BIST 10.047
DOLAR 32,38
EURO 34,68
ALTIN 2.400,03
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan AB'ye Kürtçe sözü verdi mi

Başbakan Tayyip Erdoğan, "İskele-Sancak" programında soruları yanıtladı. Erdoğan, Brüksel'de Türkçe'nin yanında ikinci dil sözü verdiği iddialarına bakın ne cevap verdi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı için adayının hiç tereddütsüz Bülent Arınç olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7'de yayımlanan, "İskele-Sancak" programında soruları yanıtladı.

Erdoğan, "AB'ye tepkinizin arkasında ne vardı? Neden öyle bir sert tepki gösterme ihtiyacı duydunuz?" sorusu üzerine, ifadelerinin "tepki" olarak değerlendirilmesinin yanlış olacağını söyledi.

Erdoğan, "Biz, 'içişlerimize dokunulamaz' veya 'içişlerimize bu noktada karışılamaz' ifadesini kullanırken, dikkat edilirse, oradaki seçilmiş konunun üzerinde kimse durmuyor. Bu konu üzerinde durulması gerekirdi" dedi.

AB ülkelerinin, belirlenmiş siyasi kriterler çerçevesinde birbirleriyle ilişkilerini belli bir çerçeveye oturtabileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun adı entegrasyondur. Ama olay asimilasyon çerçevesi içerisine girdiği zaman, asimilasyon konusunda hiçbir AB üyesi ülkenin böyle bir birlikteliği arama gibi bir derdi yok. Kaldı ki 'biz farklı bir medeniyetin, farklı bir kültürün temsilcisi olarak AB içerisinde medeniyetler uzlaşmasını ortaya koyacağız' diyoruz. Bu bir asimilasyon olayı değildir. Bunun birbirine asla karıştırılmaması lazım."

Türkiye'de sistematik işkence yapıldığı iddialarının asılsız çıktığını vurgulayan Erdoğan, "Kendi milletini, kendi ülkesini kalkıp da AB'ye ihbar eden, bu şekilde oraya yanlış bilgiler veren başkası olamaz. Uzmanları gelerek çalışmalar yaptılar. Bu çalışmaların sonucunda böyle bir şey olmadığını rapor ettiler" diye konuştu.

"Böyle bir tepki göstermeseydim, bunun bedelini tarihe ödeyemezdim" diyen Erdoğan, bunu da yeri geldiği zaman yapması gerektiğini söyledi.

TBMM'de Türk Ceza Kanunu (TCK) görüşmelerinde yürürlük maddelerine kadar gelindiğini anımsatan Erdoğan, TBMM'nin pazar günü gerçekleşecek toplantısında, İstinaf Mahkemeleri ile ilgili yasayı, Hukuk Usulü Kanunu'nu ve TCK'yı çıkaracaklarını belirtti. Erdoğan, CMUK ve İnfaz Yasası'nın ise TBMM açıldıktan sonra çıkarılacağını ifade etti.

Erdoğan, 17 Aralık'tan sonra, müzakere süreciyle ilgili onay alındığında "yan gelip, yatılamayacağını" belirterek, "(AB gelecek, dertler bitecek) gibi bir yanılgıya kapılmak doğru mudur?" sorusu üzerine, "böyle bir romantizmi ortaya koymanın yanlış olacağını" kaydetti. Erdoğan, müzakere sürecinin başlamasıyla "oluk oluk paralar akmayacağını ve mucizeler yaşanmayacağını" da kaydetti.


İkinci dil sözü


Erdoğan, AB sürecinde yürütülen görüşmelere ilişkin eleştirilere de şu yanıtı verdi:

"(Erdoğan gitti, Brüksel'de şu sözü verdi: Türkçe'nin yanında ikinci dil sözü vermişim...) Çok ayıp... Bu edebe mugayirdir... Sağır duymaz uydurur... Böyle bilmeden, içinde olmadan, asparagas haberler uydurmak suretiyle kendileri için belli bir rant üretme gayreti içinde bulunanlara söylüyorum: Bu tür şeyleri Sayın Flori bile yalanladı. Türkçe'nin yanında ikinci bir dil, ayıp yani... Kusura bakmasınlar, bu tür edepsizliklere prim verecek kadar Türkiye'nin Başbakanı istikametini kaybetmemiştir. Bunu da böyle bilsinler...

Görüşmediğim, konuşmadığım herhangi bir konuyu sen nasıl yazarsın, söylersin, konuşursun? Bu ülkenin Başbakanı için böyle bir şey söyleyebilir misin? İnsanın kanına dokunuyor. Burada ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, şu anda da mesuliyeti yüklenmiş bir Başbakan olarak onlara böyle bir kozu, primi asla veremem. Böyle bir şey benim bugüne kadar aldığım ne terbiyede, ne ilimde, ne de siyaset anlayışında yer bulmamıştır."


Parti içi ayrılıklar


AKP içinde AB konusunda görüş ayrılıkları yaşandığı iddialarının anımsatılması üzerine de Erdoğan, "Benim Abdullah (Gül) Bey'e olan bağlılığım, sadakatim aynı şekilde Abdullah Bey'in de bana vardır... Aramızda görüş ayrılığı gibi bir şey söz konusu değildir. Parti kuruldu ben Parlamento'ya giremedim. Daha sonra ben milletvekili oldum. Abdullah Bey kalkıp da orada farklı bir şey göstermedi. Bu birbirimize olan sadakatin en güzel eseridir" diye konuştu.

"Bizi bu konuda birbirimize düşüremezler" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim birbirimize olan sevgimiz farklı. Partimizin içinde farklı düşünceler olabilir. Önemli olan farklı düşünceyi ortaya koyduktan sonra aynı hedefe yürümektir asıl olan. Bizim partimiz -geçmişi itibariyle farklı siyasi partilerden gelenler olabilir- ama ortaya konulan kriterleri benimseyenlerin bir araya geldiği bir partidir."