BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'ın hayali nasıl harcandı?

Başbakan Erdoğan'ın 2010 yılında Ortadoğu ülkelerine yaptığı 'kendi 'Schengen'imizi kuralım' çağrısı nasıl çöpe gitti?

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- 2010 yılından sonra yaşanan gelişmeler, Türkiye ile İran'ı her geçen gün bir adım daha karşı karşıya getiriyor. Geçtğimiz yıl yaşananlar, sönmeye yüz tuttuğu sanılan Ortadoğu kazanını yeniden kaynatmaya başladı.

Mavi Marmara krizi, Uranyum takası ve Şamgen önerisi sonrası oluşan tablo, hemen ardından füze kalkanı projesiyle ters yüz oldu. Türkiye Lübnan, Suriye, Irak ve İran'ın oluşturduğu blokla karşı karşıya bırakıldı. Ortadoğu'yu belirsiz bir süreç bekliyor.

2008'DE SURİYE GÖRÜŞMELERİ

Türkiye,  Suriye ile İsrail arasındaki dolaylı görüşmelerde "aracı" rolünü üstlendi ve bu çerçevede sonuncusu Temmuz 2008’de olmak üzere, İstanbul'da dört görüşme yapıldı. Ancak, İsrail'in yine o yılın sonunda büyük tepki yaratan Gazze Operasyonu nedeniyle görüşme ortamı kalmadı.

Erdoğan Olmert’in yanından Esad’a telefon bile açtı. Olmert’in İsrail’e dönüp, bir iki gün sonra Gazze’yi bombalamaya başlamasıyle köprüler atıldı.

2009'DA ONE MİNUTE

Başbakan Erdoğan, Gazze saldırısını İsviçre'nin Davos kentinde yapılan Davos taplantılarında protesto etti. Dünyanın gözü önünde canlı yayında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e kafa tutan lider olarak tarihe geçti.

URANYUM TAKASI KIZDIRDI

İran, nükleer programı nedeniyle BM yaptırımlarına maruz kalmaması amacıyla çaba sarf eden Türkiye ve Brezilya 2010 Mayıs ayı başlarında yeni ortak nükleer yakıt anlaşması önerdi. İran'ın düşük oranda zenginleştirdiği 1200 kilogram uranyumu Türkiye'de 120 kilogram yakıtla değiştirilmesini öngörüyordu. Teklif ABD ve İsrail yönetimine göre yola taş koymaktan başka bir şey değildi. Diğer Batılı ülkeler de öneriye soğuk bakınca teklif rafa kalktı.

MAVİ MARMARA BASKINI

İran konusunda ABD'nin yörüngesinden çıkma eğiyimi gösteren Türkiye, İsrail'in şimşeklerini üzerin çekti. Bu tekliften tam 20 gün sonra 31 Mayıs'ta İsrail ordusu Mavi Marmara gemisini basarak 9 Türk vatandaşını öldürdü.

2010'DA ŞAMGEN'İN TEMELİ ATILDI

Bu baskından bir ay sonra Türkiye, İsrail ve ABD'nin düşman gördüğü ülkelerle işbirliğine doğru yelken açtı. Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında kurulması planlanan, AB'ye alternatif gösterilen Şamgen projesinin temeli atıldı. Haziran 2010'da 4 ülkenin dışişleri bakanları yüksek düzeyde işbirliği konseyi anlaşması imzaladı. 4 ülke arasında serbest ticaret ve serbest vize anlayışına dayanan çalışma başlatıldı. Ardından vizelerin kaldırıldığı haberi geldi.

ERDOĞAN'IN SÖZLERİ

Yine aynı yılın Kasım ayında Erdoğan Lübnan'da "AB, 'Schengen' diyor. Peki biz niye kendi aramızda bir benzerini rahatlıkla yapamıyoruz? Nedir bu anlamsızlık, nedir bu korku, nedir bu çekince? Bunu anlamak mümkün değil" dedi.

KIRILMA ANI FÜZE KALKANI MI?

O dönemde aniden NATO'nun füze kalkanı projesi gündeme geldi. Aylarca taslağı tartışan Ankara, 19-20 Kasım'da yapılan Lizbon zirvesinde olası füzelere karşı ülkesinde radar sisteminin kurulmasını kabul etti. Rusya ve NATO arasında imzalanan belgeyle artık birbirleri için tehdit oluşturmadıkları beyan ettiler. Saldırıda ülke adı verilmese de o ülkenin İran olduğu herkesin bildiği bir gerçekti. Nitekim Sarkozy, "biz kediye kedi deriz" sözüyle Türkiye'ye göndermede bulundu. Türkiye istemese de kendisini İran'a karşı kurulan cephenin içinde yer aldı.

ARAP BAHARIYLA GELEN BELİRSİZLİK

Füze kalkanından yaklaşık bir ay sonra Tunus'ta 26 yaşındaki seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin sebze tezgahının elinden alınmasını protesto için kendini yakmasıyla başlayan isyan, bütün Arap coğrafyasını sardı.

