BIST 9.916
DOLAR 32,51
EURO 34,91
ALTIN 2.433,66
HABER /  GÜNCEL

Ergenekon davasında Hizbullah tepkisi!

İkinci Ergenekon davasının 96'ncı duruşmasına tutuklu sanıkların Hizbullah tepkisi damgasını vurdu.

Abone ol

İkici Ergenekon davasının 96'ncı duruşmasına Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 102'nci maddesi uyarınca tahliye olan ve ardından kayıplara karışan Hizbullahçılar vurdu. Davanın tutuklu sanıklarından gazeteci Mustafa Balbay, olay tahliyelere "Şu anda firar olan Hizbullah değil, hukuktur" sözleriyle tepki gösterdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan Sinan Aygün, Emin Şirin, Yalçın Küçük, Adnan Türkan, Murat Ağırel katıldı.

Tutuklu sanıklar eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve İbrahim Özcan, Hüseyin Atilla Uğur ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada söz alan Levent Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar, müvekkilinin sağlık durumunun ağırlaştığını ve buna ilişkin mahkeme kalemine bir rapor geldiğini belirterek, Ersöz'ün ek ifadesinin yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını söyledi.

Hayati tehlikesi bulunan müvekkiline bir şey olması durumunda bu ek savunmanın tarihi belge niteliği taşıdığını ifade eden Dizdar, müvekkilinin sağlık durumunun da göz önünde bulundurularak derhal serbest bırakılması gerektiğini kaydetti.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay da mahkeme heyetinin 9 haftada 38 kere aynı gerekçelerle tahliye taleplerini reddettiklerini dile getirerek, Hizbullah davası sanıklarının tahliye edilmesini eleştirdi.

FİRAR OLAN HUKUKTUR

Balbay, "Şu anda firar olan Hizbullah değil, hukuktur. Hizbullah'a her şey mümkün bize değil, tahliye edilen Hizbullah sanıklarının biri 48, biri 35, biri de 14 cinayeti kabul etmişler. Onlar tahliye oluyor, ama biz hakkımızda hiçbir delil olmadan burada tutuklu olarak yargılanıyoruz" şeklinde konuştu. Hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 300 yıla kadar hapis istendiğine dikkati çeken Balbay, "Bu kadar ömür garantisini veriyorsanız tamam, ancak bu davalar arasında hiçbir hukuksal bağlantı kalmadı. Geldiğimiz nokta davanın bu şekilde devam etmeyeceğini gösteriyor. Hakkımda haberler çıkıyor. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bana 'bu hükümetin hakim alımları sakıncalı' dediği yazılıyor. Bu suç mudur? 184 cinayetle yargılananlar dışarıda. Hukuku firardan kurtarmanızı bekliyorum" dedi.

SUÇUMU HALA BİLMİYORUM

Daha sonra söz alan diğer tutuklu sanık Tuncay Özkan da, mahkeme heyetinin usul kanunlarına uymadığını belirterek, suçunu hala bilmediğini söyledi.

Delil değerlendirilmesinin yapılmasını talep eden Özkan, "Eşim ve kız kardeşimin dinlenmesine neden bir şey demiyorsunuz? Delillerle ilgili neden değerlendirme yapmıyorsunuz" dedi. Özkan, şunları kaydetti:

"3 yıl oldu burada yargılanıyorum. Ama hala suçumu bilmiyorum. Sizler kendi aranızda benim suçumu konuşamazsınız. Suçumu bana da söylemek zorundasınız. Yargılamanın ne zaman biteceğini bilmiyorum. Bırakın siyaset yapayım. Buraya gelen insanlar benim siyaset yapmamı istiyorlar, onun için buradalar. Buradaki yargılama bir despotik uygulamaya dönüştü artık."

Özkan, tutuksuz sanık Arif Doğan'ın sağlık sorunları nedeniyle ifadesinin alınmasını da eleştirerek, "Sayın Doğan'a geçmiş olsun diyorum. Benim konuşma hakkım var. Bizim durumumuzu da biliyorsunuz. Onun durumu bizim konuşma hakkımızı engelleyemez" dedi.