BIST 10.471
DOLAR 32,75
EURO 35,06
ALTIN 2.442,27
HABER /  GÜNCEL

Fırat: Etnik köken ayrımı yapmayız

Mehmet Fırat, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti için ''Etnik kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık sokmak bizim prensiplerimize aykırıdır'' dedi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, ''İster Diyarbakır'da ister Edirne'de olsun, insanların sorunlarını dinlemek ve bu bunları çözmenin devletin asli görevi'' olduğunu belirterek, ''Etnik kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık sokmak bizim prensiplerimize aykırıdır'' dedi. Partisinin 4. Kuruluş Yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere Antalya'nın Alanya İlçesi'ne gelen Fırat, düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin, programında ne söz verdiyse bunları yerine getirdiğini, sorunları çözmek yerine çöpü halının altına süpüren zihniyeti değiştirdiklerini söyledi. Anayasa'da, yasada ihtiyaç duyulan tüm değişiklikleri hayata geçirdiklerini, ülkenin gerek dış dünyada gerekse komşu ülkelerde hak ettiği muameleyi görmeye başladığını ifade eden Fırat, iç ve dış borç ile dövizin yarattığı olumsuzlukları geride bıraktıklarını, buna karşılık tüm sorunların çözümlenemediğini, 60-70 yıllık biriken sorunların iki veya üç yıl içinde çözülebilmesinin mümkün olmadığını anlattı. Fırat, şöyle konuştu: ''Teşhisi doğru koyabilirseniz, meselenin yüzde 70'ini halletmiş olursunuz. Türkiye bugün o noktaya gelmiştir. Hatta o noktayı geçme durumundadır. Ümit ediyorum ki 2006 yılı, gerek ekonomik gerek siyasi anlamda çok iyi bir yıl olacaktır. Hedefimiz kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkarmaktır. İktidarımız döneminde bu hedefi yakalayacağız. Türkiye'nin çevresini değiştiriyoruz. Türkiye epyeni bir anlayışa kavuşuyor. Ama bu yolumuzda tabi ki çeşitli çelmeler, bizi düşürmek isteyenler oluyor. Maalesef farkında değiller ki, hepimiz aynı geminin içersindeyiz. Geminin dibine delik açmaya çalışanların bu gemiyle birlikte batacaklarının farkında olmamaları tabi ki üzücü bir olaydır.'' MUHALEFET OKUMA ÖZÜRLÜ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ''aydınlarla'' görüşmesi ve Diyarbakır gezisiyle ilgili eleştiren muhalefet partilerini sert dille eleştiren Fırat, şunları kaydetti: ''Muhalefet okuma özürlü. Burada yapmak istediğimiz konu çok açık. Bu yeni bir şey değil. Muhalefet liderleri maalesef okuma özürlüler biraz. Eğer bizim programımızı okumuş olsalardı, bu programımızda aynı şeylerin, bugün söylenen şeylerin yazıldığını görürlerdi. Çok fazla da hayrete kapılmazlardı. O bakımdan biz ülkeyi din, dil, ırk gibi nedenlerle aralarına ayrımcılık sokma gibi bir hevesin içerisinde değiliz.'' Vatandaşları belli bir ülkü etrafında birleştirmenin çabası içersinde olduklarını dile getiren Fırat, ''O da Türk vatandaşlığının vermiş olduğu gururdur. Oranın nüfus cüzdanını taşımak, oranın pasaportunu taşımak bir gurur vesile olması lazımdır. Bunu yapacak olan da devlettir, hükümetlerdir, biz bunu yapıyoruz'' dedi. Düşünce özgürlüğü önündeki engelleri kaldırdıklarını ifade eden Fırat, şöyle konuştu: ''Bugün düşüncesinden dolayı hiç kimse hapishanede değil. O bakımdan muhalefet liderleri de çok rahatlıkla düşünebildiklerini anlatabilirler, söyleyebilirler, bunu yazabilirler. Bunun tehlikesi yok onlar için, Ama bunları değerlendirecek olan halktır ve halk da o kararını sandıkta verir. Misak-i Milli hudutları içerisinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre vatandaşlık bağıyla bu devlete bağlı olan tüm vatandaşlarımız eşittir. İster Diyarbakır'da ister Edirne'de olsun, insanlarımızın sorunlarını dinlemek ve bu sorunlarını çözmek devletin asli görevidir. Devlet ve hükümet bunun için vardır. Siyaset bunun için yapılır. Ama etnik kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık sokmak bizim prensiplerimize aykırıdır.'' Dine, ırka ve bölgeye dayalı siyaset yapılmayacağını vurgulayan Fırat, söyle devam etti: ''Terör örgütleriyle vatandaşımızın arasındaki ayrımı doğru yapabilmek lazım. Bir terör örgütünün günahını bir bölgenin veya belli bir kökenden gelmiş olan insanların tümüne yıkabilmek mümkün değildir. Onlar da bizim vatandaşımızdır. Onların da sorunlarının çözümü görevlerimizin arasındadır. O yetkiyi bize vermişlerdir. O bölgenin temsilcisi olarak biz kendimize anlatıyoruz. Çünkü ilk kez Güneydoğu'da AK Parti kendisini bölge partisi olarak niteleyen bir siyasi partinin çok üstünde oy alarak birinci parti çıkmıştır. Edirne'de, Ege'de Akdeniz'de nasıl vatandaşın temsilcisiysem onların da temsilcisiyim.''