BIST 9.916
DOLAR 32,42
EURO 34,83
ALTIN 2.431,96
HABER /  GÜNCEL

Essahaf son ana kadar direnmiş

Savaş sırasındaki açıklamaları ile dikkati çeken Essahaf Saddam heykeli yıkıldıktan sonra bile yenilgiyi kabullenmemiş.

Abone ol

Irak savaşının gülümseyen yüzünü oluşturan ve harekat boyunca Irak'ın propaganda savaşını tek başına yürüten Enformasyon Bakanı Muhammed Essahaf'ın, 9 Nisan günü Saddam Hüseyin heykelinin yıkılmasından sonra bile Baas rejiminin sonunun geldiğine inanmadığı, 10 Nisan günü bulunduğu radyo istasyonunda aniden sonucu kabullenip ortadan kaybolduğunu öne sürdü. Bağdat'ın düştüğü gün sayılan 9 Nisan'da Essahaf'ın, Hikmet adı verilen radyo stüdyosunda bulunduğunu, 10 Nisan günü de aynı stüdyoda bulunan teknisyenlere ''Saddam Hüseyin rejiminin propagandasına devam edilmesi'' talimatı verdikten sonra, kayıplara karıştığını öne süren Telegraph, ''Essahaf bu kararı verdiğinde, Saddam'ın heykeli bir gün önce devrilmiş ve artık silah sesleri stüdyonun yakınına kadar gelmişti. Sonuçta, El Ademiye'de bulunan stüdyodaki Essahaf stüdyonun çıkışına yönelmeye karar verdi'' dedi. Bu iddialarını stüdyoda çalışan 35 yaşındaki Raibah Hasan'ın sözlerine dayandıran Telegraph, genç teknisyenin, ''Essahaf, yavaşça beresini çıkardı. Apoletlerini söküp katladı. Kırmızı beyazlı bir kefiye buldu, başına sardı. Bize dönüp (saat 15.00'e kadar yayına devam edin) talimatı verdi. Hoşça kalın deyip, arka kapıdan çıkıp kayıplara karıştı'' dediğini bildirdi. Gazete, geçen hafta Essahaf'ın Amerikalılara haber gönderip, Mısır'a sürgün gitmesine izin verilmesi için bir anlaşma zemini aradığı iddiasına da yer verirken, ''Halen emekli general Jay Garner'la çok yakın çalışan eski bir Iraklı general, Essahaf'ın kuzenlerinden birinin kendisine yaklaşıp bir anlaşma zemini aradığını öne sürdü'' dedi. Telegraph, 8 Nisan günü Hikmet Stüdyosuna gelen Essahaf'ın rejimle olan bağlarının kopmasına rağmen 10 Nisan'a kadar direndiğini de duyururken, ''Bazı teknisyenler kendisine Hayfa caddesinde ABD tankları gördüklerini söylemişler, ama onun yanıtı yine (yok yok bir-iki tane var, onlar da gidecek) şeklinde olmuş'' diye yazdı.