Yine Erdoğan, 11 Ocak 2011'de Kuveyt'te "biz bize yeteriz" sözü çok konuşuldu. Yine o konuşmada Başbakan, "Dış politikada rotayı biz kendimiz çizeriz" dese de gelişmeler farklı yönlerde cereyan etti.

SURİYE TÜRKİYE VE ARAP LİGİ'NE BIRAKILDI

Libya'ya müdahalede hevesli olan Batı dünyası Suriye'yi Türkiye ve sünni merkezli Arap ligine havale etti. Clinton, "Arap Birliği'nin yaptığı ve Türkiye'nin söylediklerinin, Suriye hükümeti ve toplumu üzerinde çok uzakta olan bizlerden çok daha fazla bir etkiye sahip olduğunu düşünüyorum'' diyordu.

ŞAMGEN RAFA KALKTI

Arap baharı ateşinin sıçradığı Suriye'deki olaylar, Türkiye'yi bu ülke ile karşı karşıya getirdi. Türkiye Suriyi'ye karşı cephe alınca, İran'ı ve Hizbullah'ın etkisindeki Lübnan'ı da karşısına almış oldu. Türkiye Suriye muhaliflerin buluştuğu toplantılara ev sahipliği yaptı. 2011'in ilk 7 ayında Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı ihracat da hız kesti. Suriye'de ve Ortadoğu ülkelerinde yaşanan karışıklıklar nedeniyle Şamgen projesinin şimdilik rafa kalktı. Lübnan da yaptırım kararlarına uymayacağını açıkladı.

İSRAİL'E KARŞI SÜNNİ-Şİİİ ORTAKLIĞI

Lübnan yönetimi İran'ın uzantısı olarak görülen Hizbullah'ın etkisinde. Suriye ile İran ile zaten müttefik. Tahran yönetimi Saddam sonrası Irak'ta Şii hakimiyeti üzerindeki inkar edilemez bir nüfuz kurmuş durumda. İsrail'e karşı Erdoğan'ın başlattığı bayraktarlık ile Türkiye'nin popülaritesi tavan yaptı.

İSRAİL İRAN'A SALDIRIRSA

İran saldırıya uğraması halinde İsrail'e yönelik füze saldırısında kendisine engel olacak Malatya'daki üsler için 11 Aralık'ta İran Meclisi Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanvekili Hüseyin İbrahimi'den "Herhangi bir saldırıya uğramamız halinde, Türkiye’deki füze kalkanı sisteminin hedef alınması İran’ın doğal hakkıdır ve kesinlikle bunu yapacak. Silahlı Kuvvetlerimizin bu sisteme karşı üzerinde çalışılmış plan ve taktikleri var" tehdidi gelmişti.

TARAFSIZ KALMAK MÜMKÜN MÜ?

Davutoğlu, iki gün önce yaptığı açıklamada "Biz  İran'a karşı hiçbir yabancı müdahalenin yanında ve içinde yer almayız. Bunu çok net söylüyorum" dese de Türkiye'nin Batı ile İran arasında kaldığı çok açık. Hem İran'a hem de NATO'ya sıcak mesajlar veren hükümetin olası bir krizde tarafsız kalması zorlaştı. Üstelik İsrail'den her ay bir üst düzey yetkilinin, "vuracağız" beyanlarının basına sızdırıldığı bir dönemde.

ABD IRAK'TA BİLİNMEZ BİR GELECEK BIRAKTI

ABD'nin çekilmesiyle sürecin bu kadar hızlı olacağını kimse beklemiyordu. ABD askeri çekildikten bir gün sonra Sünni ağırlıklı Irakiye grubu, azınlık Hükümeti kurmasına destek verdiği Başbakan Maliki’yi şiddetle eleştirirken, Meclis çalışmalarını da boykot etti. Cumhurbaşkanı yardımcılarından Sünni Tarık el-Haşimi "terör" zanlısı olarak suçlandı ve hakkında 5 hakimin imzaladığı bir "tutuklama" kararı çıktı.

AHMEDİNECAD'IN ERMENİSTAN ZİYARETİ

Batı'nın sıkıştırdığı İran, Rusya ve Ermenistan ile işbirliğini artırarak koridoru genişletme peşinde. Rusya'nın arkasındaki Ermenistan'a geçtiğimiz hafta sonu ziyaret gerçekleştiren Ahmedinecad, burada çok önemli 5 protokol imzaladı. Batısında bir çok sorunla boğuşan İran, kuzeydeki komşularıyla ilişkilerini sağlamlaştırmak istiyor.

Ortadoğu'da belirsizliklerin arttığı bir döneme girildiği çok açık. Suriye ve Irak'taki mezhep savaşları bölgede yeni bir soğuk savaşı tetikleyebilir. Irak'taki gelişmeler, Türkiye'yi yeni pozisyon almaya itebilir.