BIST 10.793
DOLAR 32,21
EURO 34,83
ALTIN 2.414,42
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan, medyaya isyan etti

Parti Grubu'nda konuşan Erdoğan, medyaya bu sözlerle yüklendi ve ekledi: "Özgürlük sorumluluktur.."

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, milletin dinamizmini hakkıyla temsil etmeye devam edeceklerini söyledi. "Savaş kurşun gibi ağırlaştı denildiğinde ya da herkes ülke olarak elimizin çok zayıfladığını söylediğinde bile Türkiye'nin hem aklı hem vicdanı olma iddiamızdan geri adım atmadık" diyen Erdoğan, "Türkiye'nin güvenliğine ve itibarına olan güvenimiz, düşkünlüğümüz ve buna gölge düşürmemek için çok ama çok titiz bir politika yürüttük. Bundan sonra da bu kararlılığımızın devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Felaket senaryoları yazanların dedikleri değil bizim öngörülerimiz ve ihtiyatlı politikamız doğrulanmıştır ve doğrulanmaya devam etmektedir. Ekonomik göstergelerden devletler arası ilişkilere kadar her şeye bakabilirsiniz. Sağlam bir duruş ve irada bu arada tecelli etmiştir. Eğer biz bunu sergilemeseydik, telaşa kapılsaydık, bu özgüveni gösteremezdik. Bu süreçte eleştiriler pahasına bütün vatandaşlarımıza ve hepinize güven telkin ettik bunu çok önemsedik çünkü savaş gerekçesiyle bu olumsuz atmosferde her türlü dezenformasyona haber ve yorum kirliliğine karşı direnç göstermemiz gerekiyordu, krizi nasıl yönetmekte olduğumuzun açkı ve net ortaya çıkmıştır. Sesi az çıkan ve sesine çok az kulak veren halkımızın çok iyi değerlendirdiğine inanıyoruz. Biz savaş gibi tehlikeli bir konuda ağız dolusu konuşamazdık. Sırtında yumurta küfesi olmayan insanlar gibi ekran başında ya da kameraların önünde ayran kabartan nutuklar atamazdık ve atmadık. Ne yaptığımızı iç politika malzemesi de yapmadık" dedi. Kendilerini bu süreçte anlatmamış veya anlatamamış da olabileceklerine dikkat çeken Erdoğan, "Evet barış için çabalarımız istediğimiz sonucu vermedi ve yanıbaşımızda bir savşa patladı ama, işte yanımızda başlayan bu savaştan, bu çıkan yangından hamdolsun şu ana kadar ülkemizi korumanın da bu yangının ülkemize sirayet etmemesinin gerçek netilecelerini görüyorsunuz. İşte kötümserlik üretenlerin gelişmeleri doğru analiz edemeyen gözlemcilere ait beklentilerin beyhude olduğu da ortaya çıktı. Ekonomik olarak tehlikeli bir sarsıntı geçirmedik. Ülkemizin vakarını incitmedik. Geçen yılın birinci, ikinci, üçüncü ayın tablolarına bakın. Ve bu yılın birinci ikinci, üçünçü ayın tablolarına bakın ve şu son bir ay, yani savşa sürecindeki tablolara bakın, göreceğimi şey şudur bu son ay da dahil olmak üzere, son 3 aylık dönem de olmak üzere bu dönem çok daha başarılı rakamlarla ortadadır. Bunu ben söylemiyorum. Rakamlar söylüyor. Milli gelire bakın faize bakın, bütün bunları gördüğünüzde bütün bu olumsuzluklara rağmen AK Parti iktidarının başarılı bir neticesini göreceksiniz. Bu sıkıntılara rağmen, bu olumsuzluklara rağmen, kucağımızda bulduğumuz ateş yumağına rağmen bunu göreceksiniz. Devletler arasında da güvenilirliğimizi hiçbir zaman yitirmedik. İnanıyorum ki Cumhuriyet tarihinde en yoğun dış temasın diplomasının olduğu dönem bu dönemdir ve şu ana kadar bakınız bu bütün diplomatik görüşmelerde abartılı abartılı şeyler söylendi bütün bunlara olgunlukla en geniş manada değerlendirerek bu adımları attık" ifadelerine yer verdi. BASINA SİTEM Erdoğan, konuşmasında, basını da eleştirdi ve şöyle konuştu: "Ne yazık ki buradan bir gerçeği söyleyeceğim. Aynı duyarlılığı ne yazılı ne de görsel meyda göstermemiştir. Bunun da altını çiziyorum. Göstermediği gibi adeta kendi hükümetini karalayan, kendi hükümetini tezyif eden bütün bu sonuçları yok farzeden bir tavır sergilemişlerdir. Bu süreç içerisinde de ne yazik ki ellerinden gelen her türlü asparagas, doğru olmayan haberleri girmişlerdir. Hep böyle uydurmaca haberlerle halkının yönetimine hükümetine olan güvenini sarmanın gayreti içindedirler. Medya bu noktada bir sorumluluğu da üzerinde taşımalıdır. Çünkü özgürlük ayın zamanda sorumluluktur. Bunu da böyle bilmeliyiz. Özgür olmak sorumluluğu hovardaca harcamak değlidir. Bu sorumluluk bilinci ulusal birliğimizi çok daha anlamlı kılacak. Ülkemize bir tek mülteci gelmedi. Olayların seyri bundan sonra da gelmeyeceğini gösteriyor. Bu ekonomiyle alakalı felaket senaryoları çizenler de, yazanlar da ellerinde kaldığını görmüşlerdir. Krizin yönetilme şeklini eleştirenler heran değişen gelişmeler karşısında sadece bazı konulara takılıp kaldılar. Oysa değişkeni sayısız olan bu tür gelişmeler karşısında dinamik bir irada göstermek gerekir. Savaşın tarafı olmamazına rağmen gelişmelerin yegane belirleyecisi aktörü gibi yorumlar da yapıldı. Eleştiriye ve eleştirel akla her zaman ihtiyaç duyacağız. Hiçbir zaman kulaklarımızı kapatmayacağız ve basının bu tür eleştirel yaklaşımlarını eleştirmiyorum. Onlara açık olduğumuzu saygılı olduğumuzu söylemek istiyorum. Burada objektif ve kollektif akılla yapılırsa başımız gözümüz üstünde yeri var".