BIST 10.258
DOLAR 32,29
EURO 34,80
ALTIN 2.408,69
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan karikatür yorumu

Başbakan Erdoğan, Hazret-i Muhammed karikatürleri ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı, umurunda bile olmazdı" dedi.

Abone ol

Başbakan Erdoğan, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı, umurunda bile olmazdı" dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisi'nin 4. Dönem Eğitim Programı son dersi ve sertifika törenine katıldı. Kocatepe Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törene Devlet Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve çok sayıda partili katıldı. Törende Başbakan Erdoğan'ın okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine girmesi ve cezaevinden çıktıktan sonra AK Parti Genel Başkanlığı'na seçilmesi sürecini anlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Sinevizyon gösterisi sırasında partililerin coşkulu anlar yaşadığı görüldü. Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Siyaset Akademisi'nde kimlerin ders verdiği ve nelerin anlatıldığı incelendiğinde bu okulun 'dostlar alışverişte görsün' anlayışına sahip olmadığının görüleceğini kaydetti. Türkiye'de siyasetin dönem dönem iktidar hırsıyla, koltuk sevdasıyla, rant arzusuyla, oy kapmak amacıyla yapıldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, buna yönelik geleneklerin siyasetin genlerine yerleştiğini söyledi. Siyasetin halktan kopuk bir seyir izlediği dönemlere de tanık olduklarını anlatan Erdoğan, burada halka rağmen siyaset gibi siyasetin felsefesiyle çelişen bir durumun ortaya çıktığını belirtti. Siyasetin, milletle aynı hedefe bakabilmek olduğunu ve insanı ve milleti yönetmek anlayışı olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, oy ve çıkar kaygısıyla siyaset yapmanın Türkiye'ye bedelinin ağır olduğunu ifade etti. Tepeden inmeci, seçkinci, ideolojik anlayışla siyaset yapmanın bu milleti nasıl ezdiğini iyi bildiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin yakın siyasi tarihine bakıldığında bunları görmenin mümkün olduğunu söyledi. İdeolojik siyasetle gençlerin kamplara bölündüğünü vurgulayan Erdoğan, "İstiyoruz ki bu dönemlere artık dönmeyelim. Siyasi kadrolar, toplumsal kesimlerin emeğini çıkarları uğruna heba ettiler. Türkiye kaybetti ama onlar kazandı. Nihayet AK Parti ile Türkiye yeniden kendi gücüne kavuştu. AK Parti ile siyaset aklandı. Eski ezberlerini bozmayanlar, bu başarının sırrını merak ediyorlar. Ezberlerini bozdukları gün nerede hata yaptıklarını anlayacaklar. Neden toplumdan koptuklarını bile hala anlamıyorlar. Başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünseler bunu anlayacaklar. Bunu anlamanın sırrı düşünmekten, akletmekten geçiyor" diye konuştu. "ENFLASYON TÜM ALANLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR" Enflasyonun, Türkiye'nin başına 30 yılı aşkın süre karabasan gibi çöktüğünü kaydeden Erdoğan, bu canavarın ekonomiden siyasete, dış politikaya kadar tüm alanları olumsuz etkilediğini anlattı. Modern hırsızların elinin halkın cebinde olduğunu ifade eden Erdoğan, milletin bunun farkında olmadığını belirtti. Kepenklerin kapandığını, insanların iş bulamadığını, ocakların söndüğünü anlatan Erdoğan, toplumsal çürüme, göç, terör gibi olumsuzlukların, bu dönemin ürünleri olarak Türkiye'nin sırtına yük olduğunu ifade etti. Erdoğan şöyle devam etti: "Neden 30 yılı aşkın süre enflasyon dize getirilemedi? Siyaseti halk için yapmazsanız enflasyonu dize getiremezsiniz. Yolsuzluğa, israfa dur diyeceksiniz. Bütçenin iki yakasını biraraya getireceksiniz. Hazinenizi dürüstçe yöneteceksiniz. 3 şey bizim için çok önemli. İnsan yönetimi, bilgi yönetimi, finans yönetimi. Bunu başaramadıktan sonra o başarıyı yakalamak mümkün değil. İşçiye, memura, çiftçiye olmayan parayı dağıt, kredi musluklarını aç. Merkez Bankası şakır şakır para basıyordu. Hedef neydi? Yakında seçim var, hemen adımları atalım. İşçiye, memura zam verelim. Sıfırlar paraya öyle eklendi. Para büyük ama 1 milyonla 1 liralık ürün alabiliyorsun. Şimdi 6 sıfır attık, ne değişti? 1 milyona aldığını 1 liraya alıyorsun ama bizim 1 liramız şimdi değerli. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle aldılar. Mantıkları çok acımasızdı. Bu kısır döngü bu milletin emeğine, ekmeğine yıllarca musallat oldu. Ceberut bir yönetim anlayışı hakim oldu. Yaptım oldu. Biz vatandaşın durumunu okuyoruz. Sadece okumuyor, biliyoruz. Ben gidiyorum, kapısını çalıp içeri giriyorum. 'Seni Ankara'da göremiyoruz' diyorlar. Göremeyeceksin tabii, ben Ankara'nın Başbakanı değilim, Türkiye'nin Başbakanıyım. Ankara'da görüyorsan çalışmıyoruz demektir. Bizim görev alanımız 780 bin kilometrekaredir. Biz sıradan bir millet değiliz. 16. yüzyıla bir bak, nereden nereye geldik. Ona baktığında elektrik şokuna tutulmuş gibi oluyorsun." Hiçbir zaman koltuk hırsları olmadığını anlatan Erdoğan, siyaset akademisi mezunlarına da her zaman mütevazı olmalarını tavsiye etti. Mütevazı olmanın en büyük zenginlik olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, siyasette tevazu ile yükselişin ters orantılı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Mütevazı az görünür ama yeri çok yüksektir. Gururlu, kibirli çok görünür ama yeri çok alçaktır" dedi. Hiçbir zaman oy ve rant kaygısı duymadıklarını dile getiren Erdoğan, bir zümreyi zengin etmek gibi bir anlayışa sahip olmadıklarını da ekledi. "AK PARTİ, SİYASETE YENİ BİR SOLUK VE KALİTE GETİRMİŞTİR" İmar Bankası usulsüzlüğünün Türkiye'ye bedelinin 6.5 katrilyon lira olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, akıl almaz faizlerle bankaları AK Parti ile Türkiye yeniden kendi gücüne kavuştu.n para topladığı dönemler olduğunu, kimsenin 'bunlar ödenir mi ödenmez mi' diye düşünmediğini kaydetti. Bazı kişilerin hala dürüstlük adına çıkıp dolaştıklarını belirten Erdoğan, bu parayı kendi hükümetlerinin ödediğini ve ödemeye de devam ettiklerini anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin bankalara garantör olamayacağını söylediklerini hatırlatarak, bu uygulamayı 50 milyar lira ile sınırlandırdıklarını, bunun devrim niteliğinde bir adım olduğunu ifade etti. Yeni bir Türkiye kurduklarını söyleyen Erdoğan, yolsuzluk ve suiistimalleri ortadan kaldırmak suretiyle eski siyaset anlayışının yerine yeni bir siyaset anlayışını getirdiklerini vurguladı. Erdoğan, siyasete atılma macerasını ise şu sözlerle dile getirdi: "Bize, 'siyaset yalan dolan işidir, dürüst işi değildir' dediler. 'Politika çok yüzlülüktür' dediler. Biz de, 'Siyaseti millete hizmet sanatı olarak görüyoruz ve bu yolda varız' dedik. 'Eğer rant dağıtmazsanız iktidara gelemezsiniz, iğneli fıçılara dokunursanız siyaset yapamazsınız' dediler. Biz hiçbirine kulak asmadık, milletimizle kucaklaştık. İğneli fıçılara dokunduk, bundan sonra olursa yine dokunuruz. Milletin hakkını yığdıkları bir fıçıysa kapağını da açarız, yeri geldiğinde de dokunuruz. AK Parti, siyasete yeni bir soluk getirmiştir, kalite getirmiştir, seviye getirmiştir. Dilleriyle konuşamayanların el kol hareketleriyle nasıl konuştuklarını dün mecliste gördük. Çünkü rahatsızlık var. Artık mızrak çuvala sığmıyor, sıkıntı burada." AB sürecinde elde ettikleri başarının hazmedilemediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, siyasette kin ve nefret denen kavramları ayakları altına aldıklarını belirterek, kin ve nefretle siyaset yapılamayacağını söyledi. Dik duracaklarını ama asla diklenmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Ölçümüzü almadan kimse bize kıyafet biçmesin dedik. Önce gelsinler konuşalım. Ona göre bakalım. Bugüne kadar buna fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyiz" diye konuştu. AB sürecindeki hedeflerin çoğunu 3 yıl sonunda tutturduklarını dile getiren Erdoğan, Acil Eylem Planı içindeki hedeflerin büyük çoğunluğunun da tutturulduğunu anlattı. 5 yıllık hedeflerin yüzde 75'inin tutturulduğunu kaydeden Erdoğan, buna rağmen şartlar planlandığı gibi yürümediği için tutturulamayan hedeflerin bulunduğuna işaret etti. Erdoğan, "Burası yumuşak zemindir diyoruz, sert kayalık çıkıyor. Yolu yapmakta zorlanıyoruz. Ama er veya geç onları da aşacağız" şeklinde konuştu. "GENÇLERİMİZ, CUMA NAMAZLARINDAKİ İSTİSMARLARA DÜŞMEMELİDİR" Hükümet olarak sosyal politikalara çok önem verdiklerini kaydeden Erdoğan, ulaşamadıkları vatandaşların mutlaka kendilerine ulaşmasını istedi. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin, elleri ve kulakları olduğunu anlatan Erdoğan, vatandaşların bir sorunları olduğunda bu makamlara ulaşmalarını ve yakalarına yapışmalarını istedi. Erdoğan, özellikle belediye başkanlarının seçilmiş oldukları için vatandaşın sorunlarıyla daha yakından ilgilenmeleri gerektiğini belirterek, "Hizmet vermedi mi indireceksin" dedi. Özgürlüklerin, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'de anlam kazandığını vurgulayan Erdoğan, birilerinin savcılığa bir kişiyle ilgili şikayette bul AK Parti ile Türkiye yeniden kendi gücüne kavuştu.unması halinde medyanın bunu sürmanşet yaptığını ve sabırsız davrandığını anlattı. Son dönemde düşünce suçuyla hüküm giyen bir tek kişi bile bulunmadığını ifade eden Erdoğan, ideolojik saplantıların hala kaybolmadığını ifade etti. Türkiye olarak medeniyetler ittifakına ne katabilecekleri üzerinde durduklarını anlatan Erdoğan, son günlerde yaşanan olayların, bugünün olayları olmadığını kaydetti. Son dönemde bir karikatür krizi yaşandığına işaret eden Erdoğan şunları söyledi: "Basit bir karikatür krizi yaşandı. Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı. Umurunda bile olmazdı. Olay, peygamberimiz üzerinden İslam'ı tezyif etmektir. Buna karşı da gerekli cevaplar verildi. Biz asla onların beklediği tuzağa düşmeyiz. O, yakıp yıkmaktır. Gençlerimiz, cuma namazlarındaki istismarlara düşmemelidir. Gidersin meydana ne söylersen söylersin. 4 ay önceki karikatür bugün niye gündeme geliyor. 4 ay önce Danimarka Başbakanı'na 'bundan medeniyetler ittifakı zarar görür, medeniyetler çatışmasına güç veriyorsunuz' dedik. Aynı şey Roj TV konusunda da yaşandı. İfade özgürlüğü dedi. Böyle ifade özgürlüğü olmaz. Ortak basın açıklamasına çıkmadık. Orada o yanlışı düzeltmeliydi. O zaman düzeltse bugünlere gelinmezdi." Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda 4. Dönem Eğitim Programı'nı tamamlayan 180 Siyaset Akademisi mezununa sertifikalarını dağıttı.