BIST 10.159
DOLAR 32,17
EURO 35,11
ALTIN 2.472,48
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan yaylım ateş!

Başbakan Erdoğan, seçim sistemiyle ilgili muhalefetin tavrını eleştirdi, hazırlayacakları teklifi Meclis'e getireceklerini söyledi.

Abone ol
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratikleşme paketinde seçim barajına ilişkin üç öneri sunulduğunu; ancak muhalefet partilerinin teklifleri değerlendirmediğini söyledi. Muhalefetin bu tavrı karşısında, yeniden bir değerlendirme yaparak karar vereceklerini anlatan Erdoğan, hazırlanan teklifi Meclis'e sunacaklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Ceyhan'da katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, bugün Adana ve Kozan'dan sonra Ceyhan'da da çoğunluğu eğitim alanıyla ilgili 9 eseri hizmete açacaklarını söyledi. Eğitimin önemine işaret eden Erdoğan, okullarda ders kitaplarının ücretsiz verildiğini, dersliklerin sayısının artırıldığını, üniversitesi olmayan il kalmadığını anlattı. 
 
Türkiye'nin özellikle petrol havzası olması gerektiğini düşündüklerini ve Ceyhan'ı petrol havzası yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bununla da kalmadıklarını, Kerkük-Yumurtalık hattının da Ceyhan'a ulaşacağını ve petrolün türevlerinin burada üretilir hale gelineceğini kaydetti. Bütün bunların yapılabilmesi için yerel ve genelin bütünleşmesinin önemine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, çıkardıkları yeni yasayla büyükşehirlerin mülki sınırlarını genişleterek köylerin, beldelerin mahalle olacağını belirtti.
 
Alandan bazı vatandaşların Rabia işareti yapması üzerine Başbakan Erdoğan, "Rabia Meydanı Ceyhan'a da gelmiş. Fakat 17 yaşındaki Esma'yı unutmuyor musunuz değil mi? Esma'nın ruhu şad olsun" ifadesini kullandı. 
 
"İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN"
 
Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu bu borcu sıfırladıklarını, "defteri kapattıklarını" ifade etti. "Şimdi IMF bizden borç istiyor" diyen Erdoğan, görüşmelerin sürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
 
"Nereden nereye geldik? Güçlü olursanız bu duruma gelirsiniz. Eğer biz daha önce dilenen bir Türkiye olsaydık bizden önceki iktidarın olduğu gibi, MHP'nin, DSP'nin, ANAP'ın olduğu gibi böyle olsaydık hep el pençe divan dolaşırdık. O geride kaldı, kapattık onu. Bunlar milliyetçi ya, sevsinler sizin gibi milliyetçiyi. Bizi delikli kuruşa muhtaç ettiler. Akşam yattık, sabah kalktık birin yanına bir sıfır koydular. 6 tane sıfır vardı. Biz eskiden tuvalete bir liraya giderdik. Eskiden sorardık, zengin kime denir? Milyonere. Ne oldu, 1 milyona tuvalete gider hale geldik. Biz dedik ki 'Bu altı sıfırı atacağız.' Dediler ki 'atamazsınız.' 'Atarız' dedik, biz altı sıfırı attık. Enflasyon patladı mı? Çatladı. Yüzde 30 idi enflasyon, şimdi yüzde 6- 7, buralardayız. Son olarak 7,88, burdayız. Yüzde 30'dan buraya geldik. İş bilenin kılıç kuşananındır."
 
"YENİ HESAPLAR YAPMAYA BAŞLADILAR"
 
Demokratikleşme paketiyle ilgili anamuhalefet partisinin "ikide bir bir şeyler söylediğini", yüzde 10 olan seçim barajının indirilmesini istediğini aktaran Erdoğan, ülkelerin istikrar ve güven politikaları olduğunu, anamuhalefet partisinin dünyayı takip etmediğini savundu. Türkiye'nin kendi iktidarlarına kadar istikrarı ve güveni yakalayamadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Koalisyon hükümetlerinde hep zarar. Hep aşağıya gittik ama bizimle istikrarı yakaladık ve onun için de ekonomi olarak güçlendik. 'Peki' dedik, 'Biz size üç tane teklif sunuyoruz'. Bir: dedik ki, 'Mevcut durumu koruyalım'. Beğenmiyorsunuz. Size ikinci bir teklifimiz daha var, barajı yüzde 5'e indirelim, daraltılmış bölge getirelim yani 5'li paketler halinde Türkiye'yi 110 bölgede seçime sokalım. 5 ile çarp 550 milletvekili. Bunu da beğenmediniz. Üçüncü teklif: barajı tamamen kaldıralım, hiç baraj olmasın ama 550 bölge olsun ve her bölgeden bir milletvekili çıksın. Baktım ki şimdi buna da pek yanaşmaya niyetleri yok. Bundan da rahatsız olmaya başladılar. Şimdi yeni hesaplar yapmaya başladılar. Şöyle olsa, böyle olsa, ne olur. Kardeşim kusura bakma, onu teklif ediyoruz, yok. Bunu teklif ediyoruz, yok. Şimdi biz oturup konuşacağız, kararı vereceğiz ve o karardan sonra teklifi Meclis'e getireceğiz."
 
ALEVİLERLE İLGİLİ DÜZENLEME
 
Başbakan Erdoğan, "Alevilere hak verilmedi" yönündeki sözlere de değinerek, şunları belirtti:
 
"Benim Alevi vatandaşım milletvekili olabiliyor mu? Olabiliyor. En üst makamlarda görev alabiliyor mu? Alabiliyor. Nevşehir Üniversitesinin adını Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi koyduk. Bu da bir mesaj. Bunun dışında da ben başbakan yardımcımı da görevlendirdim, sen de bir çalışma yap. Daha önce çalışmalar yaptık, yine yapın. Nerede bir sıkıntı var bunu da dinleyelim. Yapılabilecek ne varsa bunları da yapalım.
 
'Ruhban Okulu niye açılmıyor?' dediler. Ben de onlara 'Ruhban Okulunu açmak bizim için mesele değil' diyorum. Soruyorum: 'Batı Trakya'da benim 150 bin vatandaşım var. Onların başmüftüsünü sen neden tayin ediyorsun da oradaki soydaşlarıma onu seçme hakkını vermiyorsun'. 'Yapacağız' dediler. 10 yıldır hala yapacaklar. Atina'da iki tarihi camimiz var, yıkılmış. 'Bu camileri, müsade edin biz yapalım' dedik. 'Tamam, yapacaksınız' dediler. Hala müsade edecekler.
 
Bakınız, Lozan Anlaşması'na göre Sen Sinod Meclisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşur. Artık Türkiye'de vatandaşımız olan papaz kalmadığı için Sen Sinod Meclisi bitmişti. Sadece patrik kaldı. Biz de 'Siz dışarıdan papaz getirin, biz onları vatandaş yapalım, böylece Sen Sinod Meclisi'ndeki o sıkıntıyı gidermiş olalım' dedik. 17 tane getirdiler, vatandaş yaptık. Bizim bu iyi niyetimiz yeter. Yetimhaneyi verdik, şu ana kadar 2 buçuk milyar liralık gayrimenkullerini, Rumların, Musevilerin, Ermenlerin iade ettik. Biz bunu da yaptık. Niye? Dedik ki 'Bu onların hakkıdır, bugüne kadar burada bir yanlışlık oldu, bu yanlışı da biz düzeltelim'. Zira bizim tarihimizde, bizim medeniyetimizde Müslimin de gayrimüslimin de hakkını korumak devletin görevidir. Biz bunu yaptık."
 
"ESED ER YA DA GEÇ GİDİCİDİR"
 
Kurban Bayramı'nın İslam dünyasının birliğine vesile olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, "Suriye'de 100 bini aşkın kardeşimiz zalim Esed tarafından maalesef öldürüldü. Türkiye'nin içinden hala bunlara destek verenler, onlarla beraber yürüyenler var. Tayyip Erdoğan'a hakaret ediyor diye Türk medyasında bunu yazanlar var. Bunları neyle izah edeceksiniz? Esed er veya geç gidicidir. Çünkü zulme rıza zulümdür, zulümle abat olunmaz. Mısır'daki darbeci rejim de kalıcı değildir. Biz halkın iradesine saygı duymayanlara asla saygı duymayız" diye konuştu.