BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan türbanda sabrediyor

Başbakan Erdoğan, Danıştay'ın türban kararını eleştirdi. Mersin'de partisinin ilçe kongresinde konuşan Erdooğan, "Bunlar, giderek, evin içine de karışacaklar" dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın türban kararını eleştirerek, ''alınan kararı kınıyorum. Bunlar, giderek, evin içine de karışacaklar. Türkiye yol geçen hanı değil'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Mersin Merkez İlçe İkinci Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de artık düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü konusunda önemli mesafeler kat edildiğini söyledi. Erdoğan, Danıştay'ın bir öğretmene ilişkin aldığı karar konusundaki görüşlerini açıklarken, "özgürlükler noktasında Danıştay'ın almış olduğu bir karar var. Bu kararı ben hukuk içerisinde tanımlayamıyorum. Din ve vicdan özgürlüğünü kimsenin kısıtlama hakkı yoktur" dedi. "Bir anaokulu öğretmenine, 'öğretmenlik yaparken başın açık olacak, dışarıda da başın açık olacak' deme hakkına kimse sahip değildir" diyen Erdoğan, "kalkıp da vatandaşımızın din ve vicdan özgürlüğünü kimsenin kısıtlama hakkı yoktur. Ben özgürlüklerin egemen olduğu bir ülkenin Başbakanı olarak bu kararı kınıyorum" diye konuştu. İnsanların özel alanları olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "kamusal alan vardır. Bir de kamu alanı vardır. Bunlar evin içine de karışacaklar. Türkiye yol geçen hanı değildir. Artık biz bu ülkede gerginlikler olmasın, birileri nemalanmasın diye sabrediyoruz" dedi. Erdoğan, "bu ülkede böyle bir zemini hazırlama gayreti içerisine girmesinler. Burada özellikle milletin bir vekili olarak, milletin duygularına tercüman olarak konuşuyorum. Ama ben yargı makamı değilim'' dedi. Danıştay kararı tartışma konusu Danıştay 8 şubatta aldığı bir kararla, okula geliş - gidişlerinde türban takan bir öğretmenin anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu. Danıştay İkinci Dairesi'nin kararında, 'öğretmenin iyi örnek olması gerektiği' belirtilerek, okula geliş - gidişte dahi olsa, yasal düzenlemeye aykırı tutum ve davranışlardan kaçınılması gerektiği vurgulandı. Kararda, söz konusu öğretmenin müdür olarak atandığı yerin bir anaokulu olduğu ve burada eğitim görenlerin yaşları itibariyle, mantıksal değerlendirme ve çıkarım yapmaktan uzak olduğu vurgulandı. Çağdaş ve laik eğitime vurgu yapılan kararda, ''bulunduğu ortam içerisinde ve eğitim-öğretimin bir şekilde yansımasının oluştuğu dışsal çevrede en iyi örnek konumunda olması gereken davacının, okula geliş ve gidişleri sırasında da olsa yasal düzenlemelerde belirtilen temel ilkelere aykırı davrandığı sabittir'' denildi. Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürlüğü'ne atanan bir öğretmen, başı kapalı fotoğrafının bulunduğu kimlikle okula girmek isteyince anaokulu müdürlüğünden alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu'na çocuk gelişimi öğretmeni olarak atandı. Görevi değiştirilen ve daha önceden de iki disiplin cezası bulunan öğretmen iptal davası açtı ve kazandı. Ancak yerel mahkemenin kararı temyizde bozuldu. Karikatür krizi Başbakan Erdoğan, konuşmasında karikatür krizine de değindi. Erdoğan, tepkilerin demokratik hak ve hukuk çerçevesinde verilmesi gerektiğini belirterek, ''cuma namazlarını bu işe maalesef alet edenler var. Cuma günleri, cuma namazları aslında bu işin bir istismar alanı olmamalıdır'' dedi. Milletin birlik ve düzenini provokasyonlara ve ağır tahriklere feda etmeyeceklerini belirten Erdoğan, ''zaten milletimiz kavgacılardan, siyasetin düzeyini düşürmek isteyenlerden çok çekti. Bundan sonra bunlarla yorulmak istemiyoruz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, kutsal değerlere saldırmak isteyenlerin bulunduğunu belirterek, bunlara karşı demokratik hak ve hukuk çerçevesinde gereken cevabı vereceklerini söyledi. Erdoğan, ''cevap vermek durumundayız ama yakıp yıkmayacağız. Buna dikkat edeceğiz. Hangi siyasi parti, hangi sivil toplum örgütü böyle bir etkinlik yapacaksa miting meydanları açıktır. Ne söyleyeceklerse buralarda söylesinler. Batı'ya ne açıklayacaklarsa buralarda söylesinler" ifadesini kullandı. Erdoğan, birlik tablosunu daha da güçlendirmeye, kardeşlik iklimini daha da çok güçlendirmeye ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, ''biz milletimizin fertlerine aynı mesafedeyiz. Aynı kader birliği içerisindeyiz'' dedi.