HABER /  GÜNCEL

Fzikçinin deprem muhkumiyeti istifası

İtalyan fizikçi, L'Aquila depremi ile bağlantılı olarak çalışma arkadaşlarına hapis cezası verilmesini protesto etti

Abone ol

Yedi üyesi, deprem konusunda halkı yanılttıkları hükmüyle hapis cezasına çarptırılan Yüksek Riskler Komisyonu'nun fizikçi başkanı istifa etti.

Dünyanın en büyük fizik deneyinin yapıldığı CERN laboratuvarının başkanlığını 1999-2003 yılları arasında yürüten fizik profesörü Maiani, mahkemenin verdiği hapis cezası ile ilgili olarak "Bu karar, bilim insanlarının devlete danışmanlıklarının sonunu getirmiştir" dedi.

2009'daki ''deprem öncesinde halka yanıltıcı, eksik ve çelişkili'' bilgi verdikleri suçlamasıyla yargılanan komisyon üyesi altı bilim insanı ile bir kamu görevlisi suçlu bulunmuş ve hapis cezalarına çarptırılmıştı.

Luciano Maiani, başında olduğu Yüksek Riskler Komisyonu'nun "böyle zor koşullarda" çalışamayacağını söyledi.

2009 yılında meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremde L'Aquila kenti yerle bir olmuş, 309 kişi hayatını kaybetmişti.

Yerel mahkeme, dün aldığı kararda, sanıkları çok sayıda kişinin ölümüne sebebiyet vermekten altışar yıl hapse mahkum etti.

Mahkumiyetler hakkında

Luciano Maiani, sivil savunma idaresinin internet sitesinde yayımlanan açıklamasında "Mahkeminin verdiği kararla dün ortaya çıkan durum, komisyonun sakin ve etkili bir biçimde çalışmasını ve devletin diğer organlarına ehliyetli tavsiyelerde bulunmasını olanaksızlaştırıyor" dedi.

Yedi çalışma arkadaşı ile ilgili olarak Maiani "Bu kişiler, hiç bir kişisel çıkar gözetmeden, iyi niyetle açıklama yapan profesyonellerdir; ve her seferinde depremin önceden tahmin edilmesinin mümkün olmadığını ifade etmişlerdir" dedi.

Yardımcısı da istifa etti

Luciano Maiani'nin istifa ettiği haberini duyuran sivil savunma idaresi, Yüksek Riskler Komisyonu'nun başkan yardımcısı ve onursal başkanının da istifa ettiğini açıkladı.

Savcılık, sanıkların depremden önce insanları yanıltan güvenceler verdiklerini öne sürerken, savunma avukatları büyük depremleri tahmin etmenin imkansız olduğuna dikkat çekiyor.

Savcılar yargılanan 7 kişiyi, deprem öncesinde kenti sarsan yüzlerce sarsıntıyı inceledikten sonra halka yanıltıcı bir şekilde sakinleştirici açıklamalar yapmakla, dolayısıyla tedbir alınmamasından doğan ölümlerden sorumlu olmakla suçluyordu.

Dava, bilimin yargılandığını düşünen bilim çevrelerinde tepki uyandırırken 5 bini aşkın bilim insanı İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'ya yargılanan uzmanlara destek verdikleri açık bir mektup gönderdi.

Ortaçağ hukuku

Savcı Fabio Picuti, sanıkların "eksik, yetersiz, uygunsuz ve suç teşkil edecek düzeyde yanlış analizlerinin L'Aquila halkına güvende oldukları yolunda hatalı bir izlenim verdiğini, bu yüzden birçok insanın ilk büyük sarsıntı olduğunda evlerini terketmemiş olduğunu" söyledi.

Yedi sanık, hükümetin kurduğu Ciddi Risk Komisyonu'nun üyeleriydi. Bu komisyona büyük depremden aylar öncesinden bu tarihi ortaçağ kentini sarsmaya başlayan yüzlerce küçük sarsıntıyı değerlendirme ve tehlike düzeyini saptama görevi verilmişti.

Depremden bir hafta önce komisyon güven verici bir açıklama yapmış ama aynı zamanda daha büyük bir deprem olup olmayacağını tahmin etmenin mümkün olmadığını da belirtmişti.

Komisyon ayrıca depremle ilgili önlemlerin artırılması özellikle de binaların sağlamlığının kontrolü konusunda tavsiyelerde bulunmuştu.

Komisyonun 31 Mart 2009 tarihinde yaptığı toplantının tutanaklarında, İtalyan Jeofizikçiler Enstitüsü'nün eski başkanı Enzo Boschi'nin çok sayıda küçük sarsıntının ille de büyük bir depremin habercisi olmadığını söylediği görülüyor.

Ciddi Risk Komisyonu'nun o zamanki başkanı Franco Barberi'nin de aynı toplantıda bu sonuca vardığı kaydediliyor.

Savcıların tezi, bu rahatlatıcı açıklamalar nedeniyle birçok kişinin evlerinde kalmayı tercih ettiği ve bu yüzden öldükleri yönündeydi.

Savunma avukatları ise dava boyunca depremlerin kimsenin hatası olmadığını, bu olayda bir suçlu aranmaması gerektiğini söylediler.

Bir savunma avukatı, yapılan suçlamaları "ortaçağ hukukundan çıkma" diye niteledi.