BIST 10.267
DOLAR 32,24
EURO 34,76
ALTIN 2.410,69
HABER /  GÜNCEL

DYP'de kılıçlar çekildi!

Çiller'in iki eski kurmayı Soylu ve Ceylan uzun süren sessizliğini bozdu. Ceylan ve Soylu yaptıkları ortak basın açıklamasıyla Ağar'ı hedef aldı. İşte o açıklama:

Abone ol

Süleyman Soylu ile Ankara eski İl Başkanı Nevzat Ceylan, uzun süren sessizliğini bugün bozdu. Ceylan ve Soylu, yaptıkları ortak basın açıklamasıyla, Ağar'ı hedef aldı. İşte o açıklama: -DOĞRU YOL PARTİSİ MİSYONUNDAN UZAKLAŞMIŞTIR. -MİSYONUNA UYMAYAN BİR ŞAPKA GİYMİŞTİR. -200’E YAKIN İL BAŞKANI GÖREVDEN ALINMIŞTIR. -14-15 MAYISTA GERÇEKLEŞECEK KONGREDE DAĞ FARE DOĞURACAKTIR. -BU KONGRE 14 MAYIS RUHUNA YAKIŞMAMAKTADIR. Doğru Yol Partisi misyonu, 1946 da Türkiye’yi çağdaşlaştırmak, kalkındırmak ve zenginleştirmek, halkın demokrasisini geliştirmek adına devletin baskısına karşı kurulmuş bir halk hareketidir. Bu misyon hiçbir zaman devletin ve sistemin partisi olmamış, devletle kavgalı da olmamıştır. Bu misyon ; toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, bünyesinde hiçbir kesimin yabancılık çekmediği ve dışlanmadığı, herkesin kendini ifade edebildiği bir misyondur. Vatandaşımız, devletin ve sistemin partilerine hiçbir zaman itibar etmemiş, sivil partileri kendine daha yakın gördüğü için, o tür partilere teveccüh etmiştir. Doğru Yol Partisi misyonundan uzaklaştıkça, halkta Doğru Yol Partisinden uzaklaşmıştır. Kuruluşu, varlığı , oluşumu, sivil ve demokrat olan partinin başına, iki buçuk yıl önce devlet, hem de derin devlet şapkası taşıyan Mehmet AĞAR’ın gelmesiyle, Doğru Yol Partisi’ne misyonuna uymayan bir şapka giydirilmiştir. Sayın AĞAR’ın şahsıyla hiçbir meselemiz olmamıştır. Mesele, geldiği yer ve halk üzerinde bıraktığı izlenim ve halkın algılamasıdır. Sayın AĞAR’ın genel başkanlığa seçildiğinden bu yana geçen iki buçuk yıl boyunca kendilerine fırsat vermek için, siyaset edebine uygun anlayışla hiç eleştirilmemiş ve hatta susulmuştur. Ama iki buçuk yıl göstermiştir ki; bu sürede ne muhalefet görevi yapılabilmiş, ne hükümetin uyguladığı politikalara alternatif oluşturulabilmiştir. Ülkemizi ilgilendiren önemli konularda dahi , net bir tavır, siyasal zemini belirgin doğru çizgi ortaya konulmamıştır. Sayın AĞAR ve yönetimi hiçbir dönemde görülmeyecek ölçüde partide il ve ilçe teşkilatlarını seçimsiz değiştirmiş ve parti ; eski il ve başkanları ile yönetimlerinin mezarlığına dönüşmüştür. Birlik ve beraberlik sağlamaya yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Kongrede “seçimle gelen, seçimle gidecek, hiçbir teşkilat görevden alınmayacak” sözüne rağmen ; bazı illerde il başkanları 7 defa değiştirilerek (Mersin 7, İstanbul 4, Bursa 4) 200’e yakın il başkanı , 1000 den fazla ilçe başkanı 30000 den fazla yönetim kurulu üyesi görevden alınmıştır. Partinin demokratik platformlarını işletmeyen tek sesli, taşıma adamlı, renksiz, çizgisiz, zorlama yönetim üslubuyla, parti tarihinde görülmeyen kadrolaşma oynamalarıyla baskıcı anlayış sergilenmektedir. Bir önceki kongrede söylenen 2003 Nisan- Mayıs ayında demokratik katılımcı tüzük için ”tüzük kongresi” taahhüdü, maalesef 3 takvim yılı geçmesine rağmen buzun üzerine yazılan yazı misali uçmuştur. Millete verilen demokrat parti yönetimi anlayışı sözü yerine getirilmemiştir. Bu kongre hazırlanırken bile gazete ilanları ile duyurulan gündem başka bir acizliğin ifadesi olmuştur. Tedbirli yapılan delegasyondan dahi korkan bir anlayışın elbette ki Türkiye’mizin önünde büyük meseleleri kongre gündeminde istişare ettirmeye, parti tabanının sağ duyusu ve yaratıcılığına fırsat tanımaya da ihtiyacı olmazdı. O zihniyet Türkiye deki sosyal doku farklılıklarını türkü söyleyerek, ekonomik durgunluk ve işsizlik sorununu, her sokağa bekçi formülü ile çözebilmeyi mucize olarak sunmaktadır. Partiyi kapalı devre yönetenler, ülkeyi de kapalı devre yönetmek isteyeceklerdir. Bu anlayış az olsun benim olsun anlayışıdır. Yakın siyasi tarihte başarısızlık örnekleri sık rastlanan bir yaklaşımdır. Bu nedenledir ki, merkez ve merkez sağda ki arayış yoğunluğuna rağmen DYP’yi kapalı devre gören milletimiz, kendi devresine, kendi gündemine almamaktadır. 14-15 Mayıs tarihinde gerçekleşecek Büyük Kongrede DAĞ FARE DOĞURACAKTIR. Geçen iki buçuk yıldan ve kongreye yaklaşılan bu son günlerden anlaşılmaktadır ki, kongre topluma heyecan vermeyecek, ALTERNATİF olabileceğini gösteremeyecek, umut veren yeni projeler üretemeyecektir. BU KONGRE 14 MAYIS RUHUNA YAKIŞMAMAKTADIR. Başta AĞAR olmak üzere, 2002 Genel Seçimlerinde partiyi baraj altında bırakmak için her türlü faaliyetlerde bulunanların ve 28 şubat figüranlarının da (gazetelere yansıyan ve yalanlanmayan bilgiler ışığında) içinde olduğu, halka umut vermeyen bir Genel İdare Kurulu oluşturulacaktır. Bu duruşuyla, görülen odur ki yegane düşünce barajın yarım puan üzerinde bir hedefe odaklanmak ve bununla yetinmektir. DYP’yi iktidar hedefinden uzak tutmaktır. Zaten Genel Başkan’ın sergilediği politikalarla, iktidar olmak istemediği anlaşılmaktadır. Böylelikle partinin baraj sorununun devam edeceği anlaşılmaktadır. İki buçuk yıllık suskunluğumuzu Doğru Yol Partisinin kongresi öncesi yanlış bir yolda olduğunu görerek bozduk. Her ne kadar dile getirdiklerimizin DYP’yi idare eden merkez yönetiminin görüşlerini değiştireceğini umut etmesek de, tüm Türkiye’yi kucaklamış arkadaşlarımızın ortak kanaatine uygun olarak iyimser bir anlayış ile hem ülke kamuoyu hem parti kamuoyu ile paylaşmak istedik. Bizim derdimiz Türkiye’nin derdidir. Bizim aradığımız Türkiye’nin aradığı dünyada itibar ve saygınlık yurt da refah ve zenginliktir. Çözümün uzakta değil demokratik siyaset anlayışında olduğu düşüncesi ile.. Saygılarımızla,