BIST 10.277
DOLAR 32,33
EURO 34,83
ALTIN 2.390,95
HABER /  GÜNCEL

Fatih Altaylı ağzını fena bozdu! A be dangalak!

Fatih Altaylı Türkiye'de basına baskı yok" diyen bir yazarı öyle bir eleştirdi ki...

Abone ol

"A be dangalak, iktidarın yaptığı her şeyi översen, Suriye politikasını bile doğru göstermek için çırpınırsan, iktidar sözcülerinin bile savunmakta zorlandığı hataları canla başla savunursan, ileride Başbakan'a "başdanışman" olacak kadar cansiperane bir tavır takınırsan sana tabii ki baskı yok."

Bu sözler, Freedom House'un "Türkiye'de medya özgür değil" diyen raporuna karşı türkiye'deki basın özgürlüğünü savunan Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı'ya ait.

Altaylı, geçmişte muhafazakarlar baskı altındayken bir kısım "aydın"ın baskı yok demesinden yola çıkarak, şimdi de hükumet yanlısı bazı yazarların "baskı yok" dediğini yazdı.

Altaylı, Türkiye'de basın üzerinde bir baskı yok diyen, ismini vermediği ve "gazeteci demeye dilim varmıyor" dediği gazeteciye de fena sözlerle yüklendi. 

İşte Altaylı'nın yazısından ilgili bölüm...

SON 15 YILIN EN KÖTÜ TABLOSU


FREEDOM House'un raporu yayınlandı."Türkiye'de medya özgür değil" dedi. Son 15 yılın en kötü tablosu ortaya çıktı.


SİYASETÇİYİ ELBETTE ANLARIM

Pek çok gazete ve gazeteci bu tabloyu eleştirdi. Ben dahil. "Burada notun düşmesi, ekonomide notun düşmesinden daha utanç vericidir" dedim. Başta Dışişleri Bakanı Davutoğlu olmak üzere AK Partililer ise "Bu rapor doğru değil. Türkiye'de medya özgür" dediler. Siyasetçiyi anlarım, elbette "Biz medyaya baskı yapmıyoruz" der. Bazıları gerçekten de yapmıyor olabilir. Önemli olan birilerinin kendini baskı altında hissetmesidir.

YILLARCA İSLAMCILAR BASKIDAN ŞİKAYET ETTİLER

Birileri eğer kendini baskı altında hissediyorsa ve bunu ortaya koyan somut olaylar da varsa, baskı vardır.
Mesela, Türkiye'de İslamcılar yıllarca baskıdan şikâyet ettiler. Buna karşın laik devletin sözcüleri, "Yok böyle bir baskı. İbadetinizi rahatça yapıyorsunuz, namazınıza niyazınıza karışan mı var!" dediler.

Bir taraf için "normal" olan, diğer taraf için baskı anlamına geliyordu oysa. Bugün de durum bundan çok farklı değil.

GAZETECİ DEMEYE DİLİM VARMIYOR

iktidar, "Baskı yok" diyor, gazeteciler ise "Baskı altındayız" diyor. Emin olun iktidarı anlıyorum. "Baskı yapıyoruz" diyecek halleri yok. Ama "Baskı yok" diyen gazetecileri gerçekten anlamıyorum. Dün gazeteci demeye dilimin varmayacağı birisi, "Baskı falan yok. Ne baskısı?" demiş.

A BE DANGALAK

A be dangalak, iktidarın yaptığı her şeyi översen, Suriye politikasını bile doğru göstermek için çırpınırsan, iktidar sözcülerinin bile savunmakta zorlandığı hataları canla başla savunursan, ileride Başbakan'a "başdanışman" olacak kadar cansiperane bir tavır takınırsan sana tabii ki baskı yok. Sen baskıcıdan yana olursan, kim senin neyine baskı yapsın?

NİYE TEK GAZETE ÇATISI ALTINDA

O zaman sorayım bu "başdanışman" adayına veya adaylarına: Çok değil 5 sene önce çuval dolusu parayla transfer edilebilecek gazetecilerin büyük bölümü, normalde alacaklan maaşın dörtte birine niye tek bir gazetenin çatısı altına sığınmak zorunda kaldılar?