BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Astubaylara vatan hainliği suçlaması

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, patlamayı Terörle Mücadele Kanunu'ndaki terör suçu kapsamında değerlendirdi ve suçun hükümete karşı işlendiği sonucuna vardı.

Abone ol

Şemdinli olaylarına karışan iki astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz, "vatan hainliği" suçu olarak bilinen "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak için silahlı isyan"dan tutuklandı. SAVCININ İSTEDİĞİ 312 (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. (2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. HÂKİMİN UYGULADIĞI 302 (1) Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Suç 'devlete karşı isyan' "Lokal mi, genel mi" diye tartışılan Şemdinli’ye yargının tespiti daha ağır: Devletin bütünlüğüne karşı silahlı çete kurulmuştur. Şemdinli olaylarına karışan iki astsubay, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın da mahkum olduğu "vatan hainliği" suçu olarak bilinen "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak için silahlı isyan"dan tutuklandı. Şemdinli'deki olaylardan sonra "olay lokal mi yoksa planlı ve genel mi" sorusu gündeme gelmişti. Yargı, bu tartışmaların ötesinde bir tespitle astsubayların işledikleri suçun devlete karşı olduğunu belirledi. SAVCININ YAZISI SABAH, Van'a gittikten sonra yeni bir aşamaya gelen Şemdinli dosyasının detaylarına ulaştı. Buna göre Van Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün ifadesini aldığı astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'le ilgili soruşturma sonunda patlamayı, Terörle Mücadele Kanunu'nda kapsamında değerlendirdi ve suçu hükümete karşı işlendiği sonucuna vardı. Savcılık Ağır Ceza Hakimliği'ne gönderdiği yazısında sanıkların eylemlerini, hükümete karşı işlenen suçları tanımlayan TCK'nın 312'nci maddesi kapsamına girdiğine işaret etti. Ayrıca TCK'nın 220'nci maddesine aykırı olarak çete kurdukları ve bu çete aracılığıyla Terörle Mücadele Kanunu'nda yer alan terör suçunu işlediklerini de belirtti. Yazıda Umut Kitabevi'nin bombalanması şöyle anlatıldı: "Suç işlemek için örgüt kurmak,bu örgütün faaliyeti çerçevesinde kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek biçimde kişilerde korku panik ve kaygı yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak..." Eylemi "planlı" olarak nitelendiren savcılık, Kaya ve İldeniz'i patlamada yaşamını yitiren Zahit Korkmaz ile kitabevinde yaralanan iki kişiyi kastederek, "Patlayıcı madde kullanma sonucunda bir kişinin ölümüne neden oldukları ve iki kişinin de öldürülmesine teşebbüs ettikleri"ni iddia etti. Tutuklama kararını veren Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi Vahit Baltacı ise suçu, kamuoyunda "vatan hainliği" olarak bilinen TCK'nın 302'nci maddesinde "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" olarak nitelendirdi. Hâkim Baltacı, bu sonuca göre iki astsubayı, TCK'nın 302 ve 220'nci maddeleri ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 1/3'üncü maddesine göre tutukladı. 220'nci madde "suç işlemek için çete kurma"yı içeriyor. JİT'İ ANLATTILAR Kaya ve İldeniz'in savcılıkta, Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın (JİT) çalışma usullerini anlattıkları öğrenildi. İki astsubayın savcılığa verdiği ifadenin dayanağı olan belgeler konusunda askeri birimlerin "lojistik destek" sağladığı ifade edildi.