BIST 10.267
DOLAR 32,29
EURO 34,81
ALTIN 2.414,12
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan yüreklere su serpti

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, öğrenci evi tartışmalarıyla ilgili konuştu.

Abone ol

Elitaş, Başbakan Erdoğan'ın ortalama Türk ailesinin yüzde 90'ının yüreğine su serptiğini savundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Anayasa Komisyonunda kabul edilen pantolon düzenlemesi önümüzdeki hafta salı veya çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'na gelecek ve kabul edilecek" dedi.

Elitaş, partisinin Ordu İl Başkanlığı tarafından Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen temayül yoklamasına katıldı. Program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Elitaş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kadın milletvekilleriyle ilgili "başörtüsü ve pantolon" tartışmalarına değinen Elitaş, şöyle konuştu:

"Biz AK Parti olarak bütün bu anlayışları ve anlayış değişikliğini dikkate almayıp Türk Dil Kurumunun tanımına bağlı kalarak bazı yasakların yanlış olduğunu ifade etmeye çalışmışız. Şu anda anlayış çerçevesine baktığımızda TBMM'ye kadın milletvekillerinin ceket ve pantolon ile girmelerine ilişkin bir engel olmamasına rağmen CHP'nin bu konuyu 'iç tüzük değişmeden biz bu işi yapmayız' demesinden dolayı, Anayasa Komisyonunda kabul edilen pantolon düzenlemesi önümüzdeki hafta salı veya çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'na gelecek ve kabul edilecek."

"CHP başörtüsünü bireysel özgürlük olarak değerlendirmiyor"

CHP'nin başörtüsünü bireysel özgürlük olarak değerlendirmediğini dile getiren Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan tam 14 yıl önce seçilmiş bir milletvekili TBMM'den kovuldu. Başı örtülü milletvekiline refakat ettiği için başı açık milletvekilinin de milletvekilliği iptal edildi. Böylesine bir süreçte hiç sesini çıkaramayanlar, başörtüsü ile seçilmiş bir milletvekilinin başını açmasını ısrar edenler, mecbur hale getirip parlamentoya sokanlar, bugün bu noktaya geldilerse bizim için mutluluk verici bir noktadır. CHP başörtüsünü bireysel özgürlük olarak değerlendirmiyor. CHP bunu inançlarından dolayı takan arkadaşlarımızın kendi özgürlüğü diye bir değerlendirme yeteneğine daha ulaşmamış. Herhalde onların bu hale gelmesine 11 yıl emek verdik, bu ikinci emeği 11 yıl sürmez, belki 1 yıl sonra artık bireysel özgürlüklerin, insan özgürlüğünün en önemli unsuru olduğunu, demokrasinin insan için var olduğunu herhalde onlara tekrar kabul ettirmek için uğraş vereceğiz. İnşallah biz öyle sözlük tanımlarına sıkışıp kalmayıp Türkiye'nin önündeki engelleri kaldıracağız. Tabularla, korkularla mücadele etmediğimiz sürece korkularımızı yenmeden geleceğe emin adımlarla gitmemiz mümkün değil. AK Parti iktidarının 11 yıllık dönem içerisindeki yaptığı en önemli iş, zihinlerdeki tabuları, karanlık zihinleri aydınlatma imkanı olmuştur."

Öğrenci evleri ile ilgili tartışmalar

Öğrenci evleri ile ilgili tartışmalara değinen Elitaş, "Biz şunu açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Hiç kimsenin özel yaşamına müdahale hakkını kendimizde görmüyoruz. Herkes özel yaşamını nasıl yaşayacaksa serbesttir ama toplumsal ahlakı ilgilendiren meselelerde de duyarsız kalmayacağımızı ifade ediyoruz" dedi.

Öğrenci yurtları ve apart evlerin farklı şekilde değerlendirilerek "öğrenci yurdu" kisvesi altında terör örgütünün uzanmasına ve terör örgütüne yataklık yapan yerler olarak kurulmasına ve burada da ahlaksızlık yapılmasına iktidar olarak müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Elitaş, "Yasal olarak yaparlarsa, kurallara uygun olarak yapmaları gerekir. Tekrar ediyorum, altını çiziyorum, hiç kimsenin özel hayatına müdahale hakkı bizde değildir" diye konuştu.

Elitaş, şöyle devam etti:

"Nitekim demokratikleşme paketinde özel hayata müdahale ile ilgili 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını içeren düzenlemeleri getiren bir siyasi parti, özel hayata müdahaleyi nasıl kendisine kabul gösterebilir? Ahlaksızlıklara, toplumsal ahlakı rencide eden konulara da duyarsız kalamayacağımızı ifade ettik. Eğer birileri, 'sen başkasının ahlakına ne karışıyorsun' derse o, kendi bilecekleri iştir ama Türk toplumunun kahir ekseriyeti, toplumsal ahlaka aykırı şeylerde devletin, hükümetin uyarıcı olmasını ve tedbir almasını ister. Biz toplumumuzun kanaatleri ve toplumumuzun düşünceleri doğrultusunda icraatlarımıza devam ediyoruz. Onlar 'başkasının şu bekçisi değilsiniz, bu bekçisi değilsiniz' diye ifade ediyorlar. Muhalefete sorun, 'kendi yavrun böyle işe girerse ne yaparsın' diye sorduklarında verecekleri cevap, onların kanaatlerini tespit edecektir."

Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ailelerin yüreğine su serptiğini anlatan Elitaş, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Başbakan'ın söylediği, ortalama Türk ailesinin yüzde 90'ının yüreğine su serpmiştir. Ailelerin hassasiyetini dile getirmiştir. Ben o siyasi partilere tekrar soruyorum, bir empati yapın. 'Benim kızım bu durumda olsa ne yapar' deyin, 'Benim oğlum bu pozisyonda olsa ne yaparım' deyin ve ona göre bunu konuşun. Başkalarının adına, başkalarının ahlaksızlıklarını destekleyici şekilde söylemde bulunmamalarını empati yaparak, ne söylemeleri gerektiğini düşünmelerini tavsiye ediyorum. Bunu farklı noktalara çekip çok önemli bir şeyi öğrenci ailelerinin hassasiyetlerini dile getiren sayın Başbakan'ın söylediklerini çarpıtarak başka noktalara çekmenin bir manası olduğunu düşünmüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı demiş ki 'Ülkemizi dünyaya rezil ediyor'. Şunu iyi bilsin, eskiden Türkiye'yi temsil etme kabiliyeti olmayan Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin artık başka noktaya doğru gittiğini, dünyada itibarın sembolü Recep Tayyip Erdoğan'ın her tarafta önemli bir şekilde karşılandığını herhalde görmüyor. Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, ağızları var söylemezler. Tam da bunlara göre."

Mustafa Elitaş, TBMM başkanlarının giydiği frakın Türk geleneklerinde yeri olmayan bir giysi olduğunu belirterek, "Yabancıları taklitten vazgeçmemiz lazım. Artık Türkiye itibarlı bir ülke haline geldi. Taklit eden değil taklit edilen bir ülke haline geldi" dedi.