BIST 10.320
DOLAR 32,27
EURO 35,07
ALTIN 2.467,55
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan terör için annelere çağrı

Başbakan Erdoğan, kılık kıyafet için okul kapısından geri çeviren zihniyeti bitirdiklerini söyledi!

Abone ol
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörü minimize edecek, gençlerin ölümünü engelleyecek olanların, önce kadınlar olduğunu belirterek, ''Biz, artık gençlerin ölüm haberlerini almak istemiyoruz, biz artık şehit cenazeleri görmek istemiyoruz, biz cenazeleri başında ağıt yakan anneler, bacılar görmek istemiyoruz'' dedi.

Erdoğan, Ottoman Otel'de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen, ''Medeniyetlerin Buluşma Noktası Anadolu'da Kadının Güçlendirilmesi'' konulu programda bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının, 8 yıl boyunca aynı şekilde çok aktif çalıştığını ve tarihi nitelikte düzenlemelere, reformlara imza attığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunlarla paralel olarak, siyasette ve kamu idaresinde daha fazla kadının görev almasını güçlü ve samimi şekilde destekledik. Yerelde, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliklerinde daha fazla hanım kardeşimizin görev almasını sağladık. Ulusal ölçekte, parlamentodaki kadın milletvekili sayısını 2 katın üzerine çıkardık ve oranı yüzde 4 seviyesine ulaştırdık. Hiçbir zaman yüzde 4 seviyesini parlamentoda aşmadı, ilk defa bu dönemde yüzde 9'u aşmış bulunuyor. 8 yılda Anayasa'da iki önemli değişiklik yaptık: Birincisinde -bunun altını çiziyorum, ben herkesin söylediğini söylemiyorum, ben kadın-erkek eşitliği demiyorum, ben kadın-erkek fırsat eşitliği diyorum- bunu Anayasal bir hüküm haline getirirdik. 12 Eylül'de yaptığımız değişiklikle, kadınlara pozitif ayrımcılık sağladık; yasalardan Anayasa'ya çıkardık. Anayasal teminat altına aldık ve yaptığımız değişikliklerle, ücret eşitsizliğini gidermenin, kadın istihdamını teşvik etmenin, kadınların iktisadi ve ticari faaliyetlerde daha fazla yer almasının temini noktasında gayret içinde olduk. Bildiğiniz gibi, kadınların hamilelikte çalışma süresi bizim yaptığımız düzenleme ile doğum öncesinde 8 hafta, doğum sonrasında 8 hafta olmak üzere 16 haftaya çıktı. Doğum nedeniyle ücretsiz izine ayrılan hanım kardeşlerimize, emeklilik noktasında, bu dönemi borçlanabilme imkanını getirdik. Evinde çalışan, evinde üreten kadınlara muafiyetler sağladık.''

''BERFO ANA'NIN GÖZLERİNDE''

Son 30 yıl boyunca devam eden terör olaylarına bakıldığında terörün, gençlerden, çocuklardan ziyade kadınları vurduğunun görüleceğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

''Bir genç, toprağa düştüğü zaman, belki de onun için her şey bitiyor. Ama annesi, nişanlısı, eşi, çocukları, bir ömür boyunca taşıyacakları acıyla tanışıyorlar. İşte en son, İstanbul'da, yakınlarını arayan kadınlarla bir toplantı gerçekleştirdik. 103 yaşındaki Berfo Ana'nın gözlerinde ben o acıyı, o sızıyı bir kez daha gördüm. 30 yıl boyunca oğlunun yolunu gözlemek, 30 yıl boyunca, belki çıkar gelir diyerek, evin kapısını açık tutmak ne demektir, ben o teyzemizin gözlerinde gördüm.

Biz, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni başlatırken, işte terörün, ayrımcılığın, yoksulluğun bu çirkin, bu acı tarafına dikkatleri çekmek için, 'Analar ağlamasın' diyerek başladık. Analar, artık çocuklarını kaybetmesin, eşlerini kaybetmesin, bacılar babalarını kaybetmesin diyerek biz bu yola çıktık. Kadınlar artık çocuklarının arkasından ağıtlar yakmasın, on yıllar boyunca çocuklarının yolunu gözlemesin, gözlerinin pınarı kurumasın diye biz bu adımı attık. Her zaman da şunu söyledik; bu sorunu çözme iradesine sahip olanlar, en önce kadınlardır. Terörü minimize edecek olanlar, önce kadınlardır. Gençlerin ölümünü engelleyecek olanlar, önce kadınlardır. Bu sorunlar, Türkiye'nin sorunları olduğu kadar, en başta kadınların sorunudur ve onlar yüreklerini sürece dahil etsin istedik. Biz artık gençlerin ölüm haberlerini almak istemiyoruz. Biz artık şehit cenazeleri görmek istemiyoruz. Biz, cenazeleri başında ağıt yakan anneler, bacılar görmek istemiyoruz ve annelerin, tüm kadınların, bu sürece artık dur demesini bekliyor ve arzu ediyoruz.''

TOKİ'NİN TESLİM ETTİĞİ KONUTLAR

Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, TOKİ tarafından yaptırılan konutları hak sahiplerine teslim ettiklerini söyledi. Türkiye genelinde, TOKİ eliyle bugüne kadar 483 bin konut inşaatına başladıklarını ve bunların 350 binini hak sahiplerine teslim ettiklerini bildiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bunlar bazıları peşinatsız, bazıları yüzde 10, yüzde 25 arasında peşinat, ama 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl vadeyle. 81 vilayetin hemen hepsinde bu teslim törenlerini yaptık. Ben sadece batıya gidip yapmadım, doğuda da güneydoğuda da kuzeyde, güneyde her yerde ve bu törenlerin birçoğuna bugün burada olduğu gibi ben de katıldım. Anahtarları bizzat kendi elimizle hak sahiplerine teslim ettim. 483 bin konut denildiğinde, çoğu zaman zihinlerde istatistiğin ötesinde bir şey canlanmıyor. Ancak inşa ettiğiniz ve teslim ettiğiniz tek bir konut bile, aslında bir hayatı, bir ailenin hayatını, bir kadının yaşamını, aile içindeki çocukların geleceğini değiştiriyor. Bunların o gözlerindeki bakışı değiştiriyor. Hele hele şöyle çocuğun veya kızın başını okşarken, 'Senin de odan var mı kızım' diye sorduğunuzda 'Var', 'Beğendin mi sevdin mi' dediğinizde 'Sevdim', 'Beğendim', bu sözler hayatında özel bir odaya kavuşmamış olan, onu görmemiş olan çocukların cevabıdır.''

''KADINI SADECE ANNE OLARAK GÖRÜYORSUNUZ DİYE BİZİ İTHAM EDENLER OLDU''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide kaydedilen her ilerlemenin, kadınların çilesini bir kat daha azalttığını belirterek, şunları söyledi:

''Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, kadınların çilesi azalıyor, yükü hafifliyor. Ama kadına bir de öyle bir bakışı da görmeye başladık ki 'Siz kadını sadece anne olarak görüyorsunuz' diye bizi itham edenler de oldu. Evet, kadının en kutsal, en yüce özelliği de anadır, ben böyle tanıdım kadını. Ama bu toplumun içerisinde, siz böyle tanıyorsunuz, hayır sadece böyle değil, sadeceyi bile söylemeyenler var. Bu ne demektir bu, bu analığı, anneliği küçümsemektir. Analıktan daha yüce makam olur mu? Annelikten daha yüce makam olur mu? Hele hele bizim değerlerimizde, bizim medeniyetimizde annenin ayağının altı öpülür ve bizim medeniyetimizde cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil, babaların değil, bu çok önemli. Dolayısıyla biz annenin ayağının altını öptüğümüz zaman cennet kokusu alırız, olaya böyle bakarız."

"KILIK KIYAFETİ GERİ ÇEVİREN ZİHNİYETİ GERİ ÇEVİRDİK"

Türkiye genelinde eğitimin hizmetine sundukları 160 bin dersliğin, işte bu çileyi hafiflettiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''80 yeni üniversite açtık. Şu anda 156 üniversitemiz var Türkiye'de. Üniversite olmayan yerimiz kalmadı. Şimdi şehirlerimizi ziyaret ettiğimde çok güzel haberler alıyorum. Kız çocuklarının oranı, erkeklere ulaşmış durumda. Eskiden, uzak diye kızlarını üniversiteye göndermeyen nice aile, bugün kendi şehirlerindeki üniversitelere çocuklarını rahat rahat gönderiyor. Eskiden barınma sorunu var diye kızlarını okutmayan aileler, bugün yurtların, pansiyonların artmasıyla hele ki 6 kişilik, 8 kişilik odalar yerine, artık 1 kişilik, 3 kişilik odalar ve her odada da tuvaleti, banyosu olduğunu öğrenince özgüvenle çocuğunu rahatlıkla üniversitelere gönderen anneler var.''

''Bütün bunların üzerine, hala çocuklarını okula göndermeyen aileler varsa, yoksulluğu da bahane ediyorlarsa, her ay düzenli olarak biz onlara ödeme yapıyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yeter ki çocuğunuzu okula gönderin diyoruz. Özürlü çocukları olan annelere biliyorsunuz aynı şekilde nakdi destek, taşıma desteği sağlıyoruz. Kız çocuklarının okuması için, okuma yazması için başlattığımız seferberlikle kampanyalarla hamdolsun çok büyük hedeflere ulaştık. Kızları, kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarından geri çeviren zihniyeti değiştirdik, değişiyoruz, bu noktada da artık yeni bir sürece girdik.''