Ermeni sözü yerinden mi etti?

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu görevinden alınmasının ardındaki asıl gerçek Ermeni tezleri mi?

Abone ol “Kürt Alevi olan vatandaşlarımızın çoğu maalesef Ermeni” sözüyle tepki çeken TTK Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun görevden alınması, hükümetin yeni Ermenistan politikasının işareti olarak yorumlandı

Ermeni iddialarını çürütmeye yönelik konuşmalarıyla sık sık gündeme gelen, “Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918)” başlıklı kapsamlı bir eserin sahibi olan Türk Tarih Kurumu Başkanı (TTK) Prof. Yusuf Halaçoğlu, dün sürpriz bir şekilde görevinden alındı. Halaçoğlu’nun 11 ay önce Kayseri’deki bir toplantıda söylediği “Kürt Alevi olarak bilinen vatandaşlarımızın çoğu maalesef Ermeni kökenlidir” sözleri büyük tepki toplamıştı. TTK Başkanı’nın görevden alınması, Ermenistan’la gizli görüşmelerin sürdüğü ve Cumhurbaşkanı Gül’ün Erivan’daki milli maça gitmeye hazırlandığı bir döneme rastlanması, “Erivan’a jest’olarak yorumlandı...

Erivan rahatsız mıydı?
Hükümet, son dönemde Ermenistan ile ilişkileri düzene koymak için bir dizi girişimde bulundu. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, bakanlığının ilgili personeline Ermeni muhataplarıyla görüşmeler yapmaları talimatını verdi. Kendisi de Ermenistan’ın eski ve yeni Dışişleri bakanlarıyla çeşitli uluslararası toplantılar vesiyesiyle bir araya geldi. Babacan, açıklamalarında “Diyalog temel esastır” açıklaması yaptı. Erivan’daki yönetim değişikliği de Ankara için ‘çözüm umudu’ oldu. Cumhurbaşkanı Gül, 19 Şubat’ta seçilen Ermenistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’a kutlama mesajı gönderdi. Serkisyan da Gül’ü Erivan’da birlikte maç izlemeye davet etti. Yaptığı çalışmalarla Ermenistan’ın tepkisini çeken Halaçoğlu’nun görevinden alınması, bu gelişmelerin hatırlatıldığı Ankara kulislerinde, ‘Ermenistan’a jest’ olarak değerlendirildi.

Tartışılan sözleri
İnceleme başlatılmıştı: Halaçoğlu, 19 Ağustos 2007’de Kayseri’de şöyle dedi: ”Pek çok Kürt dediğimiz insan Türkmen asıllıdır. Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeni’den dönmedir.“ Halaçoğlu, sonra şu açıklamayı yapmıştı: ”Konuşmalarım çarpıtıldı. Maalesef çünkü Ermeni olarak kalsalardı daha iyi olacaktı. Kendilerini gizlemeden yaşama imkanı varsa neden gizliyorlar? “ Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlatmıştı.

Türk çıkıyor: Prof. Halaçoğlu geçen yıl Ağustos’ta VATAN’a verdiği röportajdaki sözleriyle de tartışıldı: ”Bütün Kürtler Türk’tür demiyorum. Belgelerle konuşuyorum. Ermeniler’in bir kısmı sürgün edildi, bir kısmı da Türkiye’de kaldı. Kendini Kürt Alevi olarak tanıtan pek çok Ermeni kaldı Türkiye’de. Bunlardan bahsettim. Bazıları (Kürtler) merak edip geliyor, bakıyoruz. Defterlerde yer alan 24 Türk boyundan birine mensup çıkıyorlar” dedi.

Görevden alındığını tatilde öğrendi
TTK Başkanlığı görevinden alınarak, Gazi Üniversitesi’ndeki asli görevine iade edilen Prof. Halaçoğlu, bu sürpriz gelişmeyi, tatil yaptığı Bodrum’da kendisini arayan gazetecilerden öğrendi. VATAN’ın görevden alınmasına ilişkin sorularını yanıtlayan Prof. Halaçoğlu şöyle dedi: “Kurum içi hiçbir tartışma yaşamadım. Görevden alındığımı gazetecilerden öğrendim. Böyle haberdar olmam, herkesin kendi nezaketini gösterir. Neden görevden alındığım konusunda fikrim yok. Şeyhülislamlardan biri ’Biz elimize ayakkabımızı almış insanlarız, her zaman için bulunduğumuz yerden başka yere gidebiliriz’ diyor. Aynı düşüncedeyiz. Hala çalışmalarımız sürüyor. Ermeniler çalışmalarımıza ilgi göstermeye başlamıştı. Bizimle diyaloglara başladılar. Görevden alınmam çalışmalarımın biteceği anlamına gelmez.”

Halaçoğlu gidince devletin ideolojisi değişmeyecek
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan: Türkiye- Ermenistan arasındaki yakınlaşma ile Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun görevden alınması arasında bir ilişki olduğunu sanmıyorum. Halaçoğlu şimdiye kadar yaptığı birçok açıklamayla kendini fazla ön plana çıkaran adımlar attı. Bunların bazıları bilimsel temele de oturmuyordu. İki ülkenin ilişkileri söz konusuyken o kurumun başında kimin olup olmadığını önemli olduğunu düşünmüyorum. İki ülkenin yakınlaşmasında daha geniş bir irade var. Her iki ülke de AB süreci içindeler. Ayrıca, Kafkasya’nın yeniden yapılanmasıyla ilgili projeler söz konusu ki bu aynı zamanda bu Türkiye’nin kalkınması demek. Halaçoğlu gidince devletin resmi ideolojisi değişmeyecek. Türkiye henüz onu yaşamaya hazır hale gelemedi ama butün bunlar bir normalleşme sağlayacaktır. Her iki ülkede de ötekine sağduyulu bir yaklaşım var.