BIST 10.083
DOLAR 32,43
EURO 34,70
ALTIN 2.426,96
HABER /  DÜNYA

Erdoğan’ın kızı konuştu

Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, “Hedefiniz hep Allah’ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassu...

Abone ol

Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, “Hedefiniz hep Allah’ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassubu içerisinde değil, sadece ümmetin geleceği için, menfaati için mücadele etmek olmalı” dedi.
Esra Albayrak, Kadıköy İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği tarafından Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen "İmam Hatip Nesli Yetişiyor, Kardeşlikte Buluşuyor" adlı programa katıldı. Programda konuşan Albayrak, imam hatipli olmanın zora talip olmak olduğunu ifade ederek, hiçbir zaman şikayet etmediklerini, aksine bunu bir fırsat olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Kendisini ve kardeşlerini imam hatip okullarına gönderen ailesine teşekkür eden Esra Albayrak, “İmam hatibin hikayesinin hiçbir zaman tam olarak anlaşılabildiğine inanmıyorum. Bana sorarsanız, imam hatibin hikayesi belki de Türkiye’nin en gerçek, en demokratik hikayelerinden bir tanesidir” dedi.

"BÜTÜN İMAM HATİPLİLERDE BU VAR"
“Ne olursa olsun diplomamda imam hatipli yazacak" diyen arkadaşları olduğunu ifade eden Albayrak, “İstiyorum ki çocuğum bunlarla uğraşmasın. Bu memlekete ben ne katarımın kavgasını versin. İstiyorum ki, bugüne kadar yaşanan hikayeler biz çocukken konuşulmuş kalsın. Neden bizden sonraki nesillerin de kaderi olsun” diye konuştu. Esra Albayrak, şöyle devam etti: “Sizler klişe düşünmek zorunda değilsiniz. Daha özgür düşünebilirsiniz. Belki de hedefiniz hep Allah’ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassubu içerisinde değil, sadece ümmetin geleceği için, menfaati için mücadele etmek olmalı. Bunun, imam hatip mezunlarının damarında olan bir şey olduğunun farkındayım. Görüştüğüm bütün imam hatiplilerde bu vardır.”
Programda konuşan AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Zengin Topal ise yargı üzerinden yeni bir tartışmanın başladığını ifade ederek, “Mesela başörtülü kadınlarla ilgili yasaklara baktığınız zaman iki temel mecra görürsünüz. Bir tanesi çok eski bir yönetmelik. Bir diğeri de devamlı olarak tekrar eden, kelimelerin hiç değişmediği anayasal yaptırım süreci” diye konuştu.
(İHA)