BIST 10.257
DOLAR 32,34
EURO 34,86
ALTIN 2.379,87
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'ı zinadan vazgeçiren telefon

Başbakan Erdoğan’ın Brüksel’e gitmeyi planlarken kafasında AB yetkililerini zinayla ilgili ikna etmek vardı. Ancak gelen bir telefon Erdoğan'ın kararını değiştir

Abone ol Blair’in telefonu planı değiştirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e gitmeyi planlarken kafasında AB yetkililerini zinayla ilgili düzenleme konusunda ikna etmek vardı.

Geri adım atmayı değil, bu düzenleme konusunda AB’yi ikna ederek zafer kazanmayı ve kamuoyunda AB’ye direnen adam olarak puan almayı düşlüyordu.

Zaten geziye katılacak ‘heyet’ de bu şekilde planlanmıştı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bağlı olduğu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, din bilgisi ve entelektüel kişiliğiyle heyetteydi.

Başbakan, Mehmet Aydın’ı heyete alırken, Aydın’ın görüşülecek AB yetkililerini zinayla ilgili maddenin şeriattan kaynaklanan bir düzenleme değil, sosyal gerekliliklerden kaynaklanan bir düzenleme olduğu konusunda ikna etmesini istiyordu.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek de heyete son anda dahil edilmişti. Brüksel’e gideceğini makamında otururken öğrenen Çiçek, evine gidip yedek iç çamaşırı ve takım elbise alacak zamanı zor bulmuştu.

Çiçek de Aydın gibi, zinayla ilgili düzenlemenin hukuki boyutunu anlatacaktı.

Erdoğan bu şekilde AB’yi ikna etmeyi planlıyordu.

Ancak bir telefon, ziyaretin içeriğini ve Erdoğan’ın tavrını kökünden değiştirdi. İngiltere Başbakanı Tony Blair, Başbakan Erdoğan’a ‘direkt’ bir mesaj verdi.

Blair’in, ‘Bir dost’ sıfatıyla Erdoğan’a ilettiği mesaj çok netti:

‘Tayyip, bu işi uzatma. Bu konuda diretirsen işler kötüye gidecek. Bunu AB’ye kabul ettirmen mümkün değil. Tam aksine, bahane arayanların eline koz veriyorsun. Hava tersine dönmeye başladı. Git ve bu konuda ısrarcı olmayacağını söyle. Sen bunu söylersen, AB’den de başka talep gelmeyecek. Ama aksini yaparsan, ben bile arkanda duramam. Türkiye’de bugünkü ortamı bir daha yakalayamaz. Bunları sadece benim değil, Avrupa’daki ve daha uzaktaki tüm dostlarının sana tavsiyesi...

Yazı: Fatih Altaylı
Kaynak